Kapıya geldim. Kapıyı Nermin Teyze açtı:
-Kızım. Hoş geldin. Ne için gelmiştin?
Ben Akif'i görmeye geldiğimi söyledim. Beni Akif'in odasına götürdü. Akif yatakta yatıyordu. Beni fark etmedi herhalde. Çünkü annesi çıktığı gibi bilgisayara yöneldi. Akif tam bilgisayarını açacakken sitemli bir şekilde:
-Akif!
Akif şaşırıp arkasına baktı:
-F-funda. Senin ne işin var burada?
Çok sinirlendim. Onun çok kötü bir hastalığa yakalandığını söyleyince ne kadarda üzülmüştüm. Onun için buralara kadar gelmiştim. Ama sonuç neydi? Hıh! Hiçbir şey. Alt üstü bir hasta ziyaretine gidecektim. Kapıdan çıkarken son sözümü ekledim:
-Akif sen bir yalancısın. Bu yaptığın şeyi annene söylemem gerek. Daha fazla aileni kandıramasın. Sen hastasın diye senin için ne kadar üzülüyorlar. Ama belki niye böyle bir yalan uydurduğunu söyleyip ailenden özür dilersen yalancı durumuna düşmemiş olursun.
Akif'in yapacak bir şeyi yoktu. Eğer söylemese yalancı durumuna düşeceğini benden daha iyi biliyordu. Benim de tahmin ettiğim gibi kabul edip konuşmaya başladı:
-Ben hastaymış gibi yaptım çünkü ailem bilgisayarla oynamama pek izin vermiyor. Ve bu şekilde de rahatça oynayabiliyordum. Yani sen gelene kadar. Muratta gelmişti. O anlamadı. Paçayı yırttım sanıyordum.
Kendimi kahraman gibi hissediyordum. Akif'i salona götürdüm. Nermin Teyze hışımla ayağa kalktı:
-Kızım ne yapıyorsun sen? Çocuk hasta görmüyor musun?
Akif ise hayla hasta gibi gözükmeye çalışıyordu. Akif'in size söyleyecekleri var dedim. Nermin teyze yüzünü buruşturarak:
-Neymiş o bakayım Akif?
Akif olanları utanarak anlattı. Nermin Teyze çok kızdı. Akif'in bilgisayarını bir haftalığına kapattı. Evden ayrılırken Akif bana çok kızgın bakıyordu. Acaba kendime yeni bir düşman mı edinmiştim?
YOU ARE READING
Bizim Mahalle
RandomFunda, Elif, Murat ve Akif'in hikayesi bu. Kök nar Mahallesinde geçen bu olay sizi hem üzecek hem sevindirecek. Not: Bu hikayeyi 9 yaşımda yazdığım için kötü olmuş olabilir. Yani kimisine göre değişir.