Hayatı boyunca sevgi görmemiş bir genç kız ve mafya babasının tutkulu aşkı.
( yaş farkı ve fazlasıyla +18 cinsel sahneler içerir, rahatsız olacaklar okumasın.)
henüz 12 yaşındayken dünyanın nasıl iğrenç bir yer olduğunu öğrenmeye başladım, şu yaşıma kadar her zaman yalnızdım bir gün babam elimden tutmadı, bir gün annem saçımı okşamadı omuzunda ağlayabileceğim biri bile olmadı. Kısacası her zaman herşeyin üstesinden tek başıma geldim ve normal olarak zamanla buna alışıyordum. Çocukluğum babamın katı kurallarına uyum sağlamaya çalışmakla geçti hiçbir zaman yapamadım. Liseye geçince annem oruspu olucaksın diyerek okuldan aldı 3 yıl boyunca eve hapsettiler bir arkadaşımın olması bile söz konusu olamazdı, böyle kurallar işte. Şimdi ise 18 yaşındayım ve o gün gelmişti sonunda bu lanet evden kurtulabilecektim şuana kadar kendimi her zaman 18 yaşına basınca bu şehirden bu insanlardan kurtulacağım ve kendi hayatımı kuracağım düşünceleriyle avuttum 17 yaşımda iş buldum para biriktirdim bu para burdan kurtulmama yetecek miydi? Sanmıyordum.. ama başka çarem yoktu artık dayanacak gücüm kalmamıştı ailem çocukluğumu çaldı geri kalan hayatımı sorunsuz, düzgün bir şekilde yaşamak istiyordum, bu benim en doğal hakkım değil miydi zaten? Telefonu aldım ve yarın sabah İstanbul için ilk otobüs biletini aldım bir şeyler ters gidecek diye o kadar çok korkuyordum ki içimdeki korku karnımı ağrıtıyordu. Kıyafetlerimi eski bir bavula yerleştirdim yanıma almam gereken eşyalarımı tıkıştırdım ve bahçeye sakladım, sabah çıkarması zor olmasın. Babamın boğuk ve gür sesiyle bi anda oturduğum yerden titredim. "İşe yaramaz şey gel çay koy!" Diye bağırıyordu sesi rahatsız edici ve huzur bozucu geliyordu her zaman bana sussun diye dediği şeyleri olabildiğince çabuk yapmaya çalışırım. İnce sesimle, "Tamam baba geliyorum" diye sesimi yükselttim. Gece 01:00 oluyordu erken kalkmak için hemen yatağıma girdim uzun saçlarımı sıkıca bağlanmış tokadan açtım ve bir kaç defa savurdum başım çok ağıryordu, kulaklığımı taktım ve daddy issues şarkısını açtım. Bu şarkıyı dinlenmek beni iyi hissettiriyordu. Go ahead and cry, little girl Nobody does it like you do I know how much it matters to you I know that you got daddy issues And if you were my little girl I'd do whatever I could do I'd run away and hide with you I love that she's got daddy issues, and I do too..
Sabah 10:00, Alarmın rahatsız edici sesiyle uyandım annem ve kardeşim tek evdeydi onlar da uyuyordu, babam zaten erkenden işe gitmişti. Kıyafetlerimi giyindim, ellerime gül kokulu kremimi sürdüm dudaklarıma açık kahverengi tonlarında bir ruj sürdüm bahçeden bavulumu alıp evden çıktım. Sonunda otogara varmıştım hızlı adımlarla otobüse doğru ilerledim arkalarda tekli bir koltuğa oturdum, çok mutluydum gözlerim dolmuştu sonunda özgür olabilecek miydim? Evet.. inanıyordum. Tüm yol boyunca acaba ev alabilecek miyim? İş bulabilecek miyim? Diye düşündüm. Biraz uyudum gözümü açtığımda Istanbul'a varmıştık.. Otobüsten indim bi elimde bavulum bir elimde su şişem etrafı izliyordum İstanbul gerçekten çok güzeldi buraya gelmek en büyük hayalimdi sonunda gerçekleşmişti. Sanal arkadaşım ile 2 gece öncesinden haberleşmiştim bana iş bulduğunu söylemişti. Bir kafe gözüme kestirdim hemen gidip oturdum arkadaşım yani sıla, telefon edip hemen ona geldiğimi söylemek istedim. Ne? Şaka mıydı bu? Telefonlarımı açmıyordu mesaj yazmak için uygulamaya girdiğimde beni engellediğini gördüm aklım almıyordu neden böyle birşey yaptı ki? Kalbini mi kırdım yoksa istemediği birşey mi yaptım diye düşündüm ama ona her zaman kibar ve narin davranırdım, istemeden bile onu üzmemem imkansızdı.. Tekrar gözlerim doldu, yanağımdan süzülen küçük damlacıkları sildim.. Kafeden kalktım, bilmediğim bir cadde de yürüyordum çok çaresiz hissetmiştim kendimi. Yağmur yağıyordu uzun siyah saçlarım suyla temas ettiği için bukle şeklini almıştı kulaklığımı taktım yürümeye devam ettim ilk defa gece dışarıdaydım, sessiz sokaklar... Gerçekten çok huzur vericiydi yağmurun altında yürümek beni rahatlattı. Gece saat 01:30 idi artık korkmaya başlamıştım tek başıma bu sokaklarda yürümek beni az da olsa korkutmuştu en azından bu geceyi geçirmek için bir otel bulmaya çalışacaktım. Karşıya geçmeye çalışırken son süratle gelen arabaya baktığım an gözlerim kapanmıştı. Gözlerimi açtığımda o arabanın içinde uzanıyordum bi anda ayaklandım arabayı süren uzun boylu olgun beyefendi ile göz göze geldik gözleri o kadar güzeldi ki saatlerce izliyebilirdim. O güzel gözlerde kayboldum.. Vücudumda ki tüm acıyı unutmuştum bile ama sonra onun bir yabacı olduğunu hatırladım ve kendimi toparladım.
