Giriş Bölümü

910 52 13
                                    

Yaren'den...

Bu sabahta yine annemin acı öksürüklerinin sesine uyandım.Uykulu halimle yataktan hızlı hareketlerle kalktım ve annemin yanına koştum;

-Annem iyimisin ? öksürmeye devam ediyordu.Yattığı kanepenin baş ucunda duran eskimekten neredeyse dökülecek olan komodinin üstündeki ilaç paketini elime aldım ve bir bardak suyla birlikte anneme içirttim. Öksürükleri biraz olsun hafiflemişti.Kesik sesiyle konuşmaya başladı;

-Saol kızım,evde ekmek kalmamış bir koşu gidip alıver bakkala yazdırırsın.

-Tamam annem ben hemen gidip alıyorum başka birşey lazım mı?

-Yok kızım ekmeği alıp gel.

-Tamam.

Ceketimi giyip mahallemizin başındaki bakkala doğru yol aldım.Annemin hastalığı her gün daha da kötüye gidiyordu. Şerefsiz babam annemin üzerine kuma getirip bizi evden kovmuştu. O dayakları,hakaretleri saymıyorum bile. O kadında zaten tam bir kötü üvey anne tipolojisine sahipti. Yalanlarıyla babam olacak o herifin aklına girip hem beni hemde annemi dövdürtüyordu.Pis yelloz. Tabi o zamanlar gençtim 17 falandım. Gerçi şimdide gencim ama.Neyse ya.Ben bunları düşünürken çoktan bakkalın önüne gelmiştim.Kapıyı açıp içeri girdim;

-Hasan amca bana 2 ekmek verirmisin ?

-Veremem ! diye çıkıştı. Ay atarın kime senin amca. Ne bu atar ne bu gider;

-Niye ?!?

-Veresiye yazdırcaksın gene dimi. Ben sizin kahrınızı mı çekicem be! yok sana ekmek falan. Borcunuzda birikti zaten.

-Ya ödeyecem diyorum! hasan amca bak dikkat edersen amca diyorum. O amcanın "ca"sını çıkarıp kalan 2 müstehcen harfin yanına "k" koymuyorum ! SAYGIMDAN !!! hadi ekmeğini vereceksen ver gidicem ben işim gücüm var !

-Al be al !.Poşetin içine iki ekmek koyup kabaca bana uzattı.Ay götüm.İşin ucunda annem olmasa sokacaktım bir yerlerine o dükkanındaki lolipop şekerlerinin sapını! Neyse sakin ol yaren. Poşeti sertçe elinden alıp ona öldürücü bakışımı attıktan sonra bir hışımla dükkandan çıktım. Eve geldiğimde annem uzanmış tv izliyordu. Ona ufak bi selam vererek mutfağa kahvaltı hazırlamaya gittim. Dolapta kalan 2-3 yumurtayı tavada kırdım. Çayimida demledim oh mis ! Hızlıca sofrayı kurdum ve annemi çağırdım. Kahvaltı ederken telefonum çaldı. Allah allah bilinmeyen numara. Kimki acaba. Masadan kalkip odama gittim ve telefonu açtım;

-Alo kimsiniz ?

-Merhaba rahatsiz ettiğim için çok özür dilerim ama seninle konusmam gereken önemli bir konu var yaren.

-Siz benim adımı nereden biliyorsunuz?

-Ben herseyi bilirim. Neden bilmiyorum ama içimi korku kaplamıştı. Bütün vücudum titriyordu.Titreyen sesimle;

-Benden ne istiyorsun?

-Konuşmak. Sahildeki kafede bekliyorum seni. Lütfen güven bana.

-Peki yarım saate geliyorum. Telefonu kapattıktan sonra hemencecik üstüme birşeyler geçirip odadan çıktım. Annem meraklı gözlerle bana bakıyordu;

-Annecim benim çıkmam gerek acil bir işim çıktı.

-Ne isiymis bu ?

