Bölüm 1: İlk İzlenimler

2.4K 44 6
                                    

1 şubat 2021

- sete girdin mi ?
+evet şimdi geldim.
-tamam işin bitince yaz hemen bana merak ederim!.
+okiii yazarım.

Barışın attığı mesaja cevap verdikten sonra telefonu sessiz moda alıp çantama attım ve saç makyaj için karavana geçtim.

Sihirli Annem bir exxen projesiydi, oyunculuk adına benim pek bir deneyimim olmasa da ve başarılı olduğumu düşünmesem de çocuklarla bir arada olmayı seviyordum. Biraz olsun kafamı dağıtmama yardımcı oluyordu set ortamı, evdeki boğucu baskıdan kurtarıyordu beni ama en önemlisi dışarıdan kalabalık gözüken yalnızlığımla başa çıkmamı kolaylaştırıyordu....
Meşguliyet insanı diri tutarmış...

Yalnızlık mı ¿ şöyle anlatayım...,
2020 senesinde malum yarışma bittiğinde ilk olarak ülkeme kendi hayatıma döndüm fakat buradaki beklemediğim çığ gibi büyüyen ilgi öyle bir kafamı karıştırdı ki... Ben hep kendi çevresinde takılan bir insandım bu kadar sevileceğimi bilemezdim ki.! Sevginin ve nefretin ne olduğunu ben yarışma sonrasında öğrendim. İçine çekildim bu ilginin, sağlıklı karar veremedim, kimsenin suçu yok ne yaptımsa ben kendime yaptım..,

Bir başka hayat mümkün mü ? Dedim bir gün babama, hep anavatana dönmekten bahsederdi gurbette yaşayan her baba gibi. Belki de onun yapamadığını yaptım ben, yerleştim İstanbul'a.

Barış bu süreçte hep yanımdaydı, final gecesinden itibaren neredeyse her gece konuştuk en sonunda da beni sevdiğini söyledi ve sevgili olduk. Kolay olmadı tabii ki çok linç yedik çok eleştirildik ama benim ondan başka kimsem yoktu. Koca ülkede sadece O vardı benim için ancak onun durumu benimkinden farklıydı; kırıldığım noktalar, linç yediğim hatta daha da ilerisine gidip namusuma laf edilecek kadar duyduğum laflar onun için sadece gündemde kalmaya yarayan küçük nüanslardı. İlk başlarda bunu fark edemedim görmezden geldim yok canım Barış yapmaz öyle şey dedim. Ev yıkılana kadar duvardaki çatlakların evi yıkabileceğine inanmıyorsun, tablolar asıyorsun üzerlerine görmemek için.

Tüm evi tablolarla doldurdum, kaçış yoluydu benim için, bir çeşit terapi belki de.., İşte yine ben içine düştüğüm kaosta çırpınırken Acun Bey'den bu teklif geldi. Sevenlerin de seni bu projede görmek ister Nisa! Dedi bana. Oki dedim, deneriz. Zaten ne yapıyorsam beni seven insanları mutlu etmek için yapıyordum bu süreçte ama herkesi aynı anda mutlu edemediğim için yaptığım her hareket sonrası iyi tepkilerin yanında kötü tepkiler de alıyordum, yorulmuştum birazcık.

......

Benim sahnelerimin çekimi bitmişti, üzerimdeki dekorları çıkartmak için karavana geldiğimde O'nu gördüm. Ogeday, ilk defa duyduğum bir isim bir tek onda var. Daha önce birkaç kere aynı ortamda bulunmuştuk fakat anlayamadığım bir şekilde uzak duruyordu oysa ben yarışmadan çıktıktan sonra fanlarımdan gelen haberlere göre ben yarışırken çok güzel konuşmuştu benim hakkımda, tatlı sempatik falan demişti, ne değişti şimdi ben yine aynı bendim. Dışarda yaptığım hareketler mi soğutmuştu onu benden?!?!

Karavanda onu görünce içten bir şekilde gülümsedim Ogeday bende değişik değişik hisler uyandırıyordu onu hiç tanımasam da, eski hayatımı görüyordum ona bakınca; maceracı ve özgür Nisayı...
-Merhaba Ogeday dedim gülümseyerek
+Merhaba Nisa, ben de sahnem başlayana kadar burada dinlenmek istedim ama rahatsız etmiyim seni
-Yiooo. Niye rahatsız olayım dedim ve o an gözüm pijamasına takıldı...

-Aman Allahıııım bu da neee dedim kahkaha atarakArdından o da gülmeye başladı bi ara göz göze geldik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Aman Allahıııım bu da neee dedim kahkaha atarak
Ardından o da gülmeye başladı bi ara göz göze geldik. Hiçbir şey olamasa bile kesinlikle bir şey oldu. Hemen kaçırdım gözlerimi onun masmavi gözlerinden suçlu hissettim.
Biz karavanda gülüşürken setteki çocuklar da etrafımızı sarmıştı beni nasıl ablaları olarak görüyorlardıysa anladım ki Ogedayı da o şekilde görüyorlardı. Bir süre havadan sudan sohbet ettik bu sırada telefona hiç bakmadık ikimiz de, Barış 3 kere aramış bu esnada. Biz Marvel muhabbeti yaparken Ogeday bana poz verdi ben de video çektim, paylaştım videoyu story olarak öyle bi içimden geldi sonrasında aman Allahım DM kutum savaş alanına döndü ama napayım komikti video yaneeeii.

Barış da bu duruma sinirlenmiş olucak ki cevapsız çağrı bıraktığı yetmediği gibi birsürü de mesaj atmış, geliyorum demiş en son, sete geliyormuş... O gelmeden çıktım ben karavandan diğerleriyle vedalaşıp. Ogedaya görüşürüz dedim gülümseyerek o da güldü bu sefer içten güldü. Barışla Beşiktaş'ta buluşup eve geçtik, o televizyona dalmışken bi ara odaya gidip instagrama girdim, Ogeday'ın öğlen vakti attığı takip istediğine geri döndüm ve bi süre ~yaklaşık 1 saat~ boyunca profilini stalkladım hiçbir şeyi beğenmemekte dikkat ederek. Hayır beğenmekten utanmadım, linç yemekten korktum.

Gece uyku tutmadı sonra, dm kutuma ve Twitter'a bakayım dedim. Millet başka işi gücü yokmuş gibi yine beni eleştirme yarışına girmiş, alıştığım için çok koymadı güzel yorumları okumak istedim. Ogeday hakkında bana yazılanları okudum tekrardan, ben yarışmadayken konuk olduğu canlı yayınlarda ve panaromada benim hakkımda dediklerine baktım. İçim bir hoş oldu, kalbim suçlu bir şekilde çarptı, uykum kaçtı. Devam ettim sonra hızımı alamayıp bir tur daha İnstagram profiline baktım, Twitter profilinde pek bir şey yoktu o kısmı hızlı geçtim ehehe. En son gizli sekmeden YouTube'a girdim arama kısmına "Ogeday Girişken" yazdım, kanalı varmış o çıktı. 2020 karantina aylarının başında çektiği bir ev turu videosu çıktı karşıma merak ettim tıkladım. İzlediğim video karşısında şok olmuştum, bir insan bir insana ancak bu kadar benzeyebilirdi ve bir insan bir insanla bu kadar aynıyken ancak bu kadar uzak durabilirdi...

Tamamlanan Boşluklar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin