798 41 2
                                    

Batuhan'ın yanında bir bardak içki içiyordu Nisa. Ogeday içinde bir şeylerin battığını hissetti. Bugün tam 5 yıl önce ayrılmışlardı ama Nisa, Ogeday'ın aklından bir an olsun çıkmamıştı. Ona kötü davranıyor itip kakıyor ama yinede ona geri dönmesini istiyordu.

Bu kadarda bencildi işte.

Nisa'nın samimi olduğunu bildiği kahkahasını işitince kendi kendine sinirlenmiş ve onların oturduğu bar tezgahına ilerlemeye başlamıştı.

Onu farkeden Nisa'nın yüzünde ukala bir gülümseme belirdi. Onun yanına geleceğini biliyordu, kıskanacağını, sinirleneceğini biliyordu, hala onu sevdiğini biliyordu ve bunları bilmesine rağmen aralarındaki bu uzaklığın da devam etmesi canını yakıyordu. Sinirli maviler şimdi tamda karşısındaydı.

Gözlerine acı mı, kırgınlık mı, yoksa sinir mi olduğunu tam kestirememişti.

Ogeday Nisa'nın koluna asıldığı gibi çekelemeye başlamıştı.

"Haydi Nisa gidiyoruz. "

"Ogeday bırak gitmiyorum işte."

Tartışmaya şahit olan 3. Şahıs Batuhan tabiki bir anda ortaya çıkmıştı.

"Gelmek istemiyorsa gelmesin bırak kızı."

Ogeday sinirle Batuya döndü. Karışmasını istememişti.

"Sen sus."

Nisa gerilimi farketmiş Ogeday'ın belirsiz bir kavga çıkarmasından ürkmüştü. Ogedayın çekiştiren ellerine uyup çıkışa doğru yürümeye başladı.

Bu çocuğun her yerde karşısına çıkıp en sonunda kendisini nakavt etmesi birazda hoşuna gidiyor sayılırdı.

Arabaya varana, yüksek sesten uzaklaşana kadar ikisinden de çıt çıkmamıştı.,

Ogeday sinirle cebine koyduğu araba anahtarını çıkarmaya çalışıyordu. Cebinde başka  hiçbir şey olmamasına rağmen ellerinin titremesine ve kafasındaki uğuldamalara hakim olamıyor ele ayağı birbirine giriyordu. Nisa yanındaki çocuğu kırgın gözlerle izledi.

Bir cümlesiyle her şey bitebilirdi. Tek bir hamlesiyle kendini onun huzurlu teninde bulabilirdi. Ama o hamle 5 yıldır gelmiyordu ve gelecek gibide hissetmiyordu artık. Erkek arkadaşlarını görünce sinirden çıldırmalar, hesap sormalar, korumacı tarafını göstermek bir yana, ukala tavırları, bilmişliği, kırıcılığı, bakışları ayrı bir yanaydı. Çok karışık bir hal almıştı artık her şey.

Ogeday nihayet anahtarı bulduğunda Nisa'nın kolunu bırakmış arabaya binmesine izins vermişti. Nisa'da sakin sakin arabaya binmiş Ogeday'ın dışarıda kendini sakinleştirmek için soluklanmasını bekliyordu.

Dokunsa ağlayacaktı, Nisa bunu biliyordu. Onun rahatlamasını, gözlerinin tam içinin gülmesini çok istiyordu. Gitsem mi gitmesem mi savaşları verirken eli çoktan arabanın kapısını açmıştı.

Ogeday çıktığını bildiği halde arkasını dönüp bakmıyordu. Gardını indirmek istemiyordu. Nisa yavaş adımlarla tam önüne geçti. İşte o zaman başka çare kalmamıştı. Bi mavi ve bir kahv orada birleşti. Maviliklerin içi şimdiden yaşlarla doluydu. Göz altları hafif kızarmıştı.

Nisa bu hallerini çok iyi biliyordu onun. Müzik odasında ona sarılıp 2 saat boyunca ağlamasını hala unutmamıştı mesela.

Ogeday gözlerini çekince Nisa koluna dokundu onun. İşte o zaman Ogeday kırmak istemediği duvarları yıkmıştı bile. Ondan bir hamle her şeyi bitirirdi tıpkı Nisa'nın düşünceleri gibi.

Kollarını onun küçük bedenine doladı.

Huzur burasıydı.

OMGGG BEN GELDİM

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝘭𝘪𝘧𝘦 𝘢𝘯𝘥 𝘥𝘦𝘢𝘵𝘩 ~ 𝗼𝗴𝗻𝗶𝘀-textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin