heeseung: ne istiyorsan halledelim bugun
sinavlar basliyo daha fazla oyalanamam seninlejake: 10/10luk ogrencisin sanki
girdigin triplere bak
50nin ustunde notun yokheeseung: var ki
jake: beden sayilmaz
heeseung: yokmus
neyse
hazirlan almaya geliyorum senijake: ne
niye geliyosun
gelmeheeseung: bahis icin gerizekali
sen kazandin yajake: he
evimi nerden biliyosunheeseung: jungwon verdi adresi
jake: pust ya
hazirlaniyom o zaman
yavas gelheeseung: cok gec
kapinin onundeyimjake: saka mi
pijamalarimi bile cikarmadim daha amk
bekliceksin yapcak bi sey yokheeseung: 5 dk icinde gelmezsen giderim
-
Jake eline geçen ilk sweati üstüne giydikten sonra altına da gri bir eşofman geçirip merdivenleri üçerli üçerli atlayarak en kısa sürede aşağı indi.
Yetişmişti. Siyah bir arabayla kendisini bekleyen Heeseung'ın yanına gitti.
"Yetişemem sanmıştın değil mi? Nasıl göt ediyorum her seferinde."
"Olabildiğince az iletişim kurarsak sevinirim, nereye gidiyoruz?"
Jake gözlerini devirdi. "Söylemem."
"Sürmem gereken yer vahiyle mi inecek amına koyayım?"
Jake, Heeseung'a yaklaşıp hızlıca elindeki anahtarı aldı. "Senin süreceğini kim söyledi?"
Heeseung içten olmadığı çok belli olan bir kahkaha attıktan sonra çocuğun üzerine eğildi. Jake ne yapmaya çalıştığını anlamazken kendini geri çekiyordu ama o çektikçe diğeri daha da çok eğiliyordu. Dengesini kaybedip düşecek gibi olduğunda beline sarılan ellerle son anda kurtulmuştu. Heeseung, onun şaşkınlığını fırsat bilerek yaklaşma amacını gerçekleştirdi ve eline uzanıp anahtarını geri aldı. "Benim olan bende kalır, şunu almaya çalışırken girdiğim şekillere bak."
"Yemedik arabanı. Neyse, düz gittikten sonra sağa döndüğünde bir hayvan barınağı var."
"Ee, ne yapayım bu bilgiyle?"
"Oraya gidiyoruz."
"Seçe seçe hayvan barınağını mı seçtin yani?"
"Lunaparka mı gitseydik?"
Heeseung "sustum" anlamında eliyle ağzını fermuarladıktan sonra arabayı çalıştırdı. Yujin'in eski sevgilisiyle barınağa gittiğine inanamıyordu gerçekten.
Geldiklerinde ilk inen Jake olmuştu. Diğeri ağır ağır hareket ettiği için söylendi. "Hızlı olsana biraz, dedem bile senden daha aktif."
"Hayvanlar kaçmıyor ya."
"Zamanım değerli demiyor muydun? Zamanın kaçıyor işte."
"Her şeye de bir cevabın var."
İkisi de arabadan indikten sonra içeri geçmek için adımlarken bahçedeki oldukça tüylü kahverengi bir köpek buna engel olup Jake'in üzerine atlamış ve yüzünü yalamaya başlamıştı. Jake gıdıklandığı için kahkaha atarken çimlere uzandı ve köpeği yukarı kaldırdı. "Beni mi bekliyordun yoksa?" Köpek cevap olarak kuyruğunu sallayıp havladığında Jake kocaman gülümsedi ve tüylerini okşadı.
Heeseung da pes edip yere çömeldi ve hemen yakınlaşan ikiliyi izledi bir süre. Jake onun arkasında olduğunu fark ettiğinde "Sen de sevsene." diye konuştu.
"Kedileri seviyorum ben."
"Harbi mi? Hiç kedi insanı gibi durmuyorsun."
"Beklediğin potansiyel ne tam olarak?"
"Bilmem, kedi besleyen hiçbir arkadaşım senin gibi asabi değil. Şirin insanlar hepsi."
"Laf sokmadan duramıyor herif ya."
"Sana özel."
Heeseung farkında olmadan kısa süreli gülümsediğinde Jake'in görmediğinden emin olabilmek için ona baktı. Kendi halindeydi, geldiklerinden beri ilgisini kucağındaki köpek dışında hiçbir şeye vermemişti zaten.
Onu izlerken saçındaki yaprak dikkatini çekti. Altında oturdukları ağaçtan düşmüş olmalıydı, öne doğru uzandı ve yaprağı alabilmek için diğerinin üzerine eğildi. Aldıktan sonra hemen geri çekilecekti ama öyle olmadı çünkü Jake ne olduğunu sormak için kafasını kaldırdığında göz göze geldiler. Jake'in gözlerine ilk defa bu kadar yakından bakan Heeseung yutkunamadı. Nedenini bilmiyordu ama gerildiğini hissetti.
Jake'in kucağındaki köpek yüzünü yalayıp dikkatleri tekrar üstüne çektiğinde Jake içinden köpeğe teşekkür etmişti. Göz temasından kaçınan biri olmadığından bakıştıkları süre boyunca Heeseung'ın gözlerini kaçırmasını beklemişti ama aksine onun da meydan okuyor gibi bir hali vardı.
İkisi de aralarındaki garip çekimi görmezden gelmeyi seçti.
-
nbr niye hic yorum yapmiyosunuz uzuluyom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
manitama yuruyormussun / heejake
Fanficjake: basta manitamdan uzak dur demek icin yazan herifin dustugu hallere bak + sunki, jaywon