Felix arkadaşlarının yanından ayrılırken çok göze batmamaya çalışmıştı. Minho, Chan ile buluştuğunu öğrenirse olay çıkarabilirdi. İkisinin kavga etmesini en başından beri istemiyordu. Son senelerinde cidden iyi olmazdı. Diğerlerine tuvalete gideceğini söyledikten sonra Chan ile sözleştikleri mekana gitti. Burası genellikle son sınıflar ve yurtta kalanlar tarafından sigara içmek için kullanılıyordu. Geldiği yerde Chan hariç kimse olmadığını görünce hem derin bir nefes almış, hem de biraz gerilmişti. Geçen seferki olayların etkisi çoğunlukla geçse de hala etkisi az çok devam ediyordu. Chan ağzında bitmek üzere olan sigarayı o gelince son bir nefes aldıktan sonra yere atmış, ardından üzerine basarak söndürmüştü.
"Sigara kokusunu sevmediğini duydum."
Sakince kafasını salladı. Gerçekten sigara kokusu hoşuna gitmiyordu. Seungmin bazen içmek istese de onun yanında içmesine izin vermediğinden dışarı çıkıp içiyordu.
"Ne yaparsan kendini daha iyi hissedersin? Ya da ne yaparsam?
Chan ona bu soruyu sorarken samimi gözüküyordu. Ne isterse istesin yapacak gibiydi. Böyle bir soruyla karşılaşmayı beklememişti. Yine özür diler, reddedince gider diye düşünmüştü. Daha iyi hissetmek için ne yapması lazımdı? Aklına gelen fikirlerle sırıtmaya başladı. İyi hissetmesi için yapabileceği çok şey vardı. Ama en başında bütün kitaplarda olan bir klişeyi gerçekleştirmek istiyordu. Her zaman bunu yapacak birini istemişti. Bir keresinde Jeongin'e yapmayı denemişti ama az kalsın dayak yiyordu.
"Bir hafta kölem ol."
Chan onu onaylarcasına kafasını salladığında yanına yaklaştı. Onu söyletmeden direk kabul etmesi hoşuna gitmişti. Chan onun gerçekten iyi hissetmesini istiyordu. Yaptığında dolayı pişmanlık duyduğunu en başından beri biliyordu. Ona doğru yürürken her adımı çok dikkatli bir şekilde izleniyordu. Onunla her bir araya geldiğinde aralarında bir çekim oluşuyordu. Sebebini hala çözemediği bu çekim onu etkiliyordu. Eğer kendisine öyle davranmamış olsaydı ondan etkilenebilirdi. Tam karşısına geldiğinde çocuğun gözlerinin içine bakmaya başladı. Hiçbir şey söylemeden yavaşça eğildiğinde karşısındaki çocuğun gözlerini göremese de kocaman açıldıklarında tahmin edebiliyordu. Kemer hizasında durduğunda utançtan yanaklarının kızardığını hissetse de durmadı. Sonuçta zamanında o da durmamıştı. İki elini de Chan'in kemerine attığında yukarıya doğru baktı. Hareket eden adem elmasını gördüğünde gülümsemesi daha genişledi. Elinin biriyle tişörtün ucunu kaldırdı ve diğer eliyle karşısındaki çıplak tene dokundu. Chan'in de yabancı olduğunu ve İngilizce'de akıcı olduğunu biliyordu. Beyaz tendeki kasları yavaşça okşarken fısıldayarak İngilizce konuşmaya başladı. Sesi de bununla beraber kalınlaşmıştı.
"Göz çizmek için ne kadar mükemmel bir yer."
Her zaman bakımlı ve uzun olan tırnaklarını çıplak tende gezdirdi. İşaret parmağını iz bırakacağından emin olarak batırdığında bir mırıldanma sesi duymuştu. Sesi umursamadan parmağıyla bastırarak çizmek istediği gözü aceleye getirmeden tamamladı. Bitirdikten sonra eserine bakma fırsatı yakalamıştı. Beklediğinden de belirgin olmuştu. Yapmasına gerek olmadığını bildiği halde dudaklarını gözün üzerine bastırdı. Yumuşak dudaklarına değen tenle gözlerini birkaç saniye için kapadı. Hafifçe sürdüğü ruj da gözün üzerine eklendiğinde ayağa kalktı. Kendisine büyülenmiş gibi bakan çocuğa kalın sesini inceltmeden konuştu.
"Yarından itibaren kölemsin."
———————————————————————————
Chan: Haaimdiw
Jisung: Rahmetliyi nasıl bilirdik
Hyunjin: İyi bilirdik
Changbin: İyi bilirdik
Jisung: Felix gülümseyerek geldi
Jisung: Bence yaptılar
Hyunjin: Okuldayız aq
Jisung: Sus
Jisung: Hayallerimde yaptılar
Changbin: Ne yaptilar lan
Changbin: Dökül
Chan: Hqsiwkslwnsıwpna
Chan: OwnPqnqpwnspwnsos
Hyunjin: Bozulmuş bu
Hyunjin: Ayarlarına geri döndürmek lazım
Jisung: Chan ya konuşursun ya da Felix i öperim
Changbin: Ben böyle tehdit görmedim amk
Chan: LAN
Chan: DUE
Jisung: İşe yarıyor ama
Chan: YA ANANI JISUNF
Hyunjin: Düzeldiğine göre anlat
Chan: *ses kaydı*
Jisung: MASUM DEDİĞİMİZ ÇOCUK
Jisung: YUH AQ
Jisung: BEN BİLE BU KDAR YAPMADIM
Changbin: ABİİİİİ
Changbin: HAYAL ETTİM DE
Changbin: ATEŞ BASTI
Hyunjin: BENİ DE BENİ DE
Hyunjin: MİLLET NELER YASIYOE LN
Hyunjin: YASTIĞIMA SARILARAK AĞLİCAM
Jisung: Chan tamam böyle bir olay yaşadıktan sonra istemiyor olabilirsin ama derse gelmelisin
Chan: Ya bir dk
Chan: Şeyi demeyi unuttum
Chan: O öyle eğildiğinde
Chan: Ben yanlış anladım
Chan: Ve azıcık etkilenip
Chan: Sertleşmiş olabilirim
Hyunjin: OWNSPWKAPWKWPKW
Changbin: A WOWMSPWMWPWKQPLQPQKSK
Jisung: SALAK AQ BU ÇOCUK EKSNWOWKWOSN
Chan: SİZİN BAŞINIZA GELSE
Chan: SİZ DE AYNISINI YŞARDINIZ
Changbin: Doru söylüyor
Hyunjin: Ben düşünerek bile bir yükseldim su an
Hyunjin: Jisung gelsene bir tur sikeyim
Jisung: Orsbu muyum ben
Changbin: Sorman hata
Jisung: Haklisin
Jisung: Chan sen de çok bekleme
Jisung: Çoğunluk sınıfa çıktı
Chan: Tamam gelirim birazdan
Hyunjin: Doğru ilk bir tuvalete uğraması lazım ;)
Chan: Size anlatmayacaktım..