~30~Yıldızların altındayız

494 33 0
                                    

Oncelikle bölüm geç geldiği için Hepiniz den özür dilerim ayrıca güzel bir bölüm yazmıştım fakat bölüm kaydedilmemiş bu yüzden yazdığım bölümün hepsi silinince sinir krizi gecirmek üzereydim. Yazdığım bölümün aynısını yazmaya çalıştım bazı kelimeler cümleler eksik kaldı önce ki yazdığım kadar iyi bir bölüm olmadı ve kısa oldu kusura bakmayın.
İyi okumalar
Multimedia:Yıldızların altında Rüzgar ve Melisa (temsili) :))
●○●○●○●○●○●○
1 saatin sonunda yorulmuş, üstümüz başımız un olmuş bir şekilde kahkahalarla gülüyorduk. Onun gülüşünü seyrederken onu ne kadar çok sevdiğimi ne kadar çok eğlendiğimizi düşündüm.
O hikayeler de ki her zaman seçilen kötü çocuk değildi, o hikayelerde ki her zaman geri plana atılan hiç seçilmeyen çocuktu. Fakat benim Hikayem de ben iyi çocuğu seçecektim. Yanına yaklaşıp unlu halimle ona sarıldı o da bana sıkıca sarılmıştı. Yanağından öpüp soğumuş olan çikolata sosunu profiterollerin üzerine dökmeye başladım.
Ortalığı iyice topladık tan sonra ikimiz de hem çok eğlenmiş hemde üstümüze tatlı bir yorgunluk çökmüştü. Sonunda oturmuş profiterollerden yemeye başlamıştık.
İkimiz de sessizdik ben konuşmak istiyor ama hem bir türlü diyecek bir şey bulamıyor hemde ağzım dolu oluyordu hep tıkınmayı sevmek benim suçum değildi. Sonunda Rüzgar konuşmaya başladı sessizlikten sıkılmış olsa gerekti veya bir daha ki sefere böyle bir an yakalayamayacağından korkuyor olabilirdi.
"Anlatmam gereken bazı şeyler var" dedi ama anlatıp anlatmama da kararsız olduğu yüzünden kolayca anlaşılıyordu.
"Ne gibi şeyler" diye sordum merak etmiştim.
"Senden ayrılmamla ilgili bazı şeyleri anlatmam gerek yoksa aramız da ki boşluk kapanmayacak bir şeyler hep eksik kalacak gibi" dedi
"Şuan da anlatmanı istemiyorum belki daha sonra anlatırsın" dedim bu ortamı bozmak istemiyordum mutluydum ve öyle kalacaktım.
"Ellerimize sağlık çok güzel yapmışız" dedim.
"Senin sayende güzel yaptık afiyet olsun " dedi Kalan profiterolleri Cenk ve Ulaş'a götürmeye karar vermiştik. Kalanları kafede bulduğum bir kutuya koyarken Rüzgar da dağınık kalmış bir kaç yeri toplamaya yardımcı oldu. " Kutuyu daha sonra getirirsin demi? aldığımıziçin bir şey dermi? " Diye sordum.
"Sanmam anahtarı verirken kutuyu da veririm. " Dedi Tabağın birinin içinebiraz profiterol koyup dolabın içine koydum. Teşekkür ederiz yazılı bir not koydu Rüzgar da. Işıkları kapatıp kapıyı kilitledikten sonra eve giden yola doğru yönelmiştim fakat Rüzgar " Nereye gidiyorsun? " Dediğinde şaşırdım. " Evee " dedim . " Gecenin bittiğini kim söyledi " dedi gülerek .
Bu yol hatırladığım kadarıyla sahile gidiyordu.
"Sahile mi gidiyoruz " dedim.
"Pek sayılmaz yıldızların altına gidiyoruz" dedi
Diğer tarafa doğru gitmeye başladı bende yanına gittim elini belime koymuştu kalbim elinin belim de olmasıyla gereğinden hızlı atmaya başlayınