Hayal

21 1 0
                                    


Estelle, uzaktaki insan topluluğuna tehlikeli bir nesneymiş gibi bakıyordu. Başını öne eğerek kızıl gözlerini saç tutamlarıyla saklamaya çalışıyordu. Varlığından utanır gibi bir hali vardı. Sesli bir şekilde yutkundu, herkesin ilerlemesini bekliyordu.

İçerisinde birçok korku taşıyordu; Bulunacak mıydı? Öldürülecek miydi? Ya da sonunda delilik tarafından tüketilecek miydi? Her türlü bekleyen son, trajik bir son olmalıydı. Korkmadığını söylüyordu kendine. Ama özünde, içindeki canavarı görmekten kaçıyordu. 

Sürekli kaçıyordu.

Büyücülerin hiçbirine güvenemezdi, bunu kötü yollardan öğrenmişti. Zaten çok zamanı kalmadığı için insanlarla olan mesafesini korumalıydı. Böylece gittiği zaman içinde hiçbir pişmanlık kalmayacaktı. 

Bu hikayenin biraz üzücü durduğunu farkındaydı ama en azından "Buradaydı" Artık o kapalı kutuda değildi. 

Bir katil olarak ölmektense, bir hiç olarak ölmeyi tercih etmişti her şeyin sonunda. 

Nox, sonunda bulunduğu ağaçta aşağı doğru indi. Fakat bir görevli yavaşça Nox'un olduğu tarafa doğru koşuyordu. Bir insanla karşılaşmak istediği söylenemezdi. "Oops.." diyerek kendini geriye attı adam, siyah parçacıklara dönüşerek ortadan kayboldu.

Kaldırımda oturan kızın önünde birden siyah parçacıklar belirdi, ardından da büyük bir cüsse.

Nox büyük bir hata yapmıştı içinden anlık olarak küfür geçirdi. "Hay..." Gözleriyle kızın tepkisini ölçmek için baktı.

Kız çok detaylı bir şekilde inceledi adamın suratını. Nostaljik hissettiren sarı kirpiklerini kırpıştırarak eliyle ovuşturdu gözlerini. Bunu çok yaşıyor gibi bir hali vardı. Halbuki ışınlanma büyüsü çağımızın birçok büyücüsü tarafından kullanılamayan bir büyüydü. Hafifçesine doğruldu ve çocuğa baktı, bir şey biliyor gibi duruyordu.

-Sen... Yoksa bir hayal misin?

Arkalarından esen rüzgar kızın normalden de cırtlak sarı saçlarını çocuğun üzerine sürükledi. Bu siyah saçların arasına yıldızlar dökülmüş gibi gözükmesine sebep verdi.

-Hayal...? 

Hafifçe gelen kıkırdamasını tutarak gözlerini kaçırdı Nox. Büyük bir hata yapmıştı fakat karşıdaki kız görünüşe göre zırdeliydi. Masum yüzlü kıza gözlerini dikti. Gerçi yüzü ne kadar masum olursa olsun kırmızı gözlerinin korkunç durduğunu inkar edemezdi. Nadir bir durumdu bu, kızıl gözlere pek rastlamamıştı. Bu kızla biraz dalga geçmeye karar verdi.

"Ben bir kabusum, hayal değil" dedi oyuncu bir gülümseme ile.

Son zamanlarda görüntüler görmeye başlamıştı Estelle. Böyle bir akademide birinin durduk yere önünde belirmesinin başka açıklaması yoktu. Eğer süper bir büyücü falan değil ise bu kişi kesinlikle bir hayaldi. Çocuğun ağzından çıkan sözlere tek kaşını kaldırıp baktı. Gerçek olmadığını bildiği için yakınlığını bozmadan gözlerini kaçırdı.

"Senin sadece kafamdaki bir oyun olduğunu biliyorum."

Kıza bön bön baktı. Biraz şaşırmıştı açıkçası, ne çatlak birisi bu diye düşünürken kızın cevabına hitaben: 

"Ben bildiğin kabuslara benzemem küçük hanım. Benimle uğraşmak istemezsin."

Estelle hafifçesine yutkundu. Lanetine artık ondan korkmadığını göstermek zorundaydı. 

"Bende diğer kullanıcılar gibi değilim."

"Hm... "

Yüzündeki şeytani gülümseme yerini tatsız bir duyguya bıraktı." Tch, sıkıcı.." Dedikten sonra kızı biraz da olsa korkutmak amaçlı kıza doğru yürüyüp siyahımsı bir dumana dönüşerek kızın içinden geçip yok oldu.

Estelle üstüne aniden gelen siyahımsı duman ile birlikte öksürdü, etrafına bakındı. Ardından ağacın arkasına baktı. Dikkatli olmalıyım diye içerisinden geçirdi. Son zamanlarda halüsinasyonları artmıştı.  Bu zamanın kalmadığına dair bir işaretti. Bavuluyla kalabalık insan grubuna geriden bakmaya devam etti. 

Vita ve diğer öğrenciler içeri doğru girmeye başlamıştı ve resmi olarak okul başlamıştı. Vita elindeki böcekle bir o yana bir bu yana oynarken iki gözünü de tam performans kullanarak öğrencileri tarıyordu. Evet aradığı kişi buralarda bir yerde olmalıydı...

Sınırsız kredi kartı.

Onu sevecek, kollayacak ve istediğini alacak biri vardır elbet bu kocaman okulda değil mi? 

Zephyr AkademiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin