I

1.4K 130 178
                                    

ilk yayınlanma tarihi: 12/05/23
yeniden yayınlanma tarihi: 06/05/24


umarım seversiniz bu kurguyu 🌟

bölümler düzyazı olacak, text eklenebilir belki ileride emin değilim ama zaten ilk bölüm hariç her bölümü bilerek kısa tutacağım

başlama tarihinizi alalım ve başlayalım ⏳








[×|×]



nightmare || ölüler diyarı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



nightmare || ölüler diyarı

Salonun ortasında bir kadın yatıyor. Yaşı kırkı geçmiş. Açık kahverengi saçları omuzlarına dökülüyor. Hava sıcak olduğu halde üzerinde beyaz bir nevresim var. Gözleri korkutucu bir şey görmüş gibi kocaman açılmış. Dudakları kuru.

Umarım, diye düşünüyorum. Umarım öldüğünün farkındadır.

Saat sabahın dördü. Gün henüz aydınlanmamış. Baş başayız.

Kanepeye oturmuş, anlamsızca duvara bakıyorum. Buzdolabının sesini ve anlamsızca bağıran sokak köpeklerini işitiyorum sadece. Ruhun bedenden çıkıp gitmesi gibi onlar da yavaş yavaş uzaklaşıyorlar.

Telefonum çalıyor, açmıyorum. Rafın üstündeki dua kitapları geliyor aklıma. O an, ölenin annem olduğunu bir kez daha anlıyorum. Lakin anlamak hiçbir işe yaramıyor. Dışarıdan gelen uğultular artmaya devam ediyor.

Aniden köpeklerin ağlamaları kadar içli bir sesin şarkısı duyulmaya başlıyor. Göz yaşlarım akarken şarkı söyleyen ses tizleşmeye başlıyor. Beynim karıncalanıyor, midemde kurtçuklar geziyor.

Ben duvara bakıyorum. Duvar anneme bakıyor. Annem yerinden doğruluyor ve bir şeyler gevelemeye başlıyor. Yaptığı yemeği beğenip beğenmediğimi soruyor, babamın çok ruhsuz olduğundan yakınıyor, yeni saç kesimini beğenmediğini söylüyor. Durmadan konuşuyor. Anlamsızca...

Anne, diyorum. Sen ölüsün. Lütfen bunu kabul et artık.

Etmiyor... Aklına ne gelirse söylüyor. Telefonum çalıyor ama açmıyorum. Buzdolabı şarkı söylemeye başlarken duvarlar havlıyor.

Saat sabahın günü. Dört henüz aydınlanmamış. Baş başayız.

Bakıyorum; annem hala hareket ediyor. Saçları hala nevresim, kahverengi hala üstünde. Uzaklaşma isteği beynimde kalabalıklar yaratıyor.

O an annem buzdolabı gibi hırıltılar çıkarıyor. Köpekler yanımda. Elimi uzatıyorum, ısırmıyorlar. Şarkı sesiyle yumuşamış tüyleri okşarken telefonum çalıyor. Durmadan çalıyor ama benim duyduğum tek şey idam edilen sesler oluyor.

blood, sweat & dreams | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin