(İlk iki bölüm dışında diğer bölümler texting,ve konu daha çok romantik artı mizaha kayıyor.Uyarayım dedim,isterseniz direkt üçüncü bölümden başlayabilirsiniz <3)
"İlk bakıldığında sıradan biri gibi görünüyor ama aksine,görebileceğiniz en eşsiz şey.Şey demem,onun ne olduğunu bilmememden kaynaklı.İnsan olmadığı kesin elbet,ben daha önce hiç uyumayan,kötü birini gördüğünde öldürene kadar peşini bırakmayan birini görmedim.İnsanları öldürmesi beni korkutmuyor,şimdilik.Komik olan ise,o birini takip ederken benim de onu takip etmem.Bundan haberi olmaması en büyük dileğim,bu dileğim aynı zamanda ömrümü uzatıyor sanırım.İncelemeye devam edeceğim,o beni görene kadar." -Park Jimin
Tamamlayınca kitaba dönüşecek olan defteri kapatıp yazdıklarına göz gezdirmeye başladı.Park Jimin,ülkesinde tanınan bir yazardı,sokaktaki insanların hayatlarını yazıya dökerdi.Fakat yeni kitabında bulundurmaya değer bir insanı bulamamıştı bir türlü.
En sonunda,insan olmayan birini keşfetmişti ve onu takip etmeye başlamıştı.Gördüklerini hemen yazıyordu.İnsan olmayan bir katil okuyucularının dikkatini çekecekti lakin inanırlar mıydı,bilmiyordu.
Loş odasındaki tek ışık kaynağı olan mavi masa lambasını kapatıp sandalyesinden kalktı.Bugün anlattıklarına inanmayan Taehyung'a gördüğü kişiyi kanıtlayacak,aynı zamanda da kitabına devam edecekti.Ceketini giyip evden çıktı,buluşacakları kafeye gidiyordu.Vardığında Taehyung ona deli görmüş bakışıyla delip geçme işini tamamladıktan sonra konuşmaya başladı:
-Şizofren bir arkadaşımın olması zorluyor.Eğer gerçekse,kendimi boğazlayacağıma yemin ederim.
-Hayır yani ilkokuldan beri arkadaşız,ne deliliğimi gördün de inanmamakta bu kadar diretiyorsun Kim Taehyung?
-Deli olmayan kısmını daha görmedim ki ben senin Park Jimin.
Jimin'in sinirlendiğinde ne kadar korkunç olduğunu akıl etmeyi başarınca garip varlığı bulmak için sözde sürekli geçtiği sokağa geldiler. Yaklaşık üç saniye geçince Taehyung:
-E hani yok bu? Kendimi boğmama gerek kalmadı!
-Yarım salise sonra ortaya çıktığını hiç görmedim.Genelde yarım saat kadar bekliyorum.
-Perimizin saati de var yani?
-Periler sana girsin,evet.
Her zamankinden farklı bir şekilde vaktinden önce gelen Taehyung'un deyimiyle peri,yine simsiyah giyinmişti ve sokağın başındaki sinema salonunun önündeki kırmızı banka oturdu.Kurbanını bekliyordu.
-Ne? Nerede? Diyerek etrafına bakınmaya başladı merakla.
-Şu sinema salonunun önündeki bankta oturan siyahlı.
-E HANİ NEREDE BUNUN KANATLARI?! diye bağırınca pek de uzaklarında olmayan siyahlı üç saniyeliğine onlara baktı,sonra tekrar boş boş bakındığı telefonuna döndü.
-Sussana be! Bize baktı! Ne kanadı,her yaratığın kanadı mı var? Ben sende göremiyorum?
-Laf soktu bebelak.
-Aha geçen gün parkta senin perinin önünde iki çocuğu döven adam geliyor.Ona nasıl baktığına bak.Kesin yine birini öldürecek ve o bu adam.
-Jimin? Sesi paniklemiş gibi çıkıyordu Taehyung'un.
-Efendim Tae?
-O,Eunwoo. -Kim?
-Eunwoo,aynı sınıftaydık.Pek yakın değildik ama münasebetimiz de vardı,iyi anlaşırdık.Onun böyle bir şey yapacağını sanmam.
Jimin şok olmayı sonraya bırakarak kitabında güzel betimleyebilmek için çektiği videoyu Taehyung'a gösterdi.Gerçekten de arkadaşı Eunwoo,o çocukları bildiğin tekmeliyordu.Ama yine de bu yüzden kimse ölmeyi hak etmezdi.Önce konuşulmalıydı.
Siyahlı Eunwoo ile konuşmaya başladı ve birkaç dakikadan sonra ara bir sokağa yürümeye başladılar. -Jimin,hadi takip edelim şunları.
Şey,selam.Bu benim ilk ficim o yüzden biraz saçmalayabilirim,lütfen mazur görün.Kitaba daha karakterler gelecek,ayrıca mizahı da arttırmayı düşünüyorum.Biraz ekşın da olabilir az eğlenelim değil mi? Uzatmak istemiyorum,umarım seversiniz.Okuduğunuz için teşekkürlerr <333
11/04/2022
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
