Zephyr Akademi

Tahta

Arkalarından hafifçe boğazını temizleyen adam, surat ifadesini bozmadan sınıfa doğru ilerledi. Siyah dağınık saçları, yeni uyanmış olduğunun göstergelerinden biriydi. Kitabını öğretmen sırasına vurarak öğrencilere yerlerine geçmesi gerektiğini vurguladı.

Baygın bakışlı adam göz kapaklarını açık tutmakta sorun yaşıyor gibiydi. Derin bir nefes verdi ve kendi koltuğuna oturdu. Bir açık gözüyle öğrencilerin simalarına göz gezdirdi, tanıdık ailelerden birkaç çocuk var gibiydi. 

"Öncelikle okula hoşgeldiniz. Ben bu süreç içerisinde size yardımcı olacak öğretmenlerden bir tanesiyim." duraksadı.

Bütün öğrenciler adamın diğer cümlesi için ağzına bakıyordu fakat adam duraksadıktan sonra devamı gelmedi.  Gözleri kapalı olan öğretmenin, cümleyi kafasında toparladığını sanmışlardı.

Fakat gerçek sandıklarından daha basitti, anlık olarak sadece yorgunluktan uykuya geçiş yapmıştı zavallı adam. Kafasının yana kaymasıyla bir anda kendine gelen öğretmen, tekrar boğazını temizledi.

"Ben sizin karanlık büyü ve lanetler konusunda yardımcı olacak öğretmeninizim... Burada benden öğreneceğiniz şey, lanetleri nasıl bozacağınız felan..."

Estelle yutkundu. Surat ifadesini gizlemek ister gibi bir hale büründü. Bu adamdan olabildiğince kendini uzak tutmalıydı yoksa çok uzun süreli bir okul hayatı olmazdı.

Öğrencilerin surat ifadesinde ise  genel olarak bir "duraksama" vardı. Beklediklerinden farklı bir senaryo ile karşılaştıkları belliydi.  Ani gelen bir telefon ile adam derin bir nefes çekip "Geliyorum" diyerek sınıftan çıktı. Yani bu çocuklar için daha şaşırtıcıydı, geri gelecek miydi sınıfa?

Lily bir sağa bir sola baktı ve solundaki saçlarına güneş değen bir kıza gözleri takıldı. Saçları ömründe gördüğü en soluk ve açık sarılardan bir tanesiydi. Kıza doğru çekingen bir tavırla yaklaşarak:

-Merhaba!

Estelle'nin yanına dökülen saçları yüzünden yüzü görünmüyordu, yavaşça sesin geldiği yere doğru dönen kızın kızıl gözleri açığa çıktı. Lily kırmızı gözlü kızın bakışlarında kapana kısıldı bir anda. Ne diyeceğini bilemeden kıza baktı, ondan uzak durmasını söyleyen bir sezgi ile ürperdi. Estelle kızı baştan aşağı süzdü, mor saçları ve mavi gözler. Biraz değişik bir görüntüsü olduğu kanısına vardı. Sessiz bir şekilde başını hafifçe öne eğerek selamına karşılık verdi.

Lily hafifçesine çekilerek kendi sırasına döndü. Lin Lily'nin utangaç görüntüsünü tatlı bulmuş olacak ki kızın yanındaki boş sıraya yerleşme kararı aldı. Kibar bir ses tonuyla

"Eğer yanın boşsa oturabilir miyim?"

Lily büyük bir şevkle "Tabii ki!" diyerek onaylar.

Lin tebessüm etti ve kıza doğru eğildi "Kurdelen oldukça hoş görünüyor, çok tatlı." Ardından kızın mor saçlarından birkaç tutamı alarak kulağının arkasına attı. Ardından tekrar çekici gülümsemesini suratına yerleştirir.

Lily bu aldığı tepki ile birlikte kıpkırmızı oluverdi. Bu kadar kibar biriyle rastlaştığı için kendini şanslı hissediyordu. Ayrıca okulun ilk gününden yalnız kalmadığı için de mutluydu.

"Şey.. Çok teşekkür ederim.." 

Lin yavaşça önüne döner.  

O sırada küçük boylu bir arkadaşımız tahtayı görmek ile cebelleşmektedir.  Sonunda yerinden kalkarak çantasını açar ve ödünç aldığı birkaç kitabı sırasına koyarak üstüne oturur. 

Arkasındaki kızıl saçları öğrenci gülmesini eliyle kapatarak zar zor önler.

Öğretmen tekrar sınıfa girdikten sonra:

"Özür dilerim çocuklar, ani bir telefon görüşmesiydi. Bu arada..."

Siz neden eksiksiniz?

Ama sınıfın dört adet sırası boştur ve bu öğrencilerden ikisi şuan okul bahçesinde garip bir konuşma yapmaktadır.