"Baş dik omuzlar yukarı gül biraz hanım hanımcık ol nasıl omegasın sen?"
Baş hizmetçinin dedikleriyle göz devirmemek için kendimi zor tuttum,
ben koskoca jeon krallığının prensiydim o kim oluyordu da benimle bu şekilde konuşma cüretine erişiyordu?
Eğer şu saçma sapan omegalar naziktir nazlıdır kuralları olmasaydı ağzının payını bir güzel verirdim ona.Az önce beni azarlayan kendisi değilmiş gibi saygıyla selam veren hizmetçime çıkması için elimle işaret etmiş kendisi ve devamındakiler odadan ayrılmasını izlemeye başlamıştım
kalan son hizmetçiye çıkarken bana Taehyung'u çağır diye emretmiş sakinleşmek adına odanın içinde tutulamaya başlamıştım.Şu lanet omega kuralları!
Bazen keşke bir alfa olsaydım diye düşünmeden edemezdim o zaman hayatım çok daha güzel olurdu.
İki yıl önce on sekiz yaşındayken cinsiyetlerimiz belli olmadan bir gün önceye kadar herkes benim alfa hatta tahtın gelecekteki vârisi olduğumu konuşuyordu,ben dahil herkes alfa olduğumu düşünüyordu.
O gece saat tam on iki de gözlerimin mavinin en koyu tonuna bürünmesi ben dahil herkesi şoka uğratmış tüm planları ve hayatımı mahvetmişti.Toparlanmam kabul etmem çok zordu,hadi ama tüm hayatımı kılıçlar la dövüşle geçirdikten sonra birden kendimi süslü çay partilerinin kaslı kollarımı dantelli işletmelerin içinde bulmuştum...bunlar cidden korkunçtu.
Düşüncelerim beni daha da gerip sinirlendirirken odaya açık mavi gözlü karanfil kokulu çocuğun girmesiyle sinirim bir anda sakinleşmişti.
Gerçi Taehyung beni hep sakinleştirdi.Kapılar kapanana dek başı aşşağı da selam veren bir duruşta durmuş kapandıktan hemen sonra da doğrularak kendini yatağıma atmıştı.
İlişkimiz böyleydi maskeler altında gizli saklı, gerçi hep böyle değildi ya ben omega olmadan önce kendimi alfa sandığım zamanlarda doya doya eğlenir birlikte her yeri keşfederdik,sarayda onun gelecekteki eşim olucağına dair dedikodular dönüp dururdu.Sonrasın da benim omega olduğumun öğrenilmesi üzerine "iki omega birlikte olamaz saçmalamayın,kurallara aykırı,ne saçmalıyorsunuz siz." denilerek zorla da olsa uzaklaşmıştık birbirimizden
onu benden koparıp almışlardı daha doğrusu yeniden yanıma gelmesi için bir yıl boyunca yüzünü göremememe rağmen 'omega gibi davranıp' yeniden yanıma gelmesi için izni koparmıştım...O bir yıl cidden ölüm gibiydi.Taehyung omega olduğunu ilk olduğu zaman hiç şaşırmamıştı.
Herkes benden ne kadar eminse onun da omega olucağına o kadar emindiler, açık mavi gözlerini gördüğüm ilk an büyülenmem ama şaşırmayışımın nedeni de buydu.Şimdi ise bu haldeydik birbirimize çok yakın ama çok uzak.
İnsanlar etrafımızdayken çok konuşmaz iki eski dost gibi davranırdık,ama yalnız kaldığınızda hasret kaldığım dudaklarını öpmek için bir saniye bile bekleyemezdim.
Onu doya doya her yerde öpmeyi elini tutup tüm ülkeyi turlamayı o kadar isterdim ki...Yeniden düşüncelere daldığım zamandan onun 'jeon' diyerek sızlanması üzerine yatağa adımlamıştım.
Efendim bebeğim diyerek üzerine doğru eğilmiş hafif baygın bakan gözlerini ve pürüzsüz yüzünü incelemiştim hayranlıkla.
O kadar güzeldi ki beyaz teni ince beli güzel karanfil kokusu bana nazlanırken çıkardığı hafif kıkırtılar hepsi baş döndürücüydü.
Bense yanında daha sert yıllarca çalışmanın getirisi olan iri yarı bir vücut ve 'omega olmama rağmen nazik ve hassas' olmayan kişiliğimle dururdum.
Bizi tanımayan biri dışardan görse beni onun alfası onu benim omegam sanabilirdi... keşke... keşke böyle bir şey mümkün olabilseydi."Benim minik bebeğim çok mu yorulmuş bugün?" ağırlığımı vermeden üzerine uzandığım ve saç tutamlarından usul usul öptüğüm sıra da sormuştum bu soruyu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
omega complex
FanfictionAlfa ruhlu omega jungkook ve omega taehyung /omega-omega ilişkisi/ tamamlandı