-Bende bilmiyorum deyip gülümsedim ve yanağına küçük bir buse kondurup evden çıktım. Sahile geldiğimde karşıda oturan 40 yaşlarında, bıyıklı, karizmatik bir adam dikkatimi çekti. Beni görmüş olmalı ki eliyle gel işareti yaptı. Ürkek adımlarla adamın masasına oturdum. Bana elini uzattı;

-Ben kandemir.

-Bende yaren.

-Biliyorum. Dedi ve gülümsedi;

-Nereden bildiğinizi bende bilsem keşke.

-Anlatacağım. Birseyler içermisin?

-Yok istemez saol. Anlat hadi benden ne istiyorsun? Beni nereden tanıyorsun?

-Bak yaren.Ne kadar zor günler yaşadığını biliyorum. Izin ver sana yardım edeyim.

-Nasıl ?!?

-Bak seni ve anneni çok iyi bakarim. Gerekirse anneni tedavi ettiririz. Maddi manevi hertürlü konuda sana yardımcı olabilirim. Ama benimde bir şartım var.

-Nedir ?

-Ekibime katıl.

-Nasıl yani ?!? Ne, ben hiçbirşey anlamadım.Ne ekibi ?!?

-Anlatacağım çünkü sana güvenebilecegimi biliyorum. Biz bir hırsızlık çetesiyiz. Ama öyle sandığın hırsızlardan değiliz. Ekibimizin temel kurali adalet. Ihtiyaci olandan asla çalmayız. Zenginligini ve parasını pis islere harcayan şerefsizleri kendi adaletimizce cezalandiririz. Senide ekibimde görmek istiyorum. Bana güvenmelisin. Beni bir baba bir ağabey olarak görebilirsin. Benden sana ve annene hiçbir zarar gelmez. Hemen karar vermek zorunda değilsin. Biraz düşün. Bu kararla hem kendi hayatını hemde annenin hayatını kurtaracaksin. Riski var elbette ama senin ve bizim gibi insanlar için malesef kabul etmekten başka caremiz yok.

-B-ben ne diyeceğimi bilemiyorum.

-Dedigim gibi hemen karar vermek zorunda değilsin. Cebinden bir kart çıkardı ve bana doğru uzattı;

-Burada numaram ve adresim var istediğin zaman arayabilirsin. Titreyen ellerimle bana uzattığı kartı aldım ve cantama koyarak ayağa kalktım.;

-B-benim gitmem gerek. Hoscakalin.....Kosarak oradan ayrıldım. Hem ağlıyor hem kosuyordum. Olayın şoku hala üzerimdeydi. Inanmak istiyordum o adama fakat inanmakta güçlük çekiyordum. Ne yapacağım ben Allah'ım bana yardım et.....Koşa koşa eve gelmiştim. Annemin meraklı bakışlarından sıyrılıp hızlı adımlarla odama gittim. Kendimi hemen yatağa atıp ne yapacağımı düşünmeye başladım. Adam benden haber bekliyordu. Cebimden çıkardığım kağıta baktım. O sırada annem öksürmeye başladı. Sanırım bu teklifi kabul etmekten başka çarem yok. Annem için bunu yapacağım. Salona gidip annemin ilaçlarını verdikten sonra odama geri dönüp adamın verdiği karttaki numarayı tuşladım. 2-3 çalıştan sonra adam açtı;

-Alo ?

-Şey merhaba, ben yaren teklifinizi kabul ediyorum.

-Beni çok mutlu ettin yaren kızım. Bana güven lütfen. Sizi çok iyi bakacağım. Hiç şüphen olmasın.

-Umarım.Dedim ve telefonu kapattım.


Artık herşey daha farklı olacaktı. Bu kararımın bana uğur böcegimi getirecegini nereden bilebilirdim ki.....


Evet arkadaşlar herkese yeniden merhaba beni tanıyan tanır. Önceki hikayem Aşk Tesadüfleri Sever (KarYar) okumak isteyen profilimde bulabilir....Giriş bölümü oldugu icin biraz kısa oldu.Umarım bu kurgumu beğenirsiniz. Vote ve yorumlarınızı merakla bekliyorum. Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşın. Sevgiler, saygılar.....




Uğur Böceği (KarYar)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin