Okulda herkes birbirleriyle konuşuyor, el şakaları yapıyor, hatta öpüşüyorlar.
Öpüşen çiftlere iğrenerek baktıktan sonra yürümeye devam ettim.
Okul beyazdı ve pencereleri yeşile boynamıştı.
Okulun etrafına sarılan kısa taş duvarların üzerine resimler çizilmişti ancak duvar yavaş yavaş dökülmeye başladığından dolayı resimler karma duruyor.
Birden ayağım birşeye takıldı, ben de dengemi kayedip düşüyordum ki bir çift kol beni tuttu.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve derin bir nefes aldım.
Gözlerimi açtığım sırada karşımdaki kahverenginin daha önce hiç görmediğim tonlarından bir çift göz gördüm.
Beni kaldırdıktan sonra ''Yeni kız,'' dedi iğneleyici ses tonuyla. ''Dikkatli olmalısın.''
''Teşekkürler,'' dedim alayla. ''Senden akıl alacak kadar salak değilim henüz.''
''Demek öyle,'' dedi kaşlarını anlamsızca çatarken. ''Belli olmaz güzelim.''
''Bana güzelim demeyi kes,'' dedim sinirlenerek. ''Senin güzelin olmamak için herşeyimi veririm.''
''Pekala,'' dedi konuşmayı bitirmek istercesine. ''Görüşürüz.''
Yürümeye başladığında ''İlk ve son görüşmemiz olsa iyi olur.''diye bağırdım.
Okulun içine girdiğim sıra tüm gözler benimle buluştu. Birbirlerine bakıp konuşuyorlar ve sinirli bakışlarını üzerime yolluyorlar.
Müdürün odasını bulmaya çalışıyorum ama müdür ile alakalı bile birşey bulamıyorum.
Sonunda pes ettim ve duvara yaslanmış, kollarını göğüslerinin altında birleştirmiş oğlana yaklaştım.
''Merhaba,'' dedim tatlı gözükmeye çalışarak. ''Müdürün odası nerede biliyor musun?''
''Yeni kız,'' dedi. Bunların yeni kızlarla takıntıları da ne böyle? ''Evet biliyorum.''
''Peki,'' dedim kaşlarımı bilmezce çatarak. ''Bana gösterir misin?''
''Beni takip et!''dedi tüm bıkkınlıkla. Yürümeye başladığında birazcık koşarcasına ona yaklaştım ve hizzasında gittim.
''Buradakilerin yeni kızlarla takıntıları ne?''
Bana yandan baktı ve derin bir nefes verdi.
''Yeni kız,'' dedi yine sıkıcılıkla. ''Sana yapacaklarını planlıyorlar ve seni keşfetmeye çalışıyorlar.''
''Yani,'' dedim başımı belli belirsiz sallayarak. ''Nasıl şeyler yapacaklar?''
''Bak yeni kız...'' dedi tüm vücuduyla bana dönerken. ''...bu okulun kuralı böyledir. Yeni gelenleri ezikleriz. Eğer güçlü çıkarsan adın tüm okulca yayılır ama ezilirsen, işte orada batarsın.''
''Peki...'' dedim korkmuşca yutkunurken. ''...ne yapabilirim bu konuda?''
''Sana...'' dedi ve önüne dönüp yürümeye başladı. ''...sana neden yardım etmeliyim?''
''Peki...'' dedim omuz silkerek. ''...etme. Zaten arkadaşım olmasını istemiyorum.''
''Neden,'' diye sordu sıkıcılıkla. ''Tek takılmak sıkıcıdır.''
''Ben alışığım,'' dedim bilmişce. ''Normalde de arkadaş canlısı değilim.''
''İyi,'' dedi bıkkınca. ''Sen bilirsin. Kiminle arkadaş olduğuna dikkat et.''