SESSİZLİĞİN NOTASI

NOTALARIN ÇARPIŞMASI

SEELLLAMMMM!!!!

İçimde birikenleri kafamda kurmaktan artık yorulmuştum. Üç dört ay süren düşünce seansımdan sonra kendime bu cesareti verip hikayemi sizler ile paylaşmak istedim.

Beni tanıyanlarınız var ama olmayanlar için söyleyeyim benim amacım kitabı belirli bir kitlenin üstüne çıkarıp tanıtmak değil benim isteğim içimdekileri yazıp, size hisselerimi anlatabilmek olduğunu bilmelisiniz.

AYYYYY HEYECANLANDIM.

Tamam tarih verin canım

•
•
•
•

Kendimi bulduğum,hayatta kaldığım,nefes aldığım şeydir müzik.

Notalar evim,nağmeler sıcak yatağımdı.

Gecenin karanlığını yarıp geçen piyanomun sesi içimi her seferinde daha mayhoş bir kıvama getiriyordu. Ellerim, bir balerin gibi dans ediyordu. Bana annemden kalan bu mirası bu kadar iyi sahiplendiğim için kendimle gurur duyuyordum.

Ellerini piyanonun tuşlarının üzerinden çekip gecenin tiz çınlaması ile tek başıma kaldığımda kafamı kaldırıp duvarda asılı duran, duvar saatine baktım.

Yine gelmedi. Ben de babamın yerinde olsam sıcak yatağım varken kombisi çalışmayan bu buzhaneye gelmezdim.

Oturduğum yerden kalktığımda bacaklarımın uyuştuğunu fark ettim. Önce sağ sonra sol bacağımı öne doğru sallayarak kendime gelmeye çalıştım mutfağa girdim ve saatler önce içtiğim suyun bardağına su doldurarak bir dikişte bitirdim.

Yatağıma girdiğimde yorganın soğukluğuna alışmam uzun sürmedi. Gözlerimi kapattım ve çok geçmeden derin uykunun kollarına bıraktım kendimi.

🎵🎵🎵

Sabah her zamanki enerjimden farklı bugün biraz daha neşeli uyanmıştım. Neredeyse yarım saat yatakta oyalandıktan sonra terliklerimi ayağıma takıp, tuvalete girip işlerimi hallettim.

Oturma odasının kapısından baktığında şaşkınlığımı belli edecek kadar açan ağzıma engel olamadı. En son iki bira şişesi masanın üstünde çalışmalarım yerlerde ve cips ile kuruyemiş çöpleri ise televizyonun önündeydi.

Her yer tertemiz, deterjan kokuyor ve mutfaktan sesler geliyordu. Bir dakika beni mutfağından sesler mi geliyor? Birinci şoku atlatıp mutfağa girdiğimde sarı civcivli önlüğü takmış bir şeyler pişiren o adam gördüm.

"Baba?"

"Ah!" Dedi yerinden sıçrayarak.
" korkuttun kızım beni, günaydın."

Ya günaydın, ne günaydın ama.

"Niye geldin?" dedim hiç istifini bozmadan.

" O ne biçim laf kızım, görende hiç eve gelmeyen, ilgisiz bir babayım sanacak." Dudağının kenarının kırıldığını gördüm.

"Neredeydin dün gece çok ilgili baba?" Sesimi yükseltmeme çok az kalmıştı.

"Ben soğuktan titrerken sen neredeydin?"

"Kızım.." lafımı bölmesine izin vermeden tekrar konuştum.

"Sıcak bir koyunda sıcak bir yorganın altındaydın değil mi?" Artık bağırıyordum.

" Ben sana demedim mi bir daha o kadın ile görüşmeni istemiyorum diye, sen anlamıyor musun?"

"Seviyorum kızım, annemden sonra ilk defa seviyorum. Sevmek, sevilmek çok güzel neden inat ediyorsun?"