1

721 23 5
                                    

Yeni kurgum sizlerle..
Keyifli dakikalar dilerim.

Yakışıklı adam, bana gülümsemişti. Bu karanlık sokakta sadece ikimizin olması beni korkutmuştu. Sokaktan çıkmak istesem de yol bitmiyor, sanki uzuyordu. Daha hızlı koştum. Çok daha hızlı... Birisi kolumu yakaladı ve beni geriye doğru çekti. Yan tarafımda bulunan göle kafamı soktu. Beni boğuyordu...

Gözlerimi açtım...

Gizlenemez bir şaşkınlık içinde etrafa bakındım. Şükürler olsun yine film gibi bir rüyaydı.

Yüzümü yıkayıp, aynada kendimi baştan aşağı süzdüm. Kendimi seviyordum. Bir insanı mutlu edebilecek en önemli etkenlerden birisi özgüvendir. Sen kendini beğenmezsen , diğer insanların beğenmesini bekleyemezsin değil mi ?

Hızlıca odaya geri döndüm. Dolabımı açıp kısaca göz gezdirdim. Ne giyeceğime karar vermiştim. Giyim tarzım ince belimi ortaya çıkaracak şeyler oluyordu ama cıvıl cıvıl renkler de giyemezdim. Ben o şekilde giyindiğimde kendimi çocuksu hissediyordum. Bu yüzden siyah en asil duranıydı. Ailem sürekli siyah giyindiğim için bana kızıyordu da. Ben böyle mutluydum.

Kıyafetlerimi giydikten sonra makyaj masama oturdum. Göz makyajı ve ruj harici bir şey sürmüyordum.Eyeliner ise en sevdiğim yanıydı. Son olarak parfümümü de sıkıp odadan çıktım.
"Anne ! Ben çıkıyorum." Ses gelmeyince evde annemi aramaya başladım. Bulamayınca odasına da baktım ki uyuyordu. Bu saatte asla uyumazdı. "Anne iyi misin ?" diye sorduğumda uykusundan sıçradı.

Ah Allah'ım neden bu kadınlar bu şekilde uyanıyordu ki. "Sakin ol bir şey yok. İyi misin diye kontrol ediyordum." Diyerek durumu açıkladım. "Ha uyuya kalmışım. Gidiyon mu sen ?" Başımı sallayarak onayladım. Ve " Geç kalacağım, hadi kaçtım ben. " Kapıdan çıkarken annemin dikkatli olmam konusunda ki nasihatlerini de dinledim.

Hızlı adımlarla durağa ilerledim. Gelen geçen erkekleri kesiyordum. Hepsi de tipsizdi.. Hayır biri hariç..

Yanıma gelip duran çocuğa bakmamak için kendimi zor tutuyordum. 1.85 boylarında , sarı saçlı, mavi gözlü biriydi. O sırada bana seslendiğini duydum. "Günaydın
nasılsın güzelim ?" Heyecandan küt küt atan kalbim ile "İyi sen yakışıklı ?" dedim. Ona tatlı bakışlar atarken, çocuk anlamsız bir bakış attığında bir terslik olduğunu anladım. Tekrar düşündüm. Çocuk sana neden hemen güzelim desin ki ? Neden üstüne alınıyorsun ? Kulağında kulaklık olduğunu fark etmem çok geç olmuştu.

Çocuk bana " Anlamadım." Dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. O sırada taksiden inen mini elbiseli,güzel kadının olduğu tarafa gidip hemen şoförün yanına oturdum. Anlamsızca bana bakan adama "Az ileride bırak, indi bindi ücretini vereyim sadece anlaştık mı ?" cazip bir teklif sundum.
"Müşterim var abla. Nereye biniyorsun sen bakmadan ?Bir de indi bindi ücreti diyor." Diye söylenmeye başlamıştı. Arkaya dönüp baktığımda siyah gözlüklü bir adam vardı. Kıravatını çekiştiriyordu. "Çok pardon beyfendi. Ben birine gözükmek istemiyorum da, hemen şurada inerim zaten izninizle. " Adam konuşmadan şoföre başı ile onay verince ilerledik.

Çok kısa bir süre sonra taksi sağa yanaştı.Taksici ücret istemeyince ben de arkaya dönüp "Eyvallah amca." dedim ve hızlıca taksiden indim.

Telefonum çalınca, kimin aradığına baktım. Damla arıyordu. Telefonu hızla açtım. 5 dakikam kaldığını ve hocanın dersine bir kez daha geç kalırsam beni dersten bırakacağını hatırlattı. Taksiden hiç inmese miydim ?

Raconla Dans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin