1

314 14 3
                                    

Kafenin kapısını açtığımda ilk önce Hyunjin'in içeri girmesini bekledim Hyunjin girdikten sonra bende girdim ama içerdeki kahve kokusu yüzünden yüzümü buruşturdum.

Kabul ediyorum burdaki bazı kahveler güzel ama bazılarıda acayip ağır bir tada ve bir kokuya sahip insanların nasıl içtiklerini anlamıyorum.

Hyunjin beni sweatimden çektiğinde kendime gelmiştim.

"Hayırdır Felix napıyon kafenin ortasında"

"Dalmışım kusura bakma nereye oturalım?"

Eliyle cam kenarı olan bir masayı gösterdiğinde oraya doğru yürümeye başlamıştık.

"Feliiiiiix"

İsmimin sonunu uzun söylediğinden bişey istediği anlaşılıyordu.

"Efendim Hyunjin yine ne istiyosun"

"Bak çocuk elimde kalırsın valla bir tane çakarım 1-80 yere yapışırsın, Hyunjin HYUNG diceksin kaç defa söylicem"

"Hyunjin benden sadece iki saat önce doğdun"

"Banane sonuçta ilk ben doğdum kardeşim hyungunum senin şimdi sırf bana hyung demedin diye kahveleri sen ısmarlıyon"

"HYUUNNGGGG"

İlk defa Hyunjin'i hyung demiştim ve ilk defa bunu eagyo yaparak söylemiştim kendimden utanıyorum şuan ama yanında para yok.

"F-felix beni korkutma ve hemen hyung kelimesini yok et"

"Aman be iki yaranalım dedik al hyungunu başına çak Hyunjin-shi"

Sonda pislik bu gülüş vermiştim Hyunjin'e ve şuan bana üstüne atlicak gibi bakıyodu ama kafede olduğumuz için imkansızdı haha.

"Hyunjin-shi hadi kahveleri seçelim"

Onu sinir etmek eğlenceliydi ama sonunda dayağı yiyen bendim.

"Felix şuan kafede olabiliriz ama evede gidicez hatırlatırım canım kardeşim"

(aklıma canım kardeşim geldi lan jdnfufne)

"Sakin ol Hyunjin-shi bak garson geliyo ayıp olur böyle sinirli gözükmek"

Cümlenin sonunda sahte bir gülümseme sundum ve ikimizde birden gülmeye başladık

"Gülmem seni dövmeyeceğim anlamına gelmez Felix-shi"

Oda cümlenin sonunda benim gibi sahte bir gülüseme yaptı ve garson masamıza geldi

"Hoşgeldiniz ne içersiniz"

"Ben bi mocca arkadaş içinde americano"

Hyunjin'e americano kendime de mocca söylemiştim

"Hyunjin"

"Efendim Felix"

"Üstüne dökme olur mu bak bu kadar insanın içinde bizi rezil etme"

Ona yalvarar gözlerle baktığımda kafasını telefondan kaldırıp yine o şarkıyı söylemeye başlamıştı

"Americano çova çova"

Birgün bu çocuğu kendi ellerimle boğucam ama ne gün.

-4 saat sonra-

"Hyunjin iki saattir o pipetle kavga ediyosun bak, bana ver ben sana hemen açayım"

"Felix uzak dur benden bu piç kurusu benim inadıma açılmıyo bak şimdi nasıl açıyorum şerefsizi"

Sözünü bitirmeden eline bıçak alıp pipeti kesmişti evet direk bütün pipeti yarıya ayırmıştı

"Hyunjin BEN SANA BANA VER DEDİM ŞİMDİ NEYLE İÇİCEN ONU"

Hyunjin bana masum gözlerle bakarken sinirle bir bardak alıp meyve suyunu ona boşalmıştım bu kadar kargaşada Hyunjin ağamızın kutuda içmek istemesi yüzündendi.

"Felix sakin ol ya bilerek yapmadım hem ben senden büyüğüm bağırma bana"

Kısık ve masum bi sesle konuşuyodu şuan bile yaş konusunu açtı ya artık hiçbir şeye şaşırmam

"Hyunjin hadi içte bitsin o bardağıda yıkayalım sonra yatmaya gideriz"

"Okii"

Hyunjin meyve suyunu içtikten sonra bardağı yıkayıp odaya çıktık

"Hyunjin bebek mısın sen niye bana sarılarak uyuyon kardeş"

"Felix sus"

"Tamam be bişey demedik yat hadi"

"Götün rahat durursa yatıcam"

"İyi be"

dear sweetie'||Hyunlix-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin