~22~Ve Prenses Kurbağayı Bir Gün...

901 43 4
                                    

Multimedia:Melisa ve Batı
Ulaş'ın sevdiği kızın adını Su yu değiştirip Ada yaptım okuyunca şaşırmayın :))
Iyi Okumalar :)
●○●○●○●○●○●○●○●○●
"Korktuğunu biliyorum gel buraya" diyerek beni kolunun altına aldı beraber eve doğru yürümeye başladık.
Hava kararmıştı bugün benim için fazlasıyla yorucu geçmişti Batı'yla konuşmamız sonra abimle konuşmamız sonra Ulaş gerçekten yorucu olmuştu eve varmamıza 10 dakikalık bir mesafe kalmıştı ama benim yürüyecek halim kalmamıştı sabahtan beri götümü yere koymuyordum. Sonunda dayanamayarak
"Ulaş ben gerçekten yoruldum sabahtan beri hiç oturmadım" Bunu dememle kendimi havada bulmam bir oldu Ulaş omuzlarına almıştı beni. En son böyle yürüdüğümüzde sokakta anıra anıra gülüp şarkı söylüyorduk. Tabi sonra teyzenin biri balkona çıkıp kafamıza terlik atmıştı ve susmak zorunda kalmıştık orası ayrı mesele bunu hatırlayınca gülmeye başladım. Ulaş da hatırlamış olacakki şarkı söylemeye başladı. Biz anıra anıra şarkı söylüyorken. Teyzenin biri aynı daha önce ki gibi balkona çıkıp homurdana homurdana bir şeyler söylüyordu duyuyordum ama ne dediğini dinlemiyordum hala şarkıya devam ederken tam 12 den kafamıza bir terlik isabet etmesiyle. İlk önce dik dik teyzeye baktık sonra aynı anda Ulaşla birbirimize baktık ve kahkaha atmaya başladık. Kahkahamızla tüm sokak yankılanıyordu. Sonunda sustuğumuzda gülmekten çenem ve karnım ağrımıştı. Ulaş'a bakınca onunda aynı durumda olduğunu gördüm.
En azından bugünün finalini güzel yapmıştım kahkahalarla gülerek ya da bu çok kibar kalır anırarak gülerek bitirmiştim.
---------
Eve varıp kendimi ne zaman yatağa atıp uykuya dalıp öğlene kadar uyuduğumu bilmiyordum ama hala kendimi yorgun hissediyordum. Yorgun olduğumu hissedince tam biraz daha uyumaya karar vermiştim ki yüzüme dökülen soğuk suyla ve Ulaş'ın o kahkaha sesiyle tüm sinirlerimin gerildiğini hissettim ve "Ulaşş!" diye bir bağırdım ki tüm evde sesim büyük bir gürültü çıkarmış olmalı ki abim de "Melisaa!" diye bağırdı bende abimin sesiyle susmam gerektiğini anladım dik dik karşımda hem sırıtarak hemde korkuyla bakan Ulaşın gözlerine bakıyordum. Ben bunun intikamını alırdım sessizce yataktan kalktım banyoya girdim. Sinirlerimin rahatlaması için duş aldıktan sonra banyodan çıktığımda Ulaş'ın olmadığını gördüm. Üstümü giyinip odadan çıktım mis gibi kokular geliyordu mutfaktan karnımda acıkmıştı. Tam ağzımı açmış "Ooo abim yine dökt" derken Ulaş'ın hazırladığını görmemle susmam bir olmuştu abim masada oturuyordu bana dönerek "Ulaş hazırlayacakmış bugün" dedi. Ulaş'la konuşmamaya kararlıydım biraz cezasını çeksin heyvan çocuk.
"Ben çıkıyorum abicim" diyip yanağından öptüm. Tam çıkıyordum ki abimden önce davranıp Ulaş "nereye gidiyorsun? Yemeyecekmisin? " diye masum masum konuşmaya başladı. Ama yemezler Ulaş Bey demin anıra anıra gülüyordun. Abime bakarak "Ben yemeyeceğim abicim işim var geç kalmam" dedim abicimin üzerine vurgu yaparak. Sonrada dışarı çıktım karnımın guruldamasından çok acıktığımı farkettim. Geçen gün sahil kenarında çok güzel bir kafe görmüştüm hem yakındı da oraya gitsem iyi olacaktı saate bakmak için telefonumu çıkardığımda saatin 12.30 olduğunu gördüm bu saatte kahvaltı yapacaktım ya hadi hayırlısı. Kafeye vardığımda bahçeye açılan yerine oturdum. Bir kız geldi garson gibi değildi hiç kız da baya güzelmiş. Neyse konumuz kızın güzel olması değil benim karnımın aç olması kıza odaklanıp. Kahvaltı menüsü diye bir şey vardı menüde.
"Ne alırsınız? " dedi şirin çıktığını sandığı ama aslında kibar bir kız olmadığı belli olan bir sesle
"Kahvaltı menüsü" dediğimde kız bana dik dik baktı bana bu saatte kahvaltımı yapılır bakışlarından atıyordu ve hala yanımda dikiliyordu. Bende çenemi tutamadım.
"Noldu beğenemedin mi ne bekliyorsun?" Dedim biraz çirkefleşmiştim ama karnım açken bana bulaşmamalıydılar başka bir şeye dönüşüyordum. Kız bana dik dik bakmaya devam ederek cevap verdi.
"Bu saatte kahvaltı mı edilir diye bakıyordum" dedi. Bende dururmuyum hemen atladım. "Afedersin ama hangi saatte ne yiyeceğimi sana falan mı soracağım" dedim. Kızın yaka kartına dikkatlice baktığımda Ada yazdığını gördüm. Çirkef kız sanane benim yiyeceğim yemekten. Kız sabır dilenir gibi baktıktan sonra yanımdan uzaklaştı. Birde sabır çekiyor.
Sanki kıza bir şey yaptım geldi o bulaştı birde şey yapıyor sabah sabah Ulaş sinirlerimi ayağa kaldırdı birde bu kız.
Neyse sakin olmalıyım.

Güzelce karnımı doyurduktan sonra hesabı ödeyip çıktım. O çirkef kız da siparişi aldıktan sonra karşıma çıkmamıştı. Ee ben şimdi napacağım diye düşünürken aklıma kızın da adından dolayı Ulaş'ın adası geldi. Hiç istemesemde Batı'nın yanına uğrayıp kızı sorsam iyi olacaktı kuzenim nasıl biriyle çıkacak bilmeliydim diğmi? Tamam biraz kaynanalar gibi olmuş olabilirim ama ona ne kadar kızgın olsam da Ulaş'ı öyle herkesle paylaşamazdım.
Batı'nın evine geldiğimde hala Sare teyzeyle konuşmadığım aklıma geldi. Neyse evdeyse onunla da konuşurduk. Zile bastığımda kapıyı Deniz açtı. "Hoşgeldin" dedi kısa bir sarılmadan sonra içeri girip Deniz'e "Sare Teyze varmı?" dedim.
"Evde ama 1 saate kadar çıkacak"
"Batı evde mi?"
"Odasında da bir tek beni görmeye gelmedin heralde"dedi bozulmuş gibi yaparak.
"Yarın söz zamanım olursa beraber vakit geçiririz" dedim gülümseyerek
"Bu seferlik hadi öyle olsun bakalım" dedi. Bende mutfaktan Sare teyzenin şarkı mırıldanmalarını duyunca o tarafa yöneldim. Sare teyze beni görünce "Oo yüzünü gören cennetlik kızım" dedi sarıldı. "Çok özlemişim" dedim bende sarılmasına karşılık vererek gerçekten özlemiştim. Zamanında bana annelikte yapmıştı ablalıkta. Onunla kısaca konuştuktan sonra daha sonra uğrayacağıma söz verip yukarıya Batı'nın odasına çıktım. Kapıyı tıklatmatdan direk açıvermiştim dalgın olduğumdan biraz. Sandalyesine oturmuş bir deftere bir şeyler yazdığını gördüm kulağında kulaklık vardı. Müziğin sesini ben burdan duyabiliyordum. İçeriye girdiğimde hissetmiş gibi kafasını kaldırıp bana baktı göz göze geldik ne ben gözlerimi ondan ayırdım ne de o benim gözlerimden ayırdı gözlerini. Sonra hatırlamış olacakki hızla yazı yazdığı deri kaplı defteri kapattı ve kilitli çekmecesine koyup kilitledi.
Buz gibi bir sesle "Niye gelmiştin?" Dedi işte o an odadan çıkıp gitmeyi istedim nedensizce gözlerim doldu. Nefret ediyordum biri bana soğuk davrandı mı gözlerimin dolmasından ve ben içimdeki isteği bastırıp. Ulaş için burada olduğumu hatırlattım kendimi ve dışarı çıkmak yerine ona yaklaştım biraz yatağına oturdum.
"Birini soracaktım sana" dedim rahat davranmaya çalışarak fakat nedense çok gergindim. Onun cevap vermesiyle düşüncelerimden biraz olsun sıyrıldım aynı soğuk sesiyle
"Kimi? " dedi. Sesinin tonunu umursamamaya çalışarak konuşmaya başladım.
"Ada diye bir kız varmış o kim diyecektim arkadaşınmış sanırım"
Ruhsuzca gülerek "Kıskandın falan mı?"
Bende umursamazlığıma devam ederek
"Hıı evet hadi kim söyle de gideyim"dedim gerçekten lafı uzatmak istemiyordum bir an önce gitmek istiyordum.
"Niye merak ediyorsun" dedi anlaşılan o benim aksime lafı uzatacağa benziyordu acaba söylemeyeceksen gidiyorum desem dur gitme der söylermiydi ki? Batıdan bahsediyorduk öyle bir şey yapmazdı. O yüzden bu fikrimden vazgeçtim.
"Merak ediyorum işte söyle hadi" dedim çok az sesimi yükselterek sabırsızlanmaya başlıyordum.
Tekrar o ruhsuz gülmesinden birini attı ve "Niye merak ettiğini söyle kim olduğunu söyleyeyim" dedi. Sanırım lafı kısa keserek açıklamak en iyisi olacaktı yoksa söylemeyeceğe benziyordu.
"Ulaş için burdayım şimdi söyleyecekmisin"
"Ulaş için?" Dedi soru sorarcasına devamını söylememi istiyordu oysa ben Ulaş'ın gelip bana söylediği şeyi Batı'ya anlatmak istemiyordum. Ulaş'ın o kızı sevdiğini anlamamıştı sanırım onun ne kadar çapkın olduğunu en iyi Batı bilirdi. Yada anlamış anlamamazlıktan geliyordu neyse ne yaptığı umrumda değildi daha fazla bir şey söylemeyecektim. Ayağa kalkıp odadan çıkarken sesini duydum
"Gidiyormusun öğrenmeden?"
"Kusura bakma canım ya bir kurbağayla aynı odada daha fazla soluk alamayacağım" dedim kurbağa demiştim farketmeden eskiden dalga geçmek için biliyorum saçma ama o zaman aklıma ilk gelen şey kurbağa olmuştu ve bunu devam ettirip ona kurbağa demiştim onu sinir etmek için şimdi düşününce çok eğlenceli günler geçirmiştik nasıl bu hale gelmiştik. Ben bunları düşünürken onun sesiyle irkildim bir an
"O zaman bende prensesin kurbağayı öpüp bir prense dönüştürdüğü zamanı bekleyeceğim" dedi.
●○●○●○●○●○●○●○●○

Karanlığımdaki GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin