Gece mavisi saçlı çocuk elinden hiçbir zaman bırakmadığı kitabını okuyor,toz mavi saçlı çocuk ise onun yanı başında dondurmasını yalıyordu.Her öğle arasında birlikte terasta oturur; sohbet eder, öğle yemeklerini yer veya şuan ki gibi sessizce otururlardı.
Aranin bitmesine hala 20 dakika vardi. Toz mavi saçlı çocuk bu sessizlikten sıkılmış olmali ki sohbet açmaya çalıştı;
"Xin, çoooook sıkıldımm! Başka bir şeyler mi yapsak? "
Gece mavisi saçlı oğlanın da kitabı can sıkıcı bir sona doğru ilerlemeye başlamıştı zaten, canının sıkıldığını inkar edemezdi.
"Peki. Ne yapacağız o zaman?"
Toz mavi saçlı biraz düşündü, sonra aklına pek heyecanlı olmayan klasik bir fikir geldi. Ama daha iyisi yokken bu sıkıcı fikirle idare edebileceklerini düşündü.
"Buldum!'Doğruluk mu,cesaretlilik mi?' oynayalım. Ne dersin?"
Konuşurken yayılarak oturduğu yerden yavaşça doğruldu.
"Hmm... Olabilir. Fikir senin, sen başlamalısın."
"D mi, c mi?"
Gece mavisi saçlı oğlanın cesarette verilecek herhangi bir görevi yapacak enerjisi yoktu.
"Doğruluk."
Toz mavi saçlı oğlan güzel bir soru bulmaya çalıştı.
"Tamam o zaman.Hoşlandığın bir kişi var mı?"
Sorusunu dile getirirken gözleri merakla parladı. En yakın arkadaşı genelde böyle konularda konuşmaktan hoşlanmazdı. En yakın arkadaşı hakkında daha çok şey bilmek istiyordu.
"Hep klasik sorular soruyorsun Yun... Her neyse, evet var."
Chongyun şaşırmışa benziyordu.
"Ne! Neden bana daha önceden söylemedin? Yoksa en yakın arkadaşın değil miyim?"
Ses tonunda yapmacık bir öfke seziliyordu.
"Haha.. Tabi ki öylesin. Neyse sıra bende."
Köpek sever gibi diğer oğlanın saçlarını karıştırdı Xingqiu.
"Köpek miyim ben!? Sor artık sorunu, sinirliyim zaten."
"D mi, c mi?"
"Hah. Sadece korkaklar doğruluk seçer.Ben onlardan değilim! Cesaret."
Alaycı bir tavırla söylemişti bu sözleri Chonguyun. Xin gülümsedi.
"O kadar cesursan madem beni öpmeye cesaret edebilir misin? Görevin beni öpmek. Hadi öp!"
Sesindeki soğukkanlılık toz mavi saçlıyı ürkütmüştü.
"Ne!Çıldırmış olmalısın Xin?!"
Yüksek sesle konuşurken geri çekildi oğlan.
"Niye öyle dedin? Yakın arkadaşlar yanaktan öpüşemez mi? Eğer yanlışsa neden sınıftakı kızlar da bunu hep yapıyor! Sen de görüyorsun!Yoksa.. En yakın arkadaşlar değil miyiz?.. "
Sahte bir sinirle bu sözcükler ağzından dökülürken toz mavi saçlı oğlanın sitemini taklit etmişti Xingqiu.
Chongyun biraz düşündü, Xin haklıydı. Hem az önce o kadar gösteriş yaptıktan sonra şimdi korkak tavuk o olamazdı.
Hızlıca Xinqiu'nun yanağını öpüp geri çekildi. Yun kendini çeker çekmez Xin gülmeye başladı.
"Haaa?!Ne gülüyorsun, komik bir şey mi var!"
Utanmıştı. Xingqiu'nun kafasına vurdu.
"Ne vuruyorsun ya? Komik olan şey sensin, sana gülüyorum!"
Xin kahkahalarla gülmeye devam ederken zorlukla söyledi;
"Pff.Neyse hadi devam, d mi, c mi?"
"Doğruluk."
Chongyun en yakın arkadaşının hoşlandığı kişiyi çok merak ediyordu, bir an içinden bir ses az önce olandan sonra kendi olabilecegini söyledi.
Saçma düşüncesinin farkına varıp kafasını salladı.
"Hoşlandığın kişi kim?"
Xingqiu bu soruyu cevaplayamayacağını biliyordu.
"Pas."
"Pas yok! Oyunun kurallarına aykırı."
Chongyun bunları söylerken ders zili çalmıştı.
"Ah. Şansa bak, zil çaldı. Derse geç kalmayalım kalk hadi."
Chongyun'u beklemeden yürümeye başladı.
"Hey! Beklesene ya!! O sorunun cevabını senden alacağım elbet, bunu biliyorsun değil mi!!"
Bağırdı Chongyun arkadaşına yetişmek için dondurma çubuğunu aşağıya atıp koşmaya başlarken.
Canim arkim EggsBenedictt 'e ʚ♡⃛ɞ(ू•ᴗ•ू❁)
