1. BÖLÜM - KARŞILIKSIZ SANDIĞIMIZ AŞKLAR...

183 6 2
                                    

Bölüm 1: Karşılıksız Sandığımız Aşklar...

*Chanyeol*

"Yıldızlar kadar güzelsin."

"Yah! Neden sırıtarak söylüyorsun Chanyeol? Saatlerdir bu bölümü söyleyemedin.."

"Ama komik görünüyorsun." Baekhyun bana bakarak somurtmaya başladı. Gittim ve saçını karıştırdım.

Evet, onu seviyordum. Ikimizde 23 yaşında, aynı üniversiteye gidiyorduk. Yıllardır bir saniye bile yanımdan ayrılmayan Byun Baekhyun'a aşıktım ben. Her ne kadar karşılıksız bir sevgi olduğunu bilsem de onun bana değer vermesi hoşuma gidiyordu. Keşke daha fazlası da olabilse...

"Neye daldın yine koca dev?"

"Düşünüyordum sadece."

"Neyi?"

"Boşver önemli bir şey değil."

"Tamam. Hadi devam edelim."

Karşıma geçti ve yere bıraktığı seneryoların olduğu kağıdı aldı. Yaklaşık bir haftadır bu seneryoya çalışıyorduk. Baekhyun için gerçekten önemliydi. O muhteşem bir oyuncu ve yıllardır ününü arttırmak için kendi seneryosunu yazıyor, farklı tiyatrolara katılıyordu.

Ben de şimdiye kadar hep ona destek olmuştum.

"Hadi az önceki kaldığımız yerden devam et Yeol."

Elimdeki kağıda baktım. Yazanların neredeyse tamamı benim Baekhyun'a karşı olan düşüncelerimdi. Ne kadar ilginç...

Yine dalmıştım, Baekhyun tam beni uyaracakken kafamı iki yana salladım ve gülümsedim.

"Tamam tamam. Devam ediyorum." Seslice yutkundum.

"Yıldızlar kadar güzelsin. Etrafa ışık saçıyorsun. İnsanlara yolunu bulmalarında onlara ışık tutan bir melek gibisin."

İlk defa gülümsemeden söylemiştim bu cümleleri. Baekhyun bile şaşırmış bana bakıyordu. Suratıma minik bir tebessüm yerleştirdim.

"Chanyeol..? Harikaydın! Keşke sen de bu oyunda olsan. Her seneryomu seninle yapabilirdim."

"Hahaha teşekkürler Baek. Hadi devam et. Burada önemli olan benim değil, senin iyi oynaman."

"Haklısın. Mola versek mi?"

"Olur."

Eline telefonunu aldı ve bir şeylere bakmaya başladı.

"Dışarı çıkalım mı Baek?"

"Tamam. Nereye?"

"Sahile inelim. Hava alırız."

Kafasını evet anlamında salladıktan sonra montunu giydi ve koluma girdi.

***

Sahile gelmiştik. Yolda ne kadar saçma muhabbetler yapsak da eģlenmiştim. Hava kararmak üzereydi. Güneş batıyordu. Belki burada da çalışırız diye seneryo kâğıtlarını yanıma almıştım.

Baek kolumdan çıktı ve denizin kenarındaki taşlıklardaki banka oturdu.

"Gel Yeollie."

Gittim ve yanına oturdum. Baekhyun ellerini cebine sokmuş, bacaklarını birbirine dolamıştı.

"Üşüyor musun?"

"Fazla değil."

Hava çok soğuktu. Ama ben genelde üşümezdim. Baek ise her zaman, her yerde üşürdü.

SONSUZ DİLEKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin