2- Yarmagül Hyunjin

387 75 100
                                    




"Sen salaksın Felix, ne vardı azıcık daha dursaydın? Herkes darıldı sana söyleyeyim." Seungmin kahvesinden yudum alıp konuştuğunda omuz silktim. Dün pilav gününden erken ayrıldığım için bugün buluşmak istemişti ve bir saattir Harry Styles konseri kaçırmışım gibi pilav gününü anlatıp, onu yalnız bıraktığım için bana sövüyordu. Ama bir gerçek vardı Kim Seungmin asla yalnız kalmazdı.

"Sor bakalım ne kadar umrumda?" Değildi. Yıllardır görmediğim insanlardı sonuçta. Tamam güzel bir etkinlikti ve gayet vefalı insanlardı ama ben vefasızdım. Ayrıca dün dediğim gibi tekrardan buluşabilirdik?

Seungmin bana göz devirip anlatmaya devam etti. "Yemek yedikten sonra akşam içmeye gittik. Tabi Changbin görünüşünün aksine en erken sarhoş olan olduğu için ortalığı birbirine kattı."

"Ne yaptı ki?" Seungmin sorumla birlikte gülüp cevap verdi.

"Kendini ringte sanıp Soobin'i boksa davet etti."

"Bunun neresi komik?" Seungmin bana göz devirirken devam etti.

"Masanın üstüne çıkarak? Boyları anca öyle eşitleniyormuş bu arada." Seungmin'in son cümlesine kahkahayı bastığımda o sahneyi görmek istediğimi düşündüm. Ardından ise Seungmin geldiğinden beri merak ettiğim şeyi sordum.

"Hyunjin ne yaptı? O da gece sonuna kadar durdu mu?" Seungmin dediğim şeyle yüzüne şeytani bir gülümseme takınırken alaycı bir tonla konuştu.

"Hayırdır sen daha tanıyamadığın insanı niye merak ediyorsun bakayım?" İşaret parmağını sallayıp 'hınzır' diye mırıldandığında kaşlarımı çatıp kollarımı bağladım.

"Niye merak edeyim be o edepsizi!"

"Edepsiz mi?" Kafa salladım.

"Çok değişmiş liseden sonra. Bir de öyle saygısız görmen lazım!" Seungmin kahvesini tekrar yudumlarken ne yaptığını sordu. Omuz silkip devam ettim. "Yüzüne haysiyet gelince lisedeki mevzuların intikamına sarılmış herhalde. Lavaboda beni kıstırdı tch.. beni öptüğü gibi onu öpeceğimi falan zannetti."

"Öpmüştürsün sen. Yakışıklı görünce gurur tanımıyorsun." Seungmin'e dışarıda olmasak masadaki peçetelik ile kaba şiddet uygulayabilirdim ama kahretsin ki dışarıdaydık. Bu yüzden kaşlarımı daha çok çatıp yeni kırışıklıklara merhaba demeyi tercih ettim.

"Tabikide öpmedim. Ayrıca o yakışıklı yüze bakınca gördüğüm şey, hala lisedeki ergenin kendisi. Hayır yani canım insan biraz kibar olur.. Yıllar sonra görmemişsin etmemişsin.. Napsaydım bende dursa mıydım mekanda?" Seungmin'den dediklerime destek beklerken cevap olarak yüzüme çarpan kahkahası ile artık illallah etmiş ayaklanmıştım.

"Ya dur!" Bileğimi tutup beni geri oturttuğunda sinirle nefes verip konuştum.

"Kim Seungmin kendine gel artık be!"

"Felix sen görmeyeli duygusal mı oldun? Cidden bunun için mi kalktın dün mekandan?" Hafifçe kafa salladığımda dediğinde haklı olduğunu biliyordum. Aşırı tepki gösterdiğim daha yeni aklıma dank ediyordu ve bu fazla... fazla... baya fazla... ezikçeydi?

"Rezillik dimi?"

"Hayır da yani.. nasıl desem? Gereksiz bir alınganlık olmuş. Evet aynen böyle." Tanrım! Haklıydı!

"Nasıl kudurmuştur zevkten!" Ayağımı yere vura vura mevzunun canımı sıkmasından dolayı ne yapsam diye düşünürken gözümü karartıp telefonumu elime aldım.

"Napıyorsun?" Seungmin sorarken umursamayıp Jisung'un açtığı lise grubuna girdim. Ardından yazdığım mesajı yolladığımda Seungmin bildirim sesi ile telefonu eline almış ve gönderdiğim mesajla şokla bana bakmıştı. "Ne demek, bu akşam toplanalım?!"

Breaker // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin