Sabah sabah aşağıdan gelen seslerle uyandım. Komodinin üzerine koyduğum telefonumu alıp tek gözüm açık saate baktım. Saat daha sabahın 09.35'iydi. Kalkıp paytak paytak yürüyerek banyoya gittim.
Güzel bir duştan sonra elbise dolabının önüne geldim. Bugün pastanede işim yoktu. Ve bende kuzenimin düğünü için kıyafet bakmaya gidicektim. Daha doğrusu kuzenim ezgi abla kendine gelinlik ve kınalık bakıcaktı. Bu arada bende bir tasarımcıyım ezgi abla da benden yardımcı olmamı istedi ama pastanemde var ve bu işlede uğraşıyorum.
Annemin ve babamın biricik kızları, abilerim tek kız kardeşi ve erkek kardeşimin biricik ablasıyım. Adım Mavi Aslanoğlu. 23 yaşında, adım gibi mavi gözlü, 165 boyunda, tesettürlü ve moda tasarım mezunu bir kızım. Ailemle beraber Trabzon'da yaşıyoruz. Aslen Trabzonluyuz zaten.
Babam Kartal emekli başkomiser, annem ev hanımı, büyük abim polat babamın mesleğini devam ettirdi ve oda şu an başkomiser, ikinci abimde savaş aşçı ve benim pastanemdeki bütün pastalar onun elinden çıkar, üçüncü abim kaya da polis memuru ve büyük abimle aynı komiserlikte çalışıyorlar, küçük abim ayaz da psikolog ve ben pastacıyım ama moda tasarım mezunuyum iki işide bir arada yapıyorum ve bir moda firmam var ve son olarak ailemizin küçüğü erkek kardeşim Alperen oda lise öğrencisi.
Bugün de ezgi ablamın ısrarı ve onu kıramam üzerine şık giyinmem lazımmış. Neden mi çünkü ezgi ablamın eşinin yani kemal abinin ailesi de orada olacak. Ve ben gelinin kız kardeşi olarak güzel olmam gerekiyor. Neyse dolaba bakıp bir siyah takım yaptım. Siyah bir şal takıp sadece bir eyeliner ve dudak parlatıcısı sürüp, siyah stilettolarımı alıp çıktım.👇
(Kız mavi değil giydiği elbise ve yaptığı makyaj bu)
Aşağı inip önce oturma odasına baktım babam oturmuş gazetesini okuyordu. Arkadan sessizce gidip boynuna sarıldım ve yanağını öpüp 'günaydın başkomiserim' dedim. Babam gülüp beni öptü ve günaydın 'güzel kızım' dedi. Annem mutfaktan bize
GÜL: Hadi sofraya gelin kahvaltı hazır sonra öper sarılırsınız biririnize, diye seslendi. Babam annemi de kolları arasına alıp başından öptü ve
BABAM: kızımdan da kıskanma hatun, dedi gülerek. Annemde kolunu cimcikleyip alttan alttan gülerek mutfağa geri gitti. Tabi giderken yine bizi çağırmayı da unutmadı.Mutfağa geldiğimizde annem yine mükemmel bir sofra hazırlamıştı. Sofrada Polat abim dışında herkes vardı. Her yine geçe kalmıştı anlaşılan karakolda, anneme baktığımda alpereni ayıltmaya çalışıyordu. Resmen uyuyordu çünkü. Onun o haline gülüp hepsine ithafen,
MAVİ: ben abimi kaldırmaya gidiyorum, gelmediğine göre gece geçe kalmış, dedim. Annem ve babam "tamam" dedi. Diğerleri ellerini böreklere tam uzatmışlardı ki sırayla üçünün de eline birer şaplak attım. Üçüde aynı anda elini geri çekti. Bu hallerine sırıtıp,
MAVİ: abim gelmeden bir tane bile yerseniz mahvederim sizi, dedim. Tam kapıdan çıkıyordum ki Kaya abimin Alperene,
KAYA: bir tane alsak fark etmez bence alalım, dediğini ve Alperen'in de onu onayladığını duydum. Arkamı dönmeden "sakın" diye seslendim. Annem, babam ve Savaş abimin gülüşünü duydum. Annem,
ANNEM: sen git kuzum ben izin vermem yemelerine, dedi.Anneme öpücük atıp abimin odasının olduğu kata çıktım. Abim ve benim odam aynı katta alt katta da abilerimin odası vardı. Çatı katında da abilerimle kuzenler gelince takıldığımız oyun odası var ve benim müzik odammm. Abim yapmıştı müzik odamı şarkı söylemeyi ve enstrüman çalmayı çok seviyorum hatta üç tane öğrencim bile var.
Abimin odasına geldiğimde kapıyı tıklamadan içeri girdim. Çünkü abim aşağıya gelmediyse kesinlikle uyuyordur. Tahmin ettiğim gibi abim yine yatağında üzeri açık yüz üstü yatıyordu. Odanın penceresinin önüne gelip perdeleri açtım. Odaya ışık girince gülümsedim. Abim ve benim odamı ikimiz beraber tasarladık. Neredeyse aynı olan simsiyah döşenmiş bir oda sadece benimkinde maviler de varken abimde griler var artı renk olarak. Pencereyi de açıp içeriye hava girmesini sağladım.
Kuş cıvıltıları kulağıma gelince istemsiz yüzümde bir gülümseme yayıldı. Abimin yanına gidip oturdum. Biraz onun saçları ile oynadım, yanağını, burnunu, çenesini öptüm. En son uyanmayınca bende burnuna tüy sürttüm. Abim yavaş yavaş gözünü kırpıştırınca tüyü bırakıp yanağını öptüm ve "abişşşşş kalk hadi yemek yiycez seni bekliyorum hadiiiiiii" diye abimin kulağının dibinde bağırdım. İlk bir yüzünü buruştursada sonra gözlerini açıp beni görünce gülümsedi ve beni kollarının arasına aldı.
Neye uğradığımı şaşırdım. Bir anda abim beni gıdıklamaya başlayınca kahkahalarımı tutamadım ve ard arda kahkahalar atmaya başladım. O kadar ki tüm ev kahkahalarımla doldu. Abime durmasını söyledim ama beyfendi durmadı. En son nefessiz kaldım ve öksürünce abimin aklına astım hastası olduğum geldi ve beni kucaklayıp iyi olup olmadığımı kontrol etmeye başladı. Yüzünü elimle iteleyerek birazda çocuklaşarak,
MAVİ: yaaa abiş iyiyim ben ama karnıma ağrı girdi gülmekten yaaaa, diye azıcık çemkirdim. Abimde gülerek yanağımı sesli ve sert bir şekilde öperek bana karşılık verdi.Çok geciktiğimizi fark edince abimi giyinmesi için gönderdim. Boş durmamak için abimin yatağını düzelttim. Abim hem işi hemde karakteri gereği çok düzenli bir insan olduğu için odası asla dağınık olmazdı. Bu huy küçük abim ve kardeşim dışında hepimizde vardı. Ama onlar malesef ki çok dağınıklardı. Hatta Kaya abim üç gün önce çorabının diğer tekini arıyordu ama bulamıyordu. Saatlerce aramasına rağmen bulamamıştı ve ben hazırlanırken şallarımı koyduğum çekmeceyi açınca içinde şallarımın üzerinde bulmuştum ve kıyameti kopartmıştım. Çünkü şallarım benim için çok önemlidir.
Yatağın diğer ucunuda düzelttikten sonra kafamı kaldırdım ve dışarıya bakmaya başladım. Bir süre sonra abimin belime sarılması ile daldığım dünyadan ayrıldım. Abim aşağıya inmemizi söyledi. Onu onaylayıp önden gitmesini komodinin üzerine bıraktığım telefonumu alacağımı söyledim. Beni onaylayıp önden gitti.
Telefonumu komodinden alıp saate baktım. Tam yarım saattir burdaydım. Annemleri daha fazla bekletmeyeyim diyerek kafamı telefondan kaldırdım. Karşı tarafa gözüm takıldı. Bana bakan bir adet üstsüz erkek beklemiyordum. Göz göze gelince hemen bakışlarımı çekip arkamı döndüm. Yanaklarım ateş gibi olmuştu ve karşımdaki aynaya bakınca kıpkırmızı olduğumu farkettim. Adımın seslenilmesini duyunca hemen kendimi düzeltip aynadan i tarafa gidip gitmediğini kontrol etmek için baktım. Hala orada ve bana odaklanmıştır bir şekilde bakıyordu odanın içerisine. Hemen odanın kapısına doğru gidip odadan çıktım.
Kafamda bir sürü soru vardı. O kimdi? Ne zamandır oradaydı? Beni niye izliyordu? Ve ben neden daha önce onu görmedim onu? Tüm bu düşünceleri bir yana savurarak mutfağa girdim. Annemin küçük yalandan sitemiyle ailecek güzel ve mutlu bir kahvaltıya oturduk...
💙İlk bölümle karşınızdayım 😊
💙Evet üçüncü bir kitapla karşınızdayım, bu seferde texting anonim kurgusu yazıyorum.
💙Yazmayı seviyorum ve beni rahatlatıyor. Umarım Gece Yağmur Alice gibi bu kitabım da hoşunuza gider.
💙Eğer bu kitabımı beğenirseniz diğer kitaplarıma da bakmanızı tavsiye ederim 🖤
💙 Medyadaki baş karakterimiz Mavi Hanımmmm✨
💙Beğendiyseniz vote atmayı yorum yapmayı unutmayın ve arkadaşlarınıza önerirseniz çok mutlu olurum🥰 İyi okumalar😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
💙MAVİ'MMM💙 (TEXTİNG)
ChickLitBu tesettürlü modelimiz mavi ve biricik beyaz atlı prensimizin hikayesi.. Bu mavi ve abilerinin yakınlığını, çılgınlıklarını okuyacağınız hikaye.. Bu hanımın mis gibi yemeklerini, tatlılarını, pastalarını; Bey'in kızına olan aşkını sevgisini babayiğ...