Sevgi ve Cesaret

148 7 8
                                    

Uyandığımda etrafta kimse yoktu. O elinde bezle gelen adam bizi bayıltmıştı sanırım. Ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Zeynebe baktım o hâlâ ayılmamıştı.  Onunda elleri ve ayakları bağlıydı. Çok geçmeden omzumda bir kol hissettim ve imdaat diye bağırmaya başladım!! Ama kimse duymuyordu!! Lanet olası bu yerde beni kimse duymuyordu! Anca yanımdaki kusmuk suratlı adam benim bağırışmalarıma gülüyor ve benim videomu çekiyordu. Yaklaşık 1 saat daha bağırdıktan sonra artık ses tellerimde dayanılmaz bir acı meydana gelmişti. Yanımdaki adam yanımızdan uzaklaşıyordu. Bende bu ânı fırsat bilip etrafı incelemeye başladım.Ama yoktu hiç birşey yoktu. Zeynep de benim gibi etrafı inceliyordu. Ellerimi çözmeyi denedim olmuyordu. Sonra aklıma şu pembe Türk dizilerindeki olaylar aklıma geldi. Belki etrafta bir bıçak bulacaktım yada ne bileyim belki bir telefon. Ahhaaaaa şimdi aklıma gelmişti. Tabi ya telefonum ceketimin cebindeydi. Ama kimi arayacaktım?? Kore polisinin numarası kaçtı?? Ben bunları düşünürken Zeynep elimden telefonu aldı ve Kore polisini aradı. Olayları anlattı. Nerede olduğumuzu bilmediğimizden dolayı bizi GPS ile bulacaklardı. İkimizinde içi rahatlamıştı ki içeriye o kusmuk suratlı adam girdi. Yanında arkadaşı da vardı. İkimizde korkudan birbirimize sarılmıştık. Ama adamın biri, ikimizi ayırdı. Ve beni bir yere sürüklüyordu. Ne kadar  gitmemeye çalışsam nafileydi. Birden aklıma harika bir fikir geldi. -şeyy IIIII tuvalete gitmem gerekiyor!! işte bu benim hayatımı kurtaracak olan fikirdi. Adam bana tuvaletin yerini gösterdi. Ve sırayla ellerimi, ayaklarımı çözdü. Ben tuvalete girdim ve ordaki işe yarayacak âletler bulmaya başladım. Bulabildiklerim: boru parçası, sabunluk, sabun ve bir de hortum parçasıydı. İçeriden bağırışmalar gelmeye başlamıştı. Hiç durmadan hızla kapıyı açtım ve adamın gözüne sabun sürdüm. Kusmuk suratlı bağırmaya başlamıstı hemen boru parçasını adamın kafasına geçirerek bayılmasını sağladım. İçeride Zeynebe tecavüz etmeye çalışan sapık ise elinde bıçakla hemen yanıma koşmuştu. Bu beni korkutmuyordu çünkü gerçekte iyi bir taekwondocuydum . Hemen bildiğim tekmelerle elindeki bıçağın düşmesini sağladım ve  yakın dövüş hareketlerini kullanarak adamı yere yatırdım. Yerdeki bıçağın sapını kafasına vurarak bayılmasını sağladım. Artık özgür sayılırdık. Çok vakit kaybetmeden Zeynebin yanına koştum. Şaşkınlıktan dili tutulmuştu. Hemen elini ayağını çözdüm ve bir kağıda  sapıklar için not yazdım "Türkiye'den kaçmış iki masum kız olabiliriz ama biz her kız gibi güçsüz ve aciz iki kız değiliz. Çünkü bizim KORE ve ARKADAŞLIK  bağımız güçlü. Biz korecanız ve buraya oppalarımızı görmek için geldik. Görmeden hiçbiryere gitmeyeceğiz."

HAYAL DEĞİL GERÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin