0.5

124 24 10
                                    

Gözlerimi açtım. Başım ağrıyor, beynim dönüyordu. Yanımda Chifuyu yoktu. Büyük ihtimalle sikik davrandığım için kalkıp gitmişti.

"Umarım bu gün içinde geri döner"

Kalkıp boş boş etrafa bakındım. Ev çok sessizdi. Açık olan bilgisayarın uğultusu dışında birşey yoktu.
Hata bendeydi. Ondan nefret eder, hayatının amına koyup, banyoda kendini keserken kafama takmaz, en gereksiz şeylerle ilgilenirken ona ölmeyi diletirdim.

"Ne boktan insanım."

Bilgisayarın başına geçtim, kahvaltı tabağını önüme alıp ilk çıkan animeyi izlerken yemeye başladım. Hiç birşey yapasım yoktu.
Yemeyi bırakıp bilgisayarı kapadım. Görünürde Chifuyu hala ortalıkta değildi. Balkona çıktım, etrafı izledim. Sigaramı yakıp derin derin çekmeye başladım.

"Chifuyu nerede be?"

Tabi ki onu bulunca işkence etmeyi düşünmüyorum, hatta daha da ilgileneceğim. Çok üzgün olduğunu biliyorum. Ona yardımcı olmak zorunda hissediyorum.

Yakında bende başlardım kendime faça atmaya, çok sinirliydim. Ve vicdan azabı çekiyorum. Onu duvara dayayıp dövdüğüm, boğazladığım her saniye... Hepsini unutmak istiyorum.

Sigarayı bitirip eve geçtim. Kendimi koltuğa attım. Akşama kadar aptal aptal televizyon izleyip sigara içmiştim.

"Chi nerede?"

Gözlerim acıyor, vücudum ağrıyordu. Yerimden kalkamaz gibiydim.

"Yarına gelmezse bakarız, nereye gitti acaba? Otele falan-? Hayır..."

Kendi düşündüklerim beni sinirlendirmişti.

Yatağa geçip uyuyacakken kapı çaldı.

Kapıyı yavaşça açtım, gıcırtı kulağımı tırmaladı. Karşımda küçük, sarışın bir çocuk duruyordu. Yüzü tanınmaz hale gelmişti. Şoktaydım, çünkü muhtemelen bu Chifuyu'ydu.

"Ne oldu sana?!"

Mavi gözleri  yerden bana çevrildi.

"Çok yorgunum."

Yere düştü. Chi'yi sırtlandığım gibi koşup motorun arka koltuğuna oturttum.

"Düşecek. Olamaz, bir şekilde gitmemiz lazım!"

"Ben tutunurum."

Çok kısık bir sesti. Hızlı nefeslerinin sesinden daha kısıktı ses.

"Sıkı tutun o zaman."

...
Doktor onun yaralarını sararıyordu. Temizlenen kandan olsa gerek, artık biraz daha tanınır bir haldeydi. Karşısında oturmuş yarısı bandajla kaplı yüzünü izliyordum.

Doktor birşeyler söyledikten sonra gitti. Chifuyu titreyerek ayağa kalktı. Kendini zorlaması beni üzüyordu.

"Gidelim."

İç çektim, daha ne olduğunu bile bilmiyordum.

"Tamam..."

Eve doğru gidiyorduk. Başını bana yasladığına göre başını kaldıracak gücü bile yoktu. O kadarda sıkı tutunmuyor, beni endişelendiriyordu.

Işıklarda durduk. Artık sabrım taşmıştı. Ne olduğunu öğrenmek istiyordum.

"Chifuyu ne oldu?"

"..."

Onu zorlamadan, eve gidince bir daha soracaktım. Zorlanmaktan nefret ettiğini biliyordum.

Göz yaşının tişörtümü ıslattığını hissettim. Ama birşey söylemeden gaza bastım.

Eve varınca, Chifuyu yavaş ve sallanarak odaya gitti.

Onu takip ettim.

"Chifuyu? Bana anlatabilir misin?"

"Herkes iğrenç, insanlar iğrenç. Birini nasıl bu kadar çabuk unutabilirsin?"

Anlamıyordum, ama onu dinlemeye devam ettim.

"Neden hep eziyet edilen ben oluyorum? Neden kötü şeyler benim başıma geliyor neden beni sevmiyorlar? Neden? Ben sorunlu muyum?"

"Ben varım."

"Sus! Sikim gibi davranıyordun! Yalancı!"

"..."
Yalnız kalmaya ihtiyacı var gibi duruyordu. Belkide ben dayanamadım ve onu orada bıraktım.











Okuldan atilcam sanirim

Cok fazla yazamiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cigarettes at night// torafuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin