Mezarlığın en kuytu yerindeki siyah mermerin etrafında altı kişi duruyordu.
Birisi ağlayarak diğer beşini sarsıyor ve kendisine bunun gerçek olmadığının söylenmesini istiyordu.
"O karanlıktan korkar..." dedi güçsüzce.
"Çıkarın onu ordan kabus görmesin o karanlıktan korkar..."
Pes etmiş bir şekilde sevdiği adamın adı yazan mezar taşına bakarak ağlamaya devam etti.
"Ben ona onu sevdiğimi söyleyemedim..." dedi hıçkırıklarının arasından.
"Onu doya doya öpemedim..." dedi acıyla.
"Benim yüzümden oldu koruyamadım onu." diye bağırdı diğer beşine.
Diğerleri sadece usulca ağlayarak izliyorlardı onu.
Hepsi kendi kendilerini suçluyordu onu koruyamadığı için.
Ama onların bir suçu yoktu hepsi içten içe biliyordu.
Hepsi iyileşmesi için çabalamıştı ama ip inceldiği yerden kopardı hep.
Min Yoongi travmaları ve depresyonu yüzünden vazgeçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
His letters
FanfictionMin Yoongi'nin travmaları ve ağır depresyonu vardı. Hoseok'a mektuplar yazmaya başladı. "Ben etrafımdaki kimseyi mutlu edemedim... Özür dilerim sevgilim."