''Ne düşünüyorsun?''
Bakışlarını birleştirdikleri ellerinden çekerek Lia'ya dönen Yeji, gülümseyip kafasını sağa sola sallayarak geçiştirmeye çalışsa da Lia üstüne gitti. ''Hadi söyle, seni rahatsız eden bir şeyler olduğunu görebiliyorum. İyi değil miydi?''
Panikleyip hemen ''Hayır hayır!'' diyerek, yatakta diklenen Yeji'nin haline gülüp gerilen kızın yüzüne düşen saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırıp ''Ne oldu o zaman?'' diye sordu.
Yeji gözlerini kaçırıp bakışlarını tekrar birleşen ellerine çevirdi.
Her şey çok hızlı olmuştu.
2 ay boyunca neredeyse her gün ikisi de aynı kütüphaneye gidip karşılıklı oturup konuşmadan kitaplarını okumuşlardı. Lia 2 hafta önce önce davranıp kendini tanıtmasaydı şu an bu oldukları pozisyonda olamazlardı.
Yeji ilk konuştukları günü çok net hatırlıyordu. Yeji daha pastel renkleri tercih etmiş, Lia'nın da benzer renklerle kombin yaptığını görmüştü. ''Aynı tür kitaplar okuduğumuzu fark ettim de,'' diye girmişti cümleye o insanı istemsizce gülümseten gülüşüyle. ''Ben Jisu ama Lia'yı tercih ediyorum.''
Yeji de aynı şekilde gülümseyip elini sıkmıştı.
Sonra kitap ve giyim zevklerinin ortak tek noktaları olmadığını fark etmişlerdi. Birbirlerinin numaralarını almaları da çok uzun sürmemişti.
Şu an Yeji'nin dairesindeki yatakta üstlerinde hiçbir şey olmadan sarmaş dolaş birbirlerinin kalp atışlarını duyacak yakınlıkta uzanmaları da.
Gözlerini Lia'nın meraklı gözlerine çevirdi bu sefer. ''Korkuyorum.''
Lia'nın kafası daha çok karıştı ve yatakta o da diklendi. ''Neyden?''
''Aşık olmaktan.'' Lia ağzını bir şey diyecekmiş gibi açıp kapadı. Bu cevabı beklememişti. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra Yeji devam etti. ''Her şeyin çok yeni olduğunu biliyorum. Senin romantik bir ilişki isteyip istemediğini bile bilmiyorum. Ben sadece... Geçmişte çok iyi şeyler yaşamadım. Aynı şeyleri yaşamaktan ve tekrar kalbimin kırılmasından korkuyorum. Özür dilerim, anı mahvettim. Senin ne istediğini dikkate almadan bu hisleri edinmeye başladım bile.'' diyerek başta konuşmaya başladığı için pişman olan Yeji gözlerini kaçırırken Lia anlayışla gülümsemişti.
''Birazcık bencil olmakta sorun yok.''
Yeji utangaç bir şekilde tekrar Lia'ya döndüğünde onun çoktan yanına yaklaştığını fark etmemişti. Yakınlıklarıyla yanaklarının ısındığını fark etti ki birkaç dakika önce yaptıkları şeyden sonra ve açıkça ikisinin de çıplak olmasını dikkate alırsak bu biraz ironikti. Onu asıl utandıran şey bu sefer hisleri hakkında da çıplak olmuş olmasaydı.
Yeji de ona bakınca Lia, Yeji'nin kızaran yanaklarına dokunup dudağına küçük bir öpücük kondurdu.
''Senden hoşlandığımı biliyorum ama neden yine de tereddüt ediyorum?''
Yeji'nin içten sorusuna karşı Lia gülümseyip omuz silkti.
''Benimle dürüst olduğun için teşekkür ederim. Böyle hissetmende sorun yok. Ama Yeji,'' dedi yanaklarındaki elini Yeji'nin ellerine indirip sıkıca tutarak ''Şu an bu andayız, bu anı yaşıyoruz. Sana geleceğin garantisini veremem. Sen verebilir misin ki??''
Yeji sessiz kalınca devam etti.
''İleride ne hissedeceğimi, ne hissedeceğini bilmiyoruz. Bildiğim şey şu an seninle vakit geçirmeyi çok sevdiğim ve kalbimi hızlandırdığın.''
''Bana bir söz verebilir misin?'' Yeji'nin fısıltı kadar alçak sesiyle Lia merakla ona baktı. ''Ne sözü?''
''Birbirimize hep dürüst olalım. Özellikle hislerimiz söz konusuysa... Olur mu?'' Serçe parmağını uzattığını gören Lia gülümseyip parmaklarını birleştirdi.
''Söz veriyorum.''
''Söz veriyorum.''
İkisi de sözlerini tuttu.
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is | yejisu
FanfictionHerkes birini sevecek, neden benim için hâlâ çok zor? Tek bölümlük.