Ice Cream / Jongsang 2

1.4K 34 36
                                    

"H-hyung?"

"Efendim Jongho?"

"Az önce olanlar... gerçek miydi?"

"Kesinlikle."

Küçük olan utançla başını önüne eğdiğinde bu hareketinden pişman olmuştu çünkü büyük olanın şişkin penisi ile karşı karşıya kalmıştı. Bu onun daha da utanmasına sebep olmuştu. Büyük olan güldü.

"Senin yüzünden bu soruna sahibim, bu konu hakkında ne demek istersin?"

"Şey... ben özür dilerim-"

"Şşt."

Büyük olan işaret parmağını küçüğün dudakları üzerine koydu.

"Kuru bir özür ile çözemezsin. Bunun sorumluluğunu almalısın bebeğim."

"B-bebeğim?"

Büyük olan küçük olanı gelin stiliyle kucağına aldı ve odasına götürdü.

"Demek benim hakkımda kirli şeyler düşünüyordun?"

Küçük olan utanarak yüzünü yere eğdi. Büyük olan onu çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı.

"Utanınca daha tatlı oluyorsun bebeğim~"

Büyük olan küçük olanı sakin bir öpücüğe çekti. Sadece ilk saniyeleri sakindi. Bu öpücük sonradan bir savaşa dönüşmüştü. İkisi de kısa süre içinde yatağın üzerinde ve tamamen çıplaklardı.

Yeosang elinin birini küçük olanın kafa hizasında, hemen yanına koydu ve dudaklarını ayırdı.

"Dudakların... az önce emdiğim dondurmadan daha güzel."

Jongho refleks olarak dudaklarını yaladığında Yeosang gözlerini oraya kenetledi.

"Bilerek mi yapıyorsun?"

"Ne, hayır."

"Hmm."

Büyük olan onaylamak adına ağzının içinden mırıldandı. Yatakta çırılçıplak uzanan küçüğün dudaklarına tekrar yapıştı. Elleri yavaş yavaş küçük olanın vücudunu keşfe çıkmıştı. Jongho'nun da elleri rahat durmuyordu, hyungunun uzun penisine dolamıştı ellerini. Yeosang geri çekilip altındaki bedene baktı.

"Öyle bakma ve yala. Kuru kuru girersem içine, canını yakabilir."

Jongho itaatkar bir şekilde önüne sunulan penisin ucuna dilini değdirdi. Yeosang'ın göğsü aldığı nefeslerle beraber hızlı hızlı inip kalkıyordu.

Küçük olan tanrının ona sunduğu bu manzarayı değerlendirdi. Gözlerini kendisine göre daha az kaslı olan vücuttan ayırmadı ve bu esnada elinin altındaki penisi emmeye devam etti. Uç kısmı çene hizasına geliyordu ve çenesini biraz acıtıyordu ama onun için bu hiç bir şeydi.

Yeosang, penisini saran ıslaklık ve kendisine bu denli seksi şekilde sakso çeken küçüğü yüzünden sürekli inliyor ve altındaki bedenin saçlarından tutarak penisine bastırıyordu.

Sonunda Yeosang menilerini küçük olanın ağzına bırakmıştı. Jongho boğulacak gibi olsa da bir şekilde hepsini yutmuştu. Ağzını aralayarak yuttuğunu gösterdi kendisinden büyük olana.

"Aferin benim bebeğime."

Sarışın olan diğerinin çenesini okşadı ve dudaklarına küçük bir buse kondurdu.

"Şimdi arkanı dönmeni istiyorum."

Jongho usulca arkasını döndü ve yüzünü yastığa gömdü. 

"Kalçanı havaya kaldırmalısın bebeğim."

Yeosang konuştuktan sonra elini küçük olanın beline dolayarak kalçasını havaya kaldırmasına yardım etti. Bir yandan da penisini çekiştirmişti. Tam şuan karşısındaki dolgun kalçalar aklını yitirmesine sebep oluyordu. Hızlıca sağ kalçasını tokatladığında küçük olan inlemişti. Bu Yeosang'ın daha da hoşuna gittiğinde diğer kalçasına da vurmuştu. Jongho öncekinden de yüksek şekilde inlediğinde sarışın olan dudaklarını dişledi. Penisini son kez çekiştirerek kendisi için sunulmuş deliğe girdi. Küçük olanın yastığı ısırmasından dolayı boğuk çıkan çığlığı yine de çok yüksek sesliydi. Sarışın olan ceza niyetinde kalçalarına bir kaç defa vurdu ama bu yüksek sesle inlemesine sebep olmuştu.

Kendisi için yanıp tutuşan küçük deliği becermeye devam etti. Jongho bu olanlar esnasında inlemekten nefes alamıyordu. Yeosang hızını dindirmiyor ve ardı ardına çokça giriş yapıyordu.

"Hoşuna gidiyor mu?"

"Mmmh."

Yeosang sinsice sırıtmış ve küçük olanın prostatına vurmuştu. Jongho içinde hissettiği karıncalanma ile inledi. Yeosang onun deliğini becerirken kalçası yukarıda olduğu için elini kendi penisine götürdü ve çekmeye başladı. Hem arkasından hem de kendi penisinden aldığı haz ile fazla dayanamamış ve eline boşalmıştı. Büyük olan ise son kez deliğe çıkıp girdiğinde menilerini genişlettiği deliğin içine bıraktı. Dizleri artık kendisini daha fazla taşıyamayınca bedenini küçük olanın yanına bıraktı.

"Hyung...burası annenlerin odası."

"Bir şey olmaz sonra temizlerim."

Ve yorgunluktan bitkin düşmüş ikili birbirlerine sarılarak gözlerini kapadılar.















İkinci bölüm olduğu için az oldu ama kusura bakın anbekfvafbalvf aklımda çok fikir yok + bir kaç turdan sonrası bana fazla geliyor bu yüzden yazmayı sevmiyorum.

Ateez and Yeosang [M]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin