bir, davet

3.2K 135 48
                                    

jennie:
taehyung selam

taehyung:
vaay
gözlerim neler görüyor
doğru mu görüyorum

jennie:
😒

taehyung:
selam jennie
hangi dağda kurt öldü

jennie:
seninle bir şey konuşmak istiyorum

taehyung:
buyur

jennie:
ama yüz yüze
yani
bize gelsene
görüldü

taehyung:
tamam geleyim

jennie:
tamam

---

"Ayağına da geldiğime göre konuşalım hadi."

Taehyung'un kendi eviymiş gibi koltuğa kendini hemen bırakmasına gözlerini devirdi Jennie. Onu çağırmıştı çağırmasına ama konuya nasıl gireceğini bilmiyordu. Direk söyleyip kurtulmayı seçti. "Taehyung ben düşündüm,"

Genç adam ona rahatça bakarken Jennie de yanına, koltuğa oturdu. "Sürekli cinsel içeriklere aç hissetmeye başladım ve artık doymak istiyorum."

Yüzü ciddileşti Taehyung'un. Tamam, böyle bir şeyi hiç beklememişti. Sonuçta onlar daha on yedi yaşında çocuklardı. Jennie devam ederken yutkundu. "Kabul edersen eğer, seninle birlikte..."

Nasıl devam edeceğini bilemeyip sustu Jennie ama Taehyung'un onu anladığını biliyordu. Düşündü genç adam. O ciddi miydi? "Jennie ben o şeyleri bilmiyo-"

"Hayır hayır ben direkt dalalım demek istemedim." diyerek ellerini hızla salladı Jennie. Ne kadar gerici bir ortamdı, halbuki bu kadar kasılacağını düşünmemişti. "Bence sırayla ve yavaş yavaş ilerleyebiliriz."

Oturduğu yerde doğruldu Taehyung. Anlamaya çalışıyordu ve bir yandan utanmadan edemiyordu. Playboy potansiyeline sahip bir çocuk değildi o. Utanmamak elinde değildi. "Yani sen şimdi..."

Göz göze geldiler ve ikisi de bakışlarını kaçırmadı. "Birlikte olalım ve öyle şeyler yapalım diyorsun?" İsim veremiyordu çünkü dili şaşmıştı. Jennie'nin aklına böyle bir şey için o nasıl gelmişti?

"Aynen öyle ama kabul etmezsen anlarım."

Jennie bunu dese de Taehyung'un kabul etmesini çok istiyordu. Onun gibi bir çocukla sürekli hayalini kurduğu şeyleri gerçekleştirmek rüyada hissettirecekti onu.

"Jennie ben, bilmiyorum. Çok ani oldu ve neden bu kadar acele ediyorsun? İleride ortamlara girersin istediğin kişiyle yaparsın." dedi Taehyung sonlara doğru sesini kısarken. Yanlış bir şey söylemekten korkmuştu.

Jennie sıkıntıyla nefesini üfledi. "Biliyorum, anlıyorum da. Ama Taehyung şu an şansım var o hissi tatmak için. Neden bekleyeyim?" Keşke hiç teklif etmeden karşısuna çıkıp dudaklarına yapışsaydım, diye düşündü Jennie bir an. Belki işe yarar ve kabul ederdi.

Taehyung gergince gözlerini etrafta gezdirdi. Ne cevap verebilirdi ki? Her gün böyle bir teklif almıyordu.

Jennie anlık istekle genç çocuğun elini tuttu ve rahatlatmak ister gibi sıktı. "Zorunda değilsin biliyorsun değil mi hayatım? Hayır dersen konusunu bile açmam eskisi gibi devam ederiz." Taehyung Jennie'nin şeker diliyle konuştuğunu bilmesine rağmen dediği kelimeyle donmuştu. Kalbi hızlanmış, eğer teklifine evet derse neler yaşıyacakları gözünün önüne gelmişti.

Bu kız, fenaydı.

"Diyelim ki kabul ettim," diye lafa başladı Taehyung. Heyecanlandı Jennie buna. "Nasıl başlayacağız? Ailesiyle yaşayan liseli çocuklarız biz Jen. Nerede yapacağız?"

Güldü genç kız. Taehyung ona tek kaşı kalkmış bir şekilde bakarken, "Bunu mu dert ediyorsun?" dedi. Ardından iyice yaklaştı Taehyung'a. "Tek derdin bu olsun, kabul et sen yeter ki."

İyice dip dibelerdi şimdi. İkisininde bakışları aynı anda dudakalarına kaydı, aynı anda yutkundular. Taehyung sonunda dayanamadı ve ağzından, "Öyle olsun, yapalım." çıktı. Tam dudaklarını Jennie'ninkilere kapatacakken Jennie sinsice gülümseyerek geri çekildi.

"Harikasın."

Jennie ayağa kalkarken Taehyung şaşkınca ona bakıyordu. Tamam öpüşmek istemeyebilirdi ama kabul ettikten sonra izin vereceğini düşünmüştü. Sanki düşünceleri yüzüne yansımış gibi Jennie ona bakınca açıklama yaptı. "Düzgün ve güzelce öğrenmeden öpüşmeyi veya başka bir şey yapmayı düşünmüyorum, yakışıklı. Senin için sorun olmaz değil mi?"

Kafasını iki yana salladı Taehyung ayağa kalkıp. "Hayır sorun olmaz," O sırada Jennie'nin salondaki birkaç çekmeceyi karıştırdığını görünce sordu. "Ne arıyorsun?"

"Her şeyi not almamız lazım, hepsi sırayla olacak çünkü. Karıştırmak istemeyiz değil mi?"

Taehyung gülerek, "Buna fantezi mi deniyordu yoksa?" diye sordu ama sonra sormamış olmayı diledi. Kendi dediği şeyin farkına vardığında gözleri büyürken Jennie açtığı çekmeceyi kurcalamayı bırakıp yavaşça kafasını ona çevirmişti.

İkisi biraz bakıştı. Bir şey söyleyecek gibi olup dudaklarını aralıyor ama sonra tekrar kapatıyorlardı. Bu saçma havayı Jennie bozdu. "Hayır, alakası yok..." Tekrar çekmeceye dönerken Taehyung tek eliyle yüzünü sıvazladı.

Kendine gel oğlum, her kelimene utanacak mısın böyle? Nasıl bir teklifi kabul ettiğini bilmene rağmen.

"Tamamdır buldum." Genç kız elindeki not defterini sallayarak tekli koltuğa oturdu. "Otursana halledelim şunu çabucak."

Taehyung büyük koltuğa oturdu ve anlık gelen cesaretle, "Çok sabırsızsın, merak etme öpüşeceğiz kaçmıyorum." dedi sırıtarak. Yüzünü buruşturdu Jennie defteri aralayıp. "Sabırsızlanmıyorum uydurma."

Taehyung hâlâ pişkin pişkin sırıtırken Jennie onun gerilmeyi bıraktığını anlayıp alttan alttan gülümsedi. Şimdiden çok güzel şeyler yaşayacağını hissediyordu.

olcak mi diye merak ettim saldimtoparlayamazsam kalkar ama 👄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

olcak mi diye merak ettim saldim
toparlayamazsam kalkar ama 👄

vote lutfen💗

trial frequenciesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin