Zil çaldığında öğretmenler odasına gitti jisoo. Kapıyı tıklattı ve kapıyı açıp kafasını içeriye uzattı.
Ordaydı.
Jisoo seslendi. "Merhaba, bi gelir misiniz hocam?"
Taehyung gülümseyerek "tabi," dedi.
Jisoo kapıyı kapatıp beklemeye başladı. Yanındaki kapıdan 2 kişi çıktı.
"Efendim jisoo" dedi taehyung.
"Sizi özledim sadece," dedi jisoo.
Taehyung zaten gülümsüyordu, fakat bu gülümseme daha farklıydı. İçtendi. Tuhaftı. Güzeldi. "Gel bakim" dedi.
Taehyung önde jisoo arkada yürüyorlardı. Nereye gittiğini bilmiyordu kız. 2 kat yukarı çıktıktan sonra dümdüz gidip soldan bi odaya girdiler. İcerde kimse yoktu ve kullanılmayan sıralar vardı.
Jisoo da içeri girince kapıyı kapattı taehyung. "Söyle bakalım, en çok neyimi özledin?" Dedi öğretmen.
Jisoo düşünmüş gibi yaptı. "Hmmmm, sesinizi."
Taehyung kaşlarını havaya kaldırıp "yaaa," dedi. Jisoo ya daha çok yaklaşıyordu. "Başka?"
Kız doğal olarak geri gidiyordu. "Hmmmm, başkaaa... gözlerinizi,"
Taehyung yaklaştı, yaklaştı. Ta ki kızı bi kenara sıkıştırana kadar. Öğretmen eğilip öğrencisiyle gözlerini aynı hizaya getirdi. Taehyung buram buram jisoo nun aldıgı parfümden kokuyordu.
Kız öpmek istiyordu öğretmenini. "Sizden bir isteğim var" dedi jisoo.
"Evet?" Dedi taehyung.
"Beni öpün öğretmenim."
Taehyung bu soruyu beklermiş gibi kafasını sağ doğru eğip gözlerini kapattı. Tam bu sırada kapı açıldı ve jisoo nun daha önce sadece birkaç kez gördüğü bi hademe kapıda belirdi.
Taehyung bağırmaya başladı." Neden böyle yapıyorsun kızım! Bak, sadece bu seferlik affediyorum! Anladınmı!?"
Jisoo üzgün bir şekilde "anladım" dedi.
"Sınıfına git." Dedi taehyung.
Hademe endişeli bir gülümseme kondurdu yüzüne.
*
*
*
♡
