Genç adam, yine her sabah olduğu gibi kapısının önüne bırakılan, Lalisa'dan gelen kağıdı okuyordu. Her sabah kapısının önüne bırakılan kağıtlarda kısa cümleler oluyordu. Lalisa, Jungkook'tan red yemiş bir kızdı. Red yemesinin sebebi, Jungkook'un bir sevgilisi olmasıydı. Ama artık yoktu, ayrılmışlardı çünkü o kız tam bir sahtekardı. Jungkook'un gözü sonradan açılmıştı. Şimdi Busan'daki evinde tekti. Kimsesi yoktu, ailesi veya arkadaşları. Tek yaptığı Lalisa'dan gelen yazıları okumaktı. Lalisa'yı reddettikten sonra, Lalisa Paris'e taşınmıştı. Paris'e gittiğini Jungkook'a dememişti, ama Jungkook bunu bir türlü öğrenmişti. Madem Lalisa Paris'teydi, peki o zaman bu kağıtları her sabah kim onun kapısına bırakıyordu? Bunu bir türlü çözememişti ama asıl merak ettiği bu değildi. Lalisa ne yapmaya çalışıyordu? Neden yıllar sonra kapısının önüne birisi aracılığıyla kağıtlar bırakıyordu? Üstelik bunu her sabah yapıyordu. Bir şeyler vardı aklında, ama neydi bu aklındaki şeyler? Kağıtlardan birinde, belki bir gün Jungkook'un yanına gelebileceği yazıyordu. Genç adam, merak ediyordu. Lalisa, cidden bir gün onun yanına gelecek miydi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
