2

3 4 0
                                    

   

Bölüm şarkısı: imagine dragons  ı m sory

Diğer hikayemiz  dönüşüm onuda okuyup oy verir misiniz 😍

Uyandığımda hava aydınlanmıştı ayağa kalktım hala ilaç yüzünden başım dönüyordu  tutunarak merdivenlerden indim dış kapıya  doğru koşmaya çalıştım keşke çalışmasaydım. Beni yakaladı ve kucağında aldı "Bırak beni " kucağında haraket etmeye çalışıyordum. "Rahat dur " sesi norma gibiydi ama uyarıcı tondaydı.  Beni odama çıkardı ben kıpırdaırken yatağa bıraktı ve çekmeceden  bir iğne daha çıkardı " Bir daha öyle bir şeye kalkışırsan  seni yine bayıltırım  ." Yatakta geri geri gidip başlığına yaşlandım." Lütfen yapma ." iğneyi sehpanın üzerine bıraktı ve burnumun dibine kadar geldi ." Uslu davranırsan yapmam. " Onun başımla onayladım kalktı ve kapıya doğru yürürken konuştu.  " Duş al ve aşağı gel ." Kapıyı kapattı dediğini yaptım.

Duş aldım üzerime siyah bir eşofman ve gri bol bir tişört giydim . Kapıyı açıp aşağı merdivenleri indim hala başım dönüyordu.  Yemek masasına hemen yanına oturdum . Aynı akşam yemeği gibi oldu Elenor denen kadın yemek servisi yaptı yemek zorundaydım.  Hiç bir şey olmamış gibi davranıyorlardı.  Yemek yendi yine masanın arka tarafındaki salona geçip oturmuştuk . Elenor yine ona kahve ve banada bitki çayı getirmişti.  Ben bitki çayı sevmezdimki ne diye ikram yapıyor.  Çayı içmedim tam hareketlenip kalkacağım sıra " Çayını iç konuşacağız." Geri oturdum bana tekrar ilaç vermesin diye çaydan birkaç yudum aldım.  Suratın büzüşmüştü  papatya çayıymış  ." Miden ve sakinleşmek icin ." fincanı tek dikişte kafama diktim .Bana  bakıp hafif tebessüm etti . Ilk defa güldüğünü görmüştüm tuhaftı ama sert halinden daha iyiydi .
"Sana bazı şeyler anlatacağım ama sakin  kalacaksın."başımla onayladım. "Dünyanın ilk oluştuğu zamanlarda denge kolay sağlanıyordu.  Ama eski uygarlıklar  bu dengeyi bozdular kıtlık, kuraklık, kayıplar artmaya başladı.  Taki bir yerli kabilesinin bulduğu mavi bir taşa kadar " Nefeslendi ve beni kontrol etti. Şaşkın ve aval aval  ona bakıp neyden bahsettiğini anlamaya çalışıyordum. " Bu taş bulan kişiye güç saglar insanüstü. Uygarlıklar taşı bulan yerlileri öldürüp taşı almaya çalışmışlar fakat taş ve taşın şansı yerlilerdeydi bir barikat oluşturdu gelen herkesi geri püskürttü  yada öldürdü.  O taş zaman geçtikçe kaosa sebep oldu birbirlerine girdiler . Yok oldular ." Ben hala boş boş bakarken kahvesinin yanında verilen sudan ufak bir yudum aldı.  "Bunlar çok karışık ve saçma."nasıl cesaret bulduysam bir anda söyletti verdim .
"Damarlarında akan şeye saçma mı diyorsun " konuşmama izin vermeden devam etti . " Gelelim bizi ilgilendiren kısmına bunu açıklamaya çok var . Senin deneyler diye adlandırdıgın şeyler aslında taşı kullanabilecek bir kişi bulabilmek diğer tüm herkes daha ilk aşamaya dayanamadı aşanların çoğu kafayı yedi başarabilen tek kişisin damarlarında caeruleus lapis dolaşıyor."
Söylediği şeyle kafayı  yeme rattesine gelmiştim .

"Onlar onlar sadece işkence deneyleriydi yalan söylüyorsun. " Ellerimi kafamın iki yanına tutup sakinleşmeye  çalıştım "Yalan söylemiyorum benim için önemlisin kanin paha biçilmez ." Ben kontrolümü  kaybediyordum yanıma geldi ve ellerimi yüzündem çekip kendi ellerini koydu . " Ben ne söyledim sakın ol bu olaylar sayamayacağımız kadar  uzun yıllar önce iyi  yanından bak süper güçlerin var ." Gördüğüm günden beri ilk defa bu kadar yumuşak davranmıştı.  " Peki neden bu haldeyim." Sorum onun canını sıkmış gibi baktı.  "Sadece sen değilsin ."

Başkalarıdamı vardı peki ya neden " Başka kim var " Sorumla tuhaf bir hal aldı ve " Başka kimse yok ." Ben bir şey söylemeden Elenor diye bağırdı ." İlaç getir ." Elenor elinde tepsi 1 bardak su ve yanında haplar getirdi . Tepsiyi benim önüme bıraktı.  " İç şunları ." Ben tepsiye bakarken sesi yine aynı sert halini almıştı . " Bunlar ne ? " Yüzümü ona çevirdiğimde "Ağrı kesici ve bulantı hapı." Soruma cevap vermişti ilaçları elime aldım ve tek seferde ıkisinide içtim.  "Elenor sana evi gezdirir. Bir ihtiyacı olursa gelip bana söyleyebilirsin   ." Arkama yaslanıp yeri izliyordum.  " Görmek istemiyorum , bir ihtiyacında yok ."yine sinirlenmişti
"Sen bilirsin keyfine bak ev senin." Ayağa kaldığında irkilerek ellerimi kendime doğru çektim.  Bana baktı ve " Korkma söylediğim gibi uslu davranırsan bende sana aynısını yaparım." Gözlerimi açıp ona baktım.
"Ben çalışma olasındayım bir şey olursa yanıma gelebilirsin ,televizyon kumandası orda izleyebilirsin ." Büyük televizyonun   yanındaki sehpaya gözleriyle işaret etti . "Ben odama gidicem." Kafamı toplamam lazım. Söyledikleri beni çok yıkmıştı.  " Söylediklerim seni bilgilendirmek içindi yıkmak için değil burda otur çok bahçeyi dolaş kaçmamak koşuluyla." Başımı aşağı yukarı salladım sırf yalnız kalıp kaçış planı içindi daha önce hastaneden kaçmıştım takı tellere gelene kadar geri yakalanmıştım  . Burası bir evdi çok zor olamazdı.  Dışarıya açılan  kapıyı açtım ve etrafa bakınmaya başladım.  Her yerde korumalar vardı .

Kapı açıldı ve bir temizlik arabası kıyafetleri getirdi demir kapı yine mühürlendi büyük saksıların ordan duvardan atlamaya karar verdim . Tam duvardan atlayacakken ayağım kaydı ve bir çığlıkla yere düşerken yere çakılmadan durdum . Kıstığım gözlerimi açtığımda yine onun kucağındaydım  . Beni yere indirmeden içeriye girdi .  Koltuğa bıraktıktan sonra televizyonu açtı ve kumandayı benim oturduğum koltuğun üzerine bıraktı.

"Sakin bir daha deneme sabahki uyarımı hatırlıyor musun. "
Başımla onayladım dışarıdan korumalarına işaret yaptı adamalar bahçe kapısını kapattı ve orda nöbet tutmaya başaldı.  "Otur  burda bahçe yasak ." Yanımdan ayrıldı koltuğa oturmuş boş bir şekilde televizyona bakıyordum. Elenor bana  yiyecek ikramlar ve meyve suyu getirmişti.  Evin kapısı açıldı ve bir koruma üst kata hızlıca hareket etti . Ardından geri kapıya döndü ve yanındaki büyük kahverengi çantalı bir adam girdi yine aynı hızla üst kata çıktılar.

Aradan nerdeyse bir saat geçti ve en son ayak sesleri duyuldu . Ciddi duruşlarıyla kapıya geldiler koruma çıktı. Kahverengi çantalı adamsa  onunla aşağı indi anlık bir saniye göz göze geldik ama hemen gözlerimi kaçırdım.  O sıra çantalı adam konuştu " Evet efendim yarın istediğiniz gibi burda ." Onu başıyla onayladı ve adamada çıktı  . Yanıma geldi ve birkaç saniye boş bir şekilde televizyona baktı sonra seslice nefeslendi. 
" Değiştirmemişsin. " o gittiğinden beri boş bir şekilde durup düşünmüştüm saat öğleden sonra 15.30 'du " Hala ismini bilmiyorum ?" Bende onunkini bilmiyordum ama sormamıştım.   "
"Lena " bana  bakıyordu.
"Eee benimkini sormıycakmısın ." Sormamamı  mı istiyordu sorardim.

"Seni adin ne ?"
"Edward , sonunda resmen tanıştık." Zaten dosyalarıma bakmıştır neden bana soruyorki. " Zaten dosyalarıma bakmışsındır niye soruyorsun ki ." Neden Her şeyi söylüyordum.  " Bana sadece başarabilen bir kız olduğunu söylediler.  Hem belki merak etmisindir? " Etmiştim ama etmemiştim.  Elenorun benim için bıraktığı kurabiyelerden birini aldı ve yedi . "Neden yemedin Elenor güzel kurabiye yapar ." Neden böyleydi. 
"Meyve suyunu da içmemişsin,  canımı sıkıyorsun niye normal davranmıyorsun. " Çünkü anormaldim. " Çünkü normal değilim." Bilmeye hakkı var benim ufak deli olduğumu sonra sinirlenmesin .
" Bu konuyu sonra konuşacağız." Bana uyardı.  Akşam yemeği vaktine kadar oturduk . O bilgisayirindan bir şeyler yaparken bende yine boş boş televizyona  bakım .

Elenor yine bize ikram yaptı yemeği yiyip odama çıktım uyumak için yatağa girdim.  Uyku bedenime yayıldığında gözlerimi kapattım.  Gece yarısı saat 3 gibiydi bileklerinde bir baskı hissetim . Tam bağıracakken elini ağzıma kapattı.  Bana bir iğne vurdular ben çırpınırken yine bayıldım.





          ♡ Herkese iyi okumalar ♡
Instegram :@sede.fsert

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi Kan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin