Bir Grup Serseri

310 9 3
                                    

Karanlık, çok karanlıktı. Soğuğun tenime işlemesi gerekiyordu ama hissedemiyordum. Nefes alışlarım git gide hızlanıyordu. Bacaklarımı artık hissedemiyordum. Sahi ne zamandır koşuyordum? Bir anda bacağımda hissettiğim elle durdum. Yakalanmıştım. Çığlık atmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu.
"N-nolur bırak beni" üstüme geliyordu.
"Lütfen"
Alkollü gelen nefesi yüzümü yalıyordu. Yüzümde hissettiğim acıyla irkildim. Etrafta kimse yoktu, korkuyordum.

"Y-yapma"

Üvey babam yüzünde iğrenç bir sırıtmayla üstüme geliyordu. Birden yüzü asıldı, arkasına baktı. Siren sesleri kulaklarımı doldurdu. Bundan faydalanıp ayağa kalktım. Kurtulacak mıydım? Yeniden koşmaya başladım. Ayaklarım ağrıyor, bacaklarım titriyordu. Bir ağacın arkasında oturup soğuğu içime çekmeye başladım. Ayak seslerini duyabiliyordum. Birden o iğrenç gülüşüyle karşımda belirdi. Yüzünü görmek istemiyordum başımı yana çevirdim. ordaydı. İki tane olmuştu. Diğer yana çevirdim. Hadi ama. Üç tane oldu. Her taraftan üstüme gelmeye başlamışlardı. İğrenç. kahkahaların sesi yükseliyordu. Çığlıkla uyandım.

Yorganı yere atıp banyoya girdim. Soğuk suyu tenimde hissetmek iyi geliyordu. 
Hayatım boyunca Duru adını hak ettiğime inanmıyordum. Babamın küçük masum kızı olamadım hiç. Yanımda olsaydı, belki.. Sanmıyorum. Babam öldüğünden beri yalnızdım. Annemin para hırsı yüzünden üvey babamın dayaklarına, tacizlerine maruz kalmıştım. Tam anlamıyla iğrenç bir hayatım vardı. Ama bitecekti. Artık istediğim hayatı yaşayacaktım. Beni çok seven(!) annemin yanında olmayacaktım.

Banyodan çıkıp hazırlanmaya başladım. Aynada kendime son kez bakıp dışarı çıktım. Bugün benim günümdü. 
Sigaramı, telefonumu kontrol edip kızlara buluşacağımız yeri mesaj attım. Kapıyı çarpıp çıktığımda sigaramı yaktım. Üvey babacım astım hastasıydı bu yüzden sigarayı sevmiyordu. Onun sevmemesi bende daha fazla sevgi uyandırıyordu. 
Kafeye geldiğimde Cemre ve Tuğçe beni bekliyordu. Karşılarına oturup:

"Kızlar kurtuluşa hazır mısınız?" dedim
"Ne kurtuluşu?"
"Kaçıcam"
"Ne kaçması nereye gideceksin ?"
"Gidicem değil. Gidicez. Tabi yapacak cesaretiniz varsa. Yoksa zaten boşverin. Siz gelmeseniz bile ben gidicem ve beni bir daha asla göremeyeceksiniz. Asla"
Gözlerimi Cemre'ye dikip gülümsedim
"İstersen o evde yaşamaya devam edersin. Bi yük gibi" Tuğçe'ye döndüm.
"Babanın orospusu nasıl? Eve yerleşmedimi daha 2 aya kalmaz geleceğine eminim. Babanın onun planlarından haberi var mı acaba?"
Tuğçe ve Cemre birbirlerine baktılar;
"Ne zaman gidiyoruz?" İşte bu istediğim olmuştu. Beni yalnız bırakmayacaklarını biliyodum.
"Şu kafeden bi çıkalım anlatıcam." dedim hesabı ödeyip çıktık.
"Nereye kaçıcaz dedi Cemre. Ona bakıp gülümsedim. Gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum.
"Doğum günü gecemde herkes gittikden sonra gidicez" deyip Tuğçeye baktım:
"Burak hala İzmirdedir umarım"
"Evet" dedi gülümsedim. Aslında baştan beri sunduğum iddianın kızları gaza getireceğini biliyordum.
Tuğçe "İzmir'e gidersek Burak'ın bize yer ayarlayacağına eminim" dedi gülümsedim. Burdan hemen kurtulmak istiyordum" Sigaramı yere attım:
"Hazırlanın kızlar doğum günü gecesi kaçıyoruz!"

Bir Grup SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin