❗🔞 cinsellik uyarısı, ilahi bakış açısı.
"Sen sürekli böyle kapıma mı dayanacaksın benim?" Açtığı kapının ardında masum bakışlarla dikilen bedene şakayla karışık sordu Hyunjin. Duydukları yüzünden yalandan incinmiş numarası yapan kısa beden oyuncu bir tavırla elini kalbine götürdü, aynı zamanda evin içinde ilerlemeye başladı. "Kalbimi kırıyor bu sözleriniz beyefendi, siz hiç özlemek nedir bilmez misin?"
Burun kıvırdı sarışın. "Bilmem ben özlemek falan."
Koridorun ortasında hızla ilerleyerek önüne geçen sarışın oğlana gözlerini kısarak baktı Minho, ardından yavaş fakat büyük adımlarla aşkından aklını yitirecek gibi olduğu bedene yetişerek belinden tuttu. İnce ve kıvrımli bele yerleşen orantılı parmakları adeta cennette gibi hissettiriyordu. Hyunjin'in her bir ayrıntısına temas etmek onun için 'dünyada cenneti yaşamak' gibiydi.
Burnunun dibindeki kahverengi gözler ve belini sımsıkı sarmış, yer yer damarları belirginleşmiş bir çift el yüzünden Hyunjin oracıkta yıkılıp kalacağını düşündü. Ona sorsanız şimdi kendisine aşk ve şehvetle bakan adam ile asla bu pozisyonda olabileceğini hayal edemezdi, daima isterdi ama ulaşamayacağını zannederdi. Şimdi dip dibe bu pozisyonda bulunmak onun için pahabiçilemez bir servetti.
Kalpleri deli gibi gümbürdeyen ikili aynı zamanda bakışlarıyla da bir savaşın içerisine girmişti, koridor buram buram şehvet kokuyordu.
'Felix iyi ki evde değil.' diye içinden geçirdi Hyunjin.
Sonrasında dillerin sessiz olduğu fakat gözlerin çok şey paylaştığı ortamı sesli hale getiren kişi kısa boylu oldu. "Fakat ben seni görmediğim..." Belindeki elleri bulunduğu pozisyondan ayrıldı ve yavaşça sevgilisinin kalçasına ulaştı. "Sana dokunamadığım..." Hali hazırda yakınında olan yüze daha da yaklaşarak aralarındaki mesafeyi sıfıra indirdi, burunlarının uçları artık birbirine temas ediyordu. "Nefesini hissedemediğim..." Ardından dudağının kenarına küçük ama anlamlı bir buse kondurdu Minho. "Seni öpemediğim her an seni özlüyorum."
İstemsizce gözleri kapandı Hyunjin'in, uzun süre karşı koyamayacağını bilmesine rağmen kendisini önündeki bedene bastırmamak için direnmeye çalıştı. Sadece çalıştı.
Minho'nun dudaklarının hedefi bu defa sarışının kokusunu en rahat duyumsayabildiği nokta -boynu- oldu. Kuru iki et parçasının boynuna temas edişi sarışının içinin titremesine neden olsa da belli etmemeye çalıştı fakat yanı başındaki beden kollarının arasında titreyen sevgilisinin pek tabii farkındaydı. Daha da üzerine gitmek isterken hâlâ karşısındaki bedenin boynundaki dudaklarında şeytani bir sırıtış oluştu.
"Kollarımın arasındasın ve titriyorsun, sevgilim benim için titriyorsun." Dilini devreye sokmadan hemen önce bir öpücük daha kondurdu pürüzsüz tene.
Sarışının teninde hissettiği pürüzlü ve ıslak dil dudaklarının aralanmasına ve açılan boşluktan titrek bir nefesin kaçmasına neden oldu. Tabiri caizse vücudundaki tüm tüyler diken diken olmuşken dudaklarının arasından bir inleme çıkarmamak Hyunjin için pek zordu fakat uzun beden nihayetinde başarmıştı.
Çoktan dağılmış bedenin farkında olan kısa oğlansa susmamakta ve durmamakta oldukça kararlıydı. "Hyunjin, bir şey söyle."
Duyduğu emir cümlesi karşısında fısıldadı şehvetin ele geçirdiği beden. "Minho." Sonrasında boynuna gömülmüş yüz olduğu pozisyondan ayrıldı ve yeniden karşı karşıya geldi sarışınla. "Söyle sevgilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sorry, i love you | hyunho
Fanfictionarkadaş kalmak için çok güzelsin, arkadaş kalamayacak kadar