<~2~>

72 10 2
                                    

SUNOO:

Herkes artık bizdeydi. Jake'in projesini bitirmiştik. Sohbet ediyorduk. Sohbetin ortasında Niki abur cubur yok mu diye bağırdı.

Ben mutfağa gittim. Sunghoon da arkamdan geldi. Tabi ben başta gelenin doğal olarak Niki olacağını düşündüm.

Mutfaktaki dolaptan kaseleri alıp tezgahın üstüne hoydum ve masadaki cips paketlerine yöneldim.

Sunghoon da bardakları hazırlayıp cips paketlerinin yanındaki içeceklere yöneldi. Tam o sırada ellerimiz değdi. Ben hemen elimi geri çekip cipsi kaselere koymaya başladım.

Masaya oturdum ve Sunghoon'un içecekleri koymasını bekliyordum. Bir anda etraf karanlığa büründü. Ben korktuğum için direkt Sunghoon'un bacağına sarıldım.

Mutfağın kapısına hafif bir ışık yansıdığını gördüm. Gelen telefonunun flaşını açmış ve bir saattir gelmeyen abur cuburları merak eden Niki'ydi.

Niki benimle 'bundan nasıl korkarsın yaa, ödleksin apdkşwdpw' diye dalga geçmeye başladı. Ben o sinirle ayağa kalkarken kafamı Sunghoon'un çenesine çarptım.

"Sunghoon, özür dilerim!"

"Yok yok sorun değil de neden o kadar hızlı kalktın başın dönebilirdi"

"Bilmiyorum"

"Neyse sen içeri geç biz getiririz abur cuburları falan, değil mi NİKİ!"

"Sunghoon hyung bağırmasak mı. Hani adam öldürmedim ya."

Ben içeri bizimkilerin yanına geçtim. Birbirlerine korku hikayeleri anlatıyorlardı. Bende katıldım aralarına. Niki yine bildiğiniz gibi benim arkamdan korkutmak için bağırdı ve korktuğum için dalga geçti.

Sonra Niki'nin arkasında biri belirdi, yani Sunghoon. Niki'nin arkasına doğru hepimiz baktık elimizle belki korkar diye işaret ettik. Umduğumuz gibi korktu. O da ödlekmiş. Korkup ortamıza oturduğu zaman "ödeştik" dedim.

Biraz korku hikayeleri anlattık. Abur cuburlar bitince herkes yatmaya gitti. Biz Sunghoon ile benim odamdaydık. Jay ile Jungwon diğer odada. Heesung Jake ve Niki için kalan sadece 1 tane daha odam vardı ama istemeyip oturma odasında yatacaklarını söylediler.

Herkes uyudu ama birtek Sunghoon ile biz uyanıktık. İkimizde sırtüstü uzanmış tavana bakıyorduk. Ne birbirimize bakıyorduk ne birbirimize konuşuyorduk, sadece tavana bakıyorduk. Sebebinide bilmiyorum.

Sunghoon bana doğru dönünce ben de ona döndüm. Ne oldu der gibi kafa salladım. Ama gözlerini kapattı ve cevap vermedi. Bende uyumak için arkamı döndüm. Ardından belimi sarmalayan bir el hissettim.

Omzumun üstünden baktığımda ciddi ciddi Sunghoon şuan dibimdeydi ve göğsü sırtıma değiyordu. Ama bu sarılması bana huzur vermişti.

O an ona aşık olduğumu söylemek istiyordum. Çünkü oda beni sevdiğini az da olsa belli ediyordu.

Söylemek için ağzımı açtığımda kulağıma bişeyler fısıldadı ama tam olarak duyamadım. Dediği şey 'ben... sebep bu' ama asıl kısmı duyamadım. Sonra tekrar söylemesini istedim ama duymamış gibi davranıp arkasına döndü.

.°.°.°.

Bu bölüm baya sıkıcı oldu gibi. Sonraki bölümde azıcık olay olsun yaa ama sıkıntı şu aklıma fikir gelmiyo ilham perilerim yok oldu sanki qikspwkdğwke.

~binnie

SunSun, HeeJake | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin