Bu bölümü black swan dinleyerek yazdım isterseniz sizde dinleyerek okuyun
•♡•
Jake:
Aslında Heeseung'dan hoşlanıyorum. Duygularımı ifade etmeyi bilmiyorum, nasıl söyleyebilirim bilmiyorum. O benden hoşlandığını söylemişti daha önce ama ben o zaman kendimi ifade edemediğim için onu bekletmiştim ve artık söylemem gerekiğini düşünüyorum ama hala beni aynı şekilde seviyormu bilmiyorum. Bana olan hislerinin azaldığını düşünüyorum ama bunu şimdi mi söylemem gerekiyor? Galiba evet ama kendimi açıklığa kavuşturamıyorum. Kendi hislerimide tam olarak seçemiyorum. Takıntılı mıyım yoksa aşık mı? Çözemiyorum, seçemiyorum... Sürekli bi ikilemde kalıyorum ya beni eskisi kadar sevmediği için reddederse diye düşünüp duruyorum. bu yüzden olumlu olan tüm düşüncelerim bi anda yok oluyor. Ne söyleyeceğimi bile bilemiyorum. Onu görünce elim ayağıma dolaşıyor. Heeseung benim bu halime gülüyor ama ben ise aşık olduğumdan dolayı öyle davranıyorum, istemsizce oluyor bu. Kendimi kontrol altına alamıyorum.
Heeseung:
Jake bana aşık bunu hissediyorum kendini açıklayamadığını zannediyor ama ben anlayabiliyorum. Sevdiğimi belli etmemeye çalışırken soğuk davrandığımın farkında değildim. Bana yakında açılacağını ve teklifimin cevapsız kalmayacağını hissediyorum. Belki reddetmemden korkuyor olabilir ama
reddedemem, yapamam, aşığım ona...
.
.
.
.
Hala Heeseung ve Jake bakışıyordu.
Akıllarından ne geçtiğini ikiside bilmiyordu. Dudaklarına bakıyorlardı ve o bakışlar herşeyi açıklıyordu. Sanki bir anda öpüşeceklermiş gibi duruyorlardı. Arada kalan Niki ise aklına gelen şeyle Heeseung'un omuzlarından tutup zıpladı . "pşştt son sınıflardan Lee Minho doğum günü partisi vercekmis Gay Bar'da , gidelim mi ne diyorsunuuzz" Jake ve heeseungun bakışması yarıda kesilirken Sunsun ve Jaywon ikilileri toparlanmışlardı.
"Bana farketmez Jungwon istiyorsa giderim" dedi Jay . Niki'de "hanımcı" diye geciştirdi ve mutfağa gidip sandalyelerden birine oturdu. Sunoo da arkasindan gidecekken Sunghoon kolunu tutup kendine çevirdi ve yanağını öptü . ortamda yine Heeseung ve Jake tarafından 'ooooo' lama koptu. sonrasinda garip bi şekilde herkes dağıldı ve kahvaltı hazırlamaya başladılar .
Ama hala koridorda duran heeseung ve jake birbirlerine birşey söyleyecekmiş gibi duruyorlardı. Hemen Heeseung atıldı:
"Birşey mi söyleyeceksin?"
"Evet ama nasıl söylesem bilmiyorum"
Heeseung söyle dercesine kafasını salladı. Ve Jake konuşmaya başladı:
"Seni bu kadar zaman beklettiğim için özür dilerim. Kendimi anca açıklığa kavuşturabildim. Senin bana olan sevgin bitmeden söylemek istiyorum. Biliyorum çok geç kaldım. Seni seviyorum. Seni öyle bi seviyorum ki gecemi gündüz ediyorum seni düşünürken. Nolur evet de kabul et beni."
"Hayır geç kalmadın. Sevgim hiç bi zaman azalmadı. Bende seni seviyorum. O zaman tekrar teklif ediyorum. Benimle çıkar mısın?"
Jake "Evet!" dedi ve heeseung a sarıldı.
Uzun süre sarılmadan sonra ayrılıp mutfağa ilerlediler. Kahvaltı hazırdı ve masaya oturdular yemeye başladılar.
Sunoo birşey yemeden masadan kalkarken sunghoon kolundan tutup yemesi için ikna etti. Ve Sunoo oturduğu an bakışları sunghoonun dudaklatına kaydı. Ardından bunu fark eden Sunghoon söze atıldı.
"Canın başka birşeyi yemek istiyor sanki"
Sunghoon'un yanındaki sandalyede oturan Jay, koluna hafifçe alay edercesine vurdu. Sunghoon "çok fesatsın Jay" dedi ve herkes anlık güldü sonra kahvaltıya devam ettiler.
