_____İki gençte yağmurun altında her zamankinden biraz üstünde olan bir tartışma yaşıyorlardı
"Sen sadece kendini düşünen bencilin tekisin kahveci"
"dedi maç bir saat önce bitmesine rağmen çok az bile dinlememe izin vermeyen ukala"
"ben miyim ukala"
"tam olarak sensin! Bütün suçu bende bulan kendini beğenmişin tekisin" Hande duydukları ile daha çok sinirlenirken İrfan'ın yanına dahada sokulmuştu
Yağmur yağdığı için ikiside fazlasıyla bağırarak konuşuyordu ama Hande İrfan'a yaklaştığı için sesinin şiddetini biraz düşürmüştü
"Suçlu olan senken bunu belirtmek kendini beğenmişlikse kendini beğenmiş aptalın tekiyim"
"Pardon kaç gündür konuşuyorsun ama hala suçumum ne olduğunu anlayamadım hanfendi" Hande dahada sinirlenirken İrfan'ın sweatının yakasını tutarak yüzlerini yaklaştırdı
"İşte kaç gündür diye hitap ettiğin, benim fikirlerimi, konuşmalarımı bile anlamayan, ciddiye almayan salağın tekisin"
"Salak?"
"He salak zoruna mı gitti?"
"Bana bak sinirlendirme beni, damarıma basma"
"Basıyorum ula hadi napacaksın" İrfan cevap vermeye hazırlanırken yakınlıkta dolayı gözlerine odaklanmıştı Hande'nin. Yağmurdan dolayı ıslanan saçları yüzüne dağılmıştı
"Gıcık"
"Hala gıcık diyo ya, bana bak kahveci annen falan demem basarım nikahı çıkarım o kaynananın karşısına, sıkıyorsa izin verme ulan derim"
"Basarım nikahı?"
"yaparım bak, yarın manşetlerde 'genç yetenek nikaha mahkum bırakıldı, nişanlısı daha fazla dayanamadı' diye haberlerimiz çıkar" diyerek güldü Hande
İrfan aralarındaki mesafeyi açarak ciddi bir hala büründü
"Diyorsun"
"Diyorum"
"Iı , hayır olmaz. Annemi çiğneyemem"
"Ne?"
"öyle olmaz, nikahına beni alamazsın annem izin vermezse olmaz"
"ya sen gerçekten kılıbığın, süt kuzusunun KORKAĞIN tekisin"
"ha seni değil annemi seçince korkak oldum?" duydukları ile duraksadı Hande
"anneni seçtin? Al o zaman annenin yanına git, git annen ile yat. Hem sütte içirir süt kuzusuna" bu sefer Hande sınırlarını tutarak arkasını döndü ve hızla gitmeye başladı
"Al işte asıl korkak sensin, doğruları duymaktan korkuyorsun. GİT, SEN ORDAN GİDİYORSAN BENDE BURDAN GİDİYORUM" Bu sefer İrfan Hande'nin aksi yönüne dönerek gitmeye başladı
Bir kaç adımdan sonra İrfan sakince arkasına döndü
Yağmuru umursamadan arkasına dönmüş onu izleyen Handeyi gördü
Az önceki sözleri sanki onlar söylememiş, aylardır birbirlerini görmemiş gibi bir birlerine hızla yürüyüp kollarını birbirlerine kenetlediler
Daha sonra sakince ellerini Hande'nin yüzüne çıkardı İrfan
Dudağına küçük bir öpücük koydu
"Senden nefret ediyorum kahveci"
"al bendende o kadar"
"salak"
"ukala"
"...
~~~
Evet