Uraz

19 2 4
                                    

Bir sabah babam işe gitmeden uyandırdı İrlanda da babamla birlikte yaşıyordum. Annem ile babam ayrıydı. Babam saçıma bir öpücük kondurdu kalkmamı söyledi kalkıp babamı işe uğurladım daha sonra mutfağa attım kendimi kahve yapmaya başladım kahve olurken pencereden dışarıyı izliyordum bir kasabada yaşıyorduk ormanlıktı etraf. Güzel kokular geldi burnuma toprak kokusu...hemen pencereyi açtım kokuyu içime çektim o sırada kahvem hazır olmuştu bile oturup kahvemi yudumlarken babam aradı ve şunları söyledi; Bugün çok değerli arkadaşım ve ailesi bizim yan evimize taşınıyor onlarla güzel ilgilen küçük hanım. Peki baba diyerek telefonu kapadım. Kalkıp evi toparladım, çamaşırları astım mutfağı topladım ütü yaptım ve işlerin sonunda kendimi salondaki L koltuğa atmıştım ki zil çaldı. Karşıdaki Güler yüzlü adam bana bakarak sen Demir'in kızı olmalısın dedi . Bende onaylarcasına başımı salladım ve bana dışarı gelmemi söyledi üzerime kalın şeyler giyip geleceğimi söyledim. Hemen ikinci kata çıktım kalın bir şeyler giyip dışarı attım kendimi. Sarp beyin eşide vardı eşi bana bakarak gülümsedi ; ve sende bade olmalısın dedi. Güler yüzle evet dedim biraz sohbet ettikten sonra sarp bey ağır şeyleri biz deniz hanımla ufak tefek şeyleri taşıdık zaman öyle hızlı geçti ki babamın arabasının geldiğini gördüm hemen koşar adımlarla yanına gittim arabadan inmiş bana kucağını açmıştı kocaman sarıldım ona daha sonra arkadaşına dönerek; hoşgeldiniz ilk akşam yemeğini bizde yiyelim dedi. Sarp bey ise; zahmet olmasın biz hallederdik. Desede kabul etti. Kapıdan içeri girer girmez Deniz hanım burası ne kadar toplu Demir yoksa hayatında biri mi var? dedi şakacı bir ses tonuyla babam ise bana bakarak; her zaman yanımda olan canım kızım sayesinde dedi. Biz deniz hanımla masayı hazırlarken babamlar salonda maç izliyordu her şey hazır olmuştu ki tam masaya oturacakken zil çaldı bende ben bakarım diyerek kapıya koştum bir gençti Deniz hanım içeriden; Uraz gel oğlum bak kimler var burda dedi. Bir oğulları mı vardı? Şok olmuştum kapının önünde öylece duruyordum 1.90 boylarında saçları hafif kumrala yakın bem beyaz tenli...hoş kokulu...içeri davet ettim uzunca bir süre şoktan sonra masaya bir servis daha açtım yemek boyunca dediği tek şey hoşbulduk oldu. Artık onları evlerine uğurluyorduk ve bana el salladı gülerek. Bende öyle yaptım bir şeyler vardı ve ben hislerimde asla yanılmam...sabah okul için kalktım babam bana bakarak Urazla aynı okuldasınız dedi.Şaşırdım içimi bir merak kapladı okula gitmek için yola çıkarken Uraz da evden çıkıyordu bana bakarak birlikte yürüyelim istersen dedi. Bende kabul ettim. Daha sonra çekinerek bir şey sormak istediğimi söyledim o ise onaylarcasına sormamı istedi; buraya ne zamandan beri gelmiyorsun ? Dedim. Acı bir tebessümle çok uzun zaman oldu dedi . Daha sonra konuşarak okula geldik okula girince bize doğru gelen bir grup gördüm ikisi erkek biri kızdı Urazın yanına gelip ona sarıldılar ve daha sonra bana baktılar Uraz hemen atladı; babamın arkadaşının kızı tanıştırayım bade dedi. Bende kendimi tanıtmak adına şöyle söyledim; ben bade ama buradaki adım rosa dedim. Onlarda bana gülümsedi ve tek tek isimlerini söylemeye başladılar;
Ben Berk !
Ben Melissa!
Bende atlas !
Atlas daha sonra şöyle söyledi; bizim sizin gibi iki isminiz yok maalesef dediler onlarda burda iş için bulunuyorlarmış ailelerinden dolayı daha sonra onlardan ayrıldım kantine indim ve onları gördüm ama onlar beni görmedi konuşurlarken duydum : Melissa bu tehlikeli olabilir altından kalkamayız dedi , Uraz kaba bir ses tonuyla Melisa'ya dönerek şöyle dedi ; sence sürekli susarak nereye varacak sevdiklerimizin hepsi gidicek zamanla...dedi neden bahsediyorlardı , neyi anlatamıyorlardı

....Where stories live. Discover now