''''Zaman çok çabuk geçiyordu... Bir gün için de olsa, yıllar için de olsa... Dünya için de olsa, şu dünyada kısacık ömürlerinde yaşayan insanlar için de olsa...
Akıp giden zaman bir şelale misaliydi Camilla için. Günbatımının rengini almış, kızıl bir şelale... Küçük çiçekçi dükkanının önünde ne zamandır oturduğunu hatırlamıyordu. Ama güneş batıyordu... Bir zamanlar yeni umutları nice sabahlara doğurmak için battığını düşündüğü güneş, artık ona yeni umutlar vaadetmiyordu. Umutsuzluğun, yalnızlığın, mutsuzluğun pençesine düşeli çok olmuştu. Çağlar geçmişti artık üstünden.
Camilla bunları düşünürken arkasına baktığında iyi ve mutlu anılarını hatırlamadığını fark etti yeniden. Bu onun lanetiydi çünkü. Yıllar süren yaşamının ardından, yüzyıllar süren uykusundan uyanınca güzel hiçbir şeyi hatırlamamak. Her uyandığında yeni bir hayata başlamak... Ne anlamı vardı ki?.. Hangi zamanda uyanırsa uyansın, insanlar ona ucubeden başka bir gözle bakmıyorlardı. Evet. Hayvanların dilinden anlayan, onlarla konuşan ve her zaman Çiçeklerin Prensi denilen o kişiyi bekleyen bir cadı. Uğursuz bir cadı. Ölemeyen bir cadı. Bu yüzden etrafındaki insanların çıkardığı dedikoduların haddi hesabı yoktu. Ama Camilla'nın yüreğini en çok sızlatan, yaşamak için başka insanların hayatlarını çaldığı iftirasıydı. O, canlı olan her şeye karşılıksız bir umut ve sevgiyle bakmıştı. Ve bir kişi hariç, her şeyden sevgisinin karşılığını almıştı... ''''
Bordeaux'tan Kingbury'ye geleli neredeyse bir mevsim geçti. Bu şehre geldiğimde sokaklardaki ağaçlar gelin gibi çiçek açmışlardı. Şimdiyse meyve verdiler. Yaz akşamları diğer mevsimlerden çok farklı oluyor. Krallar şehrinde; mat boyalı evlerin duvarlarından geçip hafif meltemlerle burnunuza gelen fırın ve meyve kokularını içinize çekerken huzur doluyorsunuz. Ne zamandan beri yaz akşamlarını sever oldum bilmiyorum. Belki de yaz aşklarına inandığım içindir, kim bilir?
En son uyandığımda bundan dört mevsim önceydi. İlk gözümü açtığım zamansa bundan üç yüz yıl önce. Ne tuhaf... Beni bu dünyaya getiren cadının sözlerini duyar gibiyim, kulaklarımda çınlıyor hâlâ... " Bundan kimseye bahsedemeyeceksin." Aynı cadı, benim için bir eş daha yaratmıştı. Bense bunu çok uzun zaman sonra öğrendim.
*