1. bölüm

25 6 2
                                    

Selamlarr:) aslında bu kurguyu çok önceden düşünmüştüm ama şimdi toparlayıp atabiliyorum. Umarım ki beğenebilirsiniizzz.

  Başlama tarihinizi de bıraktıysanızz başlıyoruuuzzz

*iyi okumalaarr*


Kemal’den
Sevgili Maria’ya

14 Şubat Cuma 1980’den

Her şeyi unutup o günlerimizi unutmadığım 13 Temmuz Salı 1965’e

Her zaman yalnız kalmak istediğimde geldiğim deniz kıyısındaki parkıma gelmiştim, Maria’m. Her zaman oturduğum bankıma oturup kitabımı okurken arkamdan çok naif bir ses işitmiştim. Güzel bir şarkı mırıldanıyordun. Arkama baktığımda ise yirmilerinde bir hanımefendi gördüm. Hem şarkı söyleyip hem de bulutları izliyordun. Bukleli saçların omzundan aşağı sarkıyordu. Üstünde çok hoş kirazlı bir elbise vardı. Dikkatimi kitabıma vermek istesem de sürekli orada olduğunu hatırlatırcasına bir şarkıyı bitirip yenisine geçiyordun.

  Sana baktığımı anlarsan ayıp olur diye kalkıp evime gittiğimi hatırlıyorum. Aklımdan hiç çıkmamıştın. Bütün gece, mırıldandığın şarkıları dinlemiştim. Ertesi gün tekrardan bu koca şehrin kalabalığından ve gürültüsünden kaçmak için aynı saatte aynı parka gitmiştim, Maria. Tekrardan oradaydın. Sanki beni yalnız bırakmamak için her seferine benimle birlikte bu parka geliyordun. Bu sefer üstünde tozpembe bir elbise vardı, Maria’m. Saçların sanki özenle teker teker örülüp açılış gibi dalgalıydı. Ne de çok severdim saçlarını. Nereden bilebilirdim ki benim dokunup öpmeye hatta koklamaya bile kıyamadığım papatya kokan saçlarının döküleceğini. Nereden bilecektim özenli ve sırayla dizilmiş kirpiklerinin, sen her gözyaşı akıttığında azalacağını. Ah Maria’m, ne kadar üzüldün sen.

Bu sana son mektubum Maria bu yüzden daha fazla bu konu hakkında konuşmayacağım. Eğer konuşursam diyeceklerimin hepsini unutup daha erken gelirim yanına.

Birkaç günün ardından tekrardan aynı parkta idim. Sende oradaydın tekrardan en güzel elbiseni üstüne giymiş aynı güzellikte yandaki bankta oturup etrafa neşeyle bakıyor, etrafı inceliyordun.

  Elbiselere zaafın vardı Maria. Tıpkı benim sana olan zaafım gibi.

Sen şarkılarına, ben de kitabıma başlamıştım. Çok geçmeden yanına bir köpek geldi. Hemen neşeyle köpeğin kafasını okşadın. Köpek, sen sevdikçe daha çok oyun istedi. Ayağa kalkıp köpekle koşmaya başladın. Çok güzeldin. Yüzünü o gün biraz daha net görebilmiştim. 
Köpekle bir süre daha oynadın. Bir süre daha seni izleme fırsatım oldu böylece. Biraz sonra köpek benim yanıma koşunca gökyüzü gözlerinle bana baktın. Göz göze gelince ki o heyecanımı hiçbir şeye değişmem, Maria.
Sen bana merhaba, derken ben hala gözlerinde takılı kalmıştı. Gökyüzünün en güzel tonuydu sanki. Çok güzeldin. Her şeyinle.
 
  Sürekli çok güzelsin diyorum değil mi Maria? Çünkü seni anlatmanın en kolay özeti bu. Senin güzelliğini ve saflığını bırak kelimeleri, romanlara bile sığdıramam.

  O kadar çok susmuştum ki ayıp olmasın diye merhaba tarzında bir şeyler gevelemiştim. Yanıma oturup köpekle ilgilenmeye devam ettin. Sen köpeği severken ben hala seni izliyordum. Güzel gülümsemenle birlikte çenenin kenarındaki gamze ortaya çıkmıştı daha fazla bakmayayım diye kitabıma geri döndüğümde bir yerden sonra kitaptan hiçbir şey anlamadığımı fark etmiştim. Yine de sana bakmayıp kitabı okumaya devam ettim. Yani etmeye çalıştım. 

Köpek bir yerden sonra gittiğinde hala yanımda oturuyordun. Gözlerin okuduğum kitaba kaydığında güzel gülümsemen biraz daha yayıldı ağzında.
“Rome ve Juliet kitabı çok güzeldir. Yeni mi başladınız?” Kitabın sayfasını kaybetmemek için ayracını içine koyup kitabı kapatırken.
“Beşinci başlayışım. Her okuduğumda sanki hiç okumamışım gibi aynı duyguları hissediyorum.” Demiştim. Kafanla beni onaylamıştın. Çok geçmeden parkın hemen yanındaki hastaneden bir kadın geldi senin yanına ve 
“Sizi çağırıyorlar Maria Hanım. Yeni hastalar var.” Diyerek gitmişti. Bana veda edip gitmen gerektiğini söylemiştin ve kalkıp hastaneye doğru yürümeye başlamıştın. Adının Maria olduğunu öğrenmiştim o gün.

Adın çok güzeldi. Adının birçok anlamı olduğunu biliyordum ama ben genellikle ‘Kader Denizi’ anlamını seviyordum.

Sen yanımdan ayrılırken ben arkandan bakakalmıştım. O gün hem adını hem mesleğini öğrenmiştim. Hem de gözlerini ve seni daha yakından görebilmiştim.

  Kısa olduğunun farkındayım diğer bölümde telafi edeceğimm.
Şimdilik görüşmek üzere kendinize iyi bakıınn

KİRAZ ELBİSELİ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin