♡.

125 10 0
                                    

Coşkulu izleyenlerin seslerini çalmakta olan müzik bile bastırmayacak kadar yetersizdi. Bu kadar insanın harabeye dönmüş sokakta ne işi vardı? Bir çoğu genç ve kıyafetlerinden de anlaşılacağı üzere motorculardı. Aralarında tanıdık bir kaç simalarında olduğu alana gürültülü motor sesiyle o kişi girdi.

Hemen arkasında ona sıkıca sarılmış, genç sevgilisiyle yarış alanında duran genç ise Wang Yibo dan başkası değildi. Arkasında ki genç adam başında ki kaskını çıkarır çıkarmaz motordan indi. Yüzü genç oğlanın karşısında kalacak şekilde yaklaşarak konuştu.

"Ben yarış bitene kadar yukarıda kalabalığın içinde olacağım."

Yibo diğerinin gitmesine izin vermedi. Başıyla onu onaylamazken konuştu. "Bugün seni daha yakınımda istiyorum. Hemen arkamda." diyerek bitirdiğinde sözlerini diğerinin yüzünü izledi.

Genç adam gülümseyerek önce arkasında ki kalabalık alana daha sonra sevgilisinin arkasında ki boş alana baktı. Karar vermesini zorlaştıran şey, korkusuydu. Sevgilisi dikkatliydi, fakat sonuçta birazdan olacak yarış her zamanki motor seyahatleri gibi bir şey değildi. Sonunda derin bir nefes alırken onu başıyla onayladı. Kaskını tekrar takmak üzereyken çalmakta olan müzik kesildi. Yerini bir başka ses aldı.

"Beş dakika içinde yarışı başlayacaktır. Yarışacak olanların son hazırlıklarını yapması için son dört dakika."

Zhan motorun arkasına otururken sevgilisinin duyacağı şekilde onu motive ediyor. Kollarını beline sıkıca sararken yarış sonrası onun için özel ödülünden bahsediyordu. Genç oğlanın dudağının bir köşesi keyifle yukarı doğru kıvrıldı. Başını sağa doğru çevirerek arkasındakine omzunun üzerinden baktı. O sırada aynı kişi tekrar konuştu.

"3  2   1 ..."

Bam.

Bir kaç el silahın ateşleme sesiyle kalabalık çığlık çığlığa koşuşturmaya başladı. Her şey durmuş, ve sanki tek duyulan şey korkuyla hızla atan bir kalp ve alınan hızlı nefes alış verişleriydi. Ne kadar aynı şekilde durduğunu bilmeden kulağının dibinde acı içinde inilti işitti Yibo. Olanların şokunu atlaması, bir yana koşuşturarak kaçan insanların sesiyle kendine geldi. Beyninin kısa duraklamasının sonunda hatırladığı ilk şey Xiao Zhan'dı.

Başını arkasında ki genç adama çevirmek istediğinde sertçe çarpışan iki kaskla nefesi bu kez endişeyle hızlandı. Başında ki kaskı çıkararak sevgilisini de tuttuğu gibi motordan indi. Hiç bir şekilde hareket etmeyen bedenle endişesi korkuya dönüştü ve kalbini de hızlandırdı. Titreyen elleri diğerinin kaskını çıkarırken diğerinin hafif nefes aldığı fark etmiş, bedeni kolları arasına çekmişti.

Gözleri az önce kalabalık olan alana kaydı. Yerde yatan bir kaç kişi dışında diğerleri hızla uzaklaşmaktaydı. Acı dolu bir nefes arasında adını seslenen kişiye indirdi başını. Gözleri dolmuş, kendisini izleyen genç adam  hafifçe kaşlarını çattı.

"Yibo." derken zar zor kaldırdığı eliyle genç oğlanın koluna tutundu. Dudakları acısıyla birbirine sıkıca bastırdığında diğerinin kollarını ıslatmıştı kan. Başını iki yana doğru sallarken diğerini hafifçe doğrultarak yaralı yerine baktı.  Omzunun hemen altında iki farklı yerde ki kurşun yerlerine bir şeyler bastırmak için hızla gözlerini üzerinde dolaştırdı. Tek koluyla hala onu tutarken üzerinde ki kolsuz ceketi çıkarıp yaranın üzerine bastırdı. Onu ilk kez bu telaşlı görmüyordu Zhan. Sırtında ki keskin acıyla nefes almak başlı başına bir acı vericiydi. Böyle bir durumda ne yapması gerektiğini bilemeyecek kadar korumuştu.

Eli cebinine giderken genç adam hemen kulağının dibinde konuştu. "Arama, kendi başını yakacaksın." dediğinde Yibo'nun ellerinin hareketleri yavaşladı. Beyni iki şey arasında düşünürken Zhan bedenini öne doğru uzatarak başını genç oğlanın omzuna yasladı. Hafif bir kıkırtı kulağının dibindeydi.

Insomnia | Yizhan |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin