"Günaydınnn" dedi Mine harfleri uzatarak.
"Günaydınn deli Mine'mmm" dedim ona ayak uydurarakMine, güvendigim nadide insanlardandı. Bizler zaten kimseye güvenememeyi en yakınımızdakilerden öğrenmemiş miydik hep?..
en yakınımızdakilerden ailemizden...Her sabah okula geçerken beni beklemeyi ihmal etmezdi Mine. Zaten evim fakülte yolunun üstünde olduğu için benim için ayrı bi çabaya girmesine gerek kalmıyordu gerçi evim yolunun üstünde olmasada beni almaya gelir her sabah birlikte gitmemiz için fırsat kollar ve ben her ne kadar gelme desemde gelirdi neyse ki böyle bi tartışmamız olmuyordu çünkü evim baya baya yolun üstündeydi...
İkimizde halimizden memnun yolda yürümeye başladık.
Onun beni sabahları alması hoşuma gidiyordu beni yanlız bırakmamak için yaptığını biliyordum hayır acıdığı için değil yanlız kalmayı sevmediğimi bildiği için benimle geliyordu yan yanayken mutluyduk birlikteyken eğleniyorduk en azından ben öyle düşünüyorum yani o da böyle düşünmese beni niye her sabah beklesindiki bosver dedim kendi kendime sen nerde mutluysan orda olmaya devam et
Mine ile mutlusun kızım bozma dedim o seni anlıyor sana değer veriyor neyse ki ben düşüncelerimi artık beynimin ücra raflarına kaldırırken Mine "Eee anlat bakalim yarın da birlikte gidiyor muyuz?" Dedi"Sanki hayır desem hiç gelmeyeceksin"diyerek burnumu buruşturarak yüzünde baktım
"Evet haklısın hayır gibi bi seçeneğimiz yok maalesef" dedi gülerek ve yanağıma kocaman sulu bi öpücük kondurdu"Mine"dedim kendimi ondan kurtarmaya çalışırken
"Dur Deli kız dur!"en sonunda beni bırakmasıyla rahat bi nefes almanın mutluluğunu yaşıyordum. Boşuna ben bu kıza 'Deli Mi(ne)' demiyordum hakkikaten deliydi ama seviyorum bu tatlı deliliğiniBiraz daha yürüdikten sonra fakülteye vardık. Yerlerimize geçip dersi dinlemeye başladık dersler bittikten sonra çıkışta sınıftan bir kaç kişi ile yemek yemeğe çıktık
Gerçi anneme izin vermesi için yalvardım telefonda genelde hep aynı şeyler olur bende gelen bütün teklifleri izin vermeyeceklerini bildiğim için önceden reddederdim sormazdim bile çünkü bilirdim ama bu sefer kırmak istemedim arkadaşlarımı belki dedim bir umut tutundum o umut taneciğine aradım
Tabiki hiç şaşırtmadı hayır dedi direkt hayır aslında ailem hariç herşeye üstelemek huyumdur süreyi azaltabildiğimce azalttım ki ben okulumdan çıktıktan sonra kardeşini de almaya giden bir ablaydım
Hiç bir şeye izin vermez sadece kendi dediğinin olmasını isteyen annem kardeşimin okuldan çıkışına yetişebilecek kadar süre verdi yani yarım saat...
Çok zorda olsa izin almanın sevinciyle hızlı bir şekilde yemek yiyeceğimiz yerleri ayarladık tabikide öğrencilerin vazgeçilmez dostu çiğköfte yada tavuk dürüm yiyecektik e her zamanki gibi herkes farklı bişey istedi ve bir türlü ortak noktaya varamadik iki şık vardı ya çiğköfte yada dürüm...
***
"Of iki dükkan yan yana nasıl denk getirdik ya"dedi Mert ağzı dolu dolu
Mert liseden beri yanlız bırakmayan arkadaşımdı hatta onlar benim için arkadaşlıktan da öteydi..
Birazcık benden büyük olması beni kardeşi gibi sahiplenmesine yol açıyorda olabilirdi tabii