Keyifli okumalar
🌟Köşede bulunan boş koltuklardan birine oturup tek başıma etrafını izlemeye koyuldum. Yoongi diğerleriyle birlikte karşı tarafta hareketli bir sohbetin içerisindeydi. Benimse şu an yanlarına gitmek pek içimden gelmiyordu. Bu yüzden Yoongi ne yapıyor diye uzaktan bakıyordum.
Soo Bin denen çocuğun villası oldukça büyüktü ve okuldan tanımadığım bir sürü son sınıf buradaydı. Üniversite sınavı yılı olmasına rağmen gayet rahat görünen insanları inceledim. Sanırım okuldaki bende dahil herkes baba parası ile okuduğu için bu kadar rahatlardı.
Bakışlarım karşı taraftaki Yoongi'nin üzerinde gezerken derin bir iç çektim. Ona çok aşıktım. Çok çok fazla. Bu yüzden o aptal arkadaş grubuna katlanıyordum fakat çoğu zamanda yalnız kalmak ve onlardan uzaklaşmak bana iyi geliyordu. Tıpkı şimdi ki gibi.
"Selam Yumi."
Bakışlarımı Yoongiden çekip, bana selam veren kişiye çevirdim. Yüzüme samimi bir gülümseme yerleşirken, elimle oturması için işaret vermiştim.
"Selam Tae. Otursana."
Taehyung sanırım o gruptan konuşurken kendimi rahat hissettiğim nadir kişilerdendi. Hatta bazen kendimi kötü hissettiğimde Yoongiden sonra aklıma gelen tek kişiydi. Ayrıca kesinlikle Yoongiden daha iyi teselli veriyordu.
"Ji Soon partiye gelmedi. Rahatlamışsındır."
Söylediği şeyin ardından güldüm. Gözlerim istemsizce etrafı taradı. Gerçekten partiye gelmemişti ve ben biraz olsun rahat hissediyorum.
"Evet." Dedim onu onaylayarak. Daha sonra aklıma gelen şeyle ona döndüm. "O gün grup sohbetine hiçbir şey yazmamıştın?" Sorarcasına konuşmamın üzerine başını salladı.
"Sohbet sarmamıştı. Ayrıca Seo Yi bazen beni deli ediyor. Ama ikizim işte. Atsam atamıyorum, satsam satamıyorum."
Anladım anlamında başımı salladım. Nasıl hissettiğini az çok anlayabiliyordum çünkü benimde bir kardeşim vardı. Tabii benimki daha üç yaşındaydı ve kesinlikle çok masumdu.
"Kafayı yiyeceğim cidden. Yaptığı saçma planı aklın alıyor mu?" Diye sordum sesimi hafif yükselterek. "Ji Soon'a gidip ondan hoşlandığını ve partide ki odalardan birine gelmesini söylecek. Çocuk odaya gelince de, diğerleri etraftan fırlayıp çocuğun fotoğraflarını çekip rezil edecekler." Bunları söylerken sinirle soludum. Taehtung'un da benden çok bir farkı yoktu.
"Ji Soon zaten gelmedi. Şu saatten sonrada geleceğini pek sanmıyorum. Parti birazdan biter. Rahat ol tamam mı?"
Gülümsemeye çalışarak başımı olumlu anlamda salladım. Evet, parti başlayalı baya olmuştu ama ben yinede kendimi çok rahat hissetmiyordum. Bu yüzden sürekli tetikteydim.
"Bir şeyler içmek ister misin? Alıp geleyim."
Taehyung'un sorusu üzerine başımı olumsuz anlamda salladım. "Hayır, teşekkür ederim."
Aramıza ufak bir sessizlik girdi. Arkama yaslanıp karşı tarafı izlemeye koyuldum. Taehyung ile konuştuğumdan fark etmemiştim fakat Yoongi'nin yanında gördüğüm kız anında kaşlarımı çatmama sebep oldu. Normal biri olsa bir şekilde kendimi kontrol edebilirdim fakat o kızın Yoongiden hoşlandığı biliyordum. Duymuştum.
"Sakin ol Yumi." Sanırım Taehyung derdimi anlamıştı. Bu yüzden beni uyarışa geçti.
"Sakin olabileceğimi pek sanmıyorum."
Ben kıskanç bir insandım. Hatta bazen biraz abarttığımı kabulde ediyordum ama elimde olan bir şey değildi. Çoğu zaman bu lanet duyguyu kontrol edemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑫𝒆𝒂𝒕𝒉 𝑪𝒉𝒂𝒕|𝒀𝒐𝒐𝒏𝒈𝒊✔
FanfictionOkul arkadaşımıza yaptığımız aptal bir şakanın, bu kadar büyük bedeller ödeteceğini nereden bilebilirdik ki? Text+düz yazı 19.03.2022