Yıl 1972.Her şey Jack in geçmişini unutamaması ve çevresindeki insanlara karşı beslemiş olduğu nefreti yüzünden 16 yaşında ilk cinayetini işlemesi ile başladı. Acıları onu çaresizliğe, çaresizlik ise onu katil olmaya teşvik etmişti.
James ağabeyi Jack ile şehrin uzaklarındaki bir kasabada yaşıyordu.2 yıl önce taşınmışlardı ve ikisi de birlikte yaşamaktan memnundu. Birlikte güzel zamanlar geçiriyorlardı. Buna rağmen James' i rahatsız eden bir şey vardı. Bodrum, Jack günün belirli bir kısmını orada geçirirdi. Ne yaptığını da asla söylemezdi. Arada bir bodrumda ne yaptığını soruyordu ama aldığı cevaplar onu tatmin etmiyordu. Sürekli "Bodrumu kullanışlı bir hale getirmeye çalışıyorum". veya " Bodrumu temizliyorum." gibi cevaplar veriyordu. İkisi de biliyordu ki Jack yalan söylemeyi beceremezdi. Ayrıca dedikleri inanılacak şeyler değildi, eve taşınalı 2 yıl olmuştu ve bildiği kadarıyla bodrumun düzenlenecek bir yeri yoktu, gayet genişti ve iki odası vardı.
James oldukça meraklıydı, bu bazen başına dert açardı ama yapabileceği bir şey yoktu. Merak ettiği bir şey varsa eğer er ya da geç öğrenirdi, ve sanırım yine aynı şey olacaktı. Onu izliyordu. Bodruma girerken ve çıkarken. Bir fırsatını bulsa hemen içeri girecek, Jack 'in ne yaptığını öğrenecekti. Fakat o günün neredeyse yarısını orada geçiriyordu ve çıkarken kapıyı da kilitliyordu sanki birinin oraya girmesini istemiyordu.
. . .
(Birkaç hafta sonra )
Normalden daha da erken kalkmıştı, öyle ki gün daha aydınlanmamıştı bile. Yatağının yanında duran ceviz ağacından yapılma komodinin üstünde ki ayaklı saate baktı 5.40 idi saat. Kafasını yastığa koydu ve uyumaya çalıştı. Yaklaşık 20 dakika boyunca bir sağa bir sola dönüp durdu, bir türlü uykuya dalamıyordu. En sonunda yataktan kalktı , kızıl renkli boğazlı kazağını üstünden çıkartıp onun yerine dolaptan aldığı içi pamuklu gri kazağını giydi ve elini yüzünü yıkamak için banyoya, alt kata indi. En ufak bir ses dahi yoktu. Banyoya girip elini yüzünü yıkadı, çıkmadan hemen öncede aynada yüzünü inceledi, altın sarısı saçları çok karmaşık gözüküyordu, lavabonun yanındaki beyaz banyo dolabının kapağını açıp tarağı aldı. Birkaç dakika saçını düzeltmekle uğraştıktan sonra nihayet banyodan çıktı. Saat henüz çok erkendi, zamanın daha hızlı geçmesi için yapacak bir şeyler aradı. Mutfağa gidip kahvaltı yapabilir ya da bodruma inebilirdi. – Jack muhtemelen uyuyordu.– Aç değildi bu yüzden mutfağa gitmedi. Onun yerine bodruma girmek için kapının önüne gitti. Kapıyı açmayı denedi ama açamadı, kilitliydi." Ya içerde ya da değil her şekilde kapıyı kilitliyor, benden bir şey sakladığı kesin, yoksa neden kapıyı kilitleyip yalana başvursun ki." diye düşünmekten kendini alamadı.
Can sıkıntısını gidermek ve biraz hava almak için dışarı, yürüyüşe çıktı. Kısa bir yürüyüş yapmayı düşündüğü için evden çıkarken not yazmamıştı . "O uyanmadan eve varmış olurum. " demişti kendi kendine.
Eve vardığında saat 6.40 olmuştu bile, neredeyse yarım saattir yürüyordu. İçeri girebilmek için paspasın altına koyduğu anahtarı alıp kapıyı açtı ayağındaki botları ayakkabılığa tortilla rengi paltosunu da askılığa astı. Kışın ortasında oldukları için hava oldukça soğuktu. Girer girmez kapıyı kapattı, etrafa göz gezdirdi ve işte o zaman farkına vardı. Bodrum kapısı ardına kadar açıktı, sürekli kapalı ve kilitli olan kapı... Şaşırdı, fırsat ayağına gelmişti, yavaş, temkinli adımlarla yürüdü. Kapının önüne kadar geldi ,aşağı inen merdivenin ilk basamağına daha adımını atamadan sol omzunda bir ağırlık hissetti ardından da onun sesini işitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen Katil
ChickLitYıl 1972. Her şey Jack 'in geçmişini unutamaması ve çevresindeki insanlara karşı beslemiş olduğu nefreti yüzünden 16 yaşında ilk cinayetini işlemesi ile başladı . Acıları onu çaresizliğe, çaresizlik ise onu katil olmaya teşvik etmişti.