Ancak özgürlükten yoksul olanlar, özgürlükleri uğruna savaşma hakkına sahiptirler.
Che Guevera
*
Büyüdükce bazı şeyleri yapmak için aslında düşündüğümüz kadar zamanımızın olmadığını ve günden-güne yeniliklerle bize dönen teknolojinin bir parçası olan hız trenlerinden daha hızlı , diğer gezegenlerle karşılaştırdığımızda kelebek ömrü kadar az olduğunu anlıyoruz.
Çok küçükken okulun havalı olduğunu düşünüp, sabırsızlanırdık üniforma için. Okula gittiğimizdeyse üniversite için heyecanlanırdık ve çok farklı olacağını düşünüp mutlu olurduk. Bir de özgür olacağımızı sanmamız yok mu?
Peki üniversitede ne oluyor? Bazılarımız yavaştan anlamaya başlıyor hayatı, bazılarımızsa hala işin şakasında oluyoruz.
Geçen yaz tatilinde öğrendiğim şeylerden biri kimsenin özgür olmadığı ve aslında özgür olamayacağımızdı. Düşünsene tüm hayallerin, tüm hayatın ve tüm yaşantın o küçücük kafana hapsolmuş bir beyinin işlevine bağlı. Buruşuk bir et parçası bizim hayatımızı belirliyordu.
Beyin nasıl çalışır?
Psikoloji söylediklerimle alakalı kendi zannımca 2 farklı fikri savunuyor:
Derler ki, insan ne düşünürse onu yaşar. Ve ayrıca derler ki, bilinçaltı gördüklerimizin, duyduklarımızın ve hissettiklerimizin yansımasıdır. Yani bundan şahsi çıkarımım hiç bir şeyin bizim elimizde olmaması. Eğer gördüklerimi, duyduklarımı belirleyemiyorsam ve bu belirsizlik benim psikolojime yansıyorsa, beni kim idare ediyordu? Ben mi yoksa bunu bilinçsizce yapan insanlar mı? Peki ben kimlerin hayatını yalnızca yanından geçerken haberimin dahi olmadığı anda düşünceli belki sinirle, bazen mutlu ya da kafası karışmış yüz ifademle belirliyordum?
Ben kendimi idare edecek özgürlükte değilsem eğer benim aracılığımla kimler onları ya da bizi etkiliyor?
Kafanızın karıştığına eminim.
Ben Hira.
22 yaşında bir psikoloji öğrencisiyim.
Ve şimdi söyleyeceklerim tamamen hayal ürünüdür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA
RomanceTüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir..- Tolstoy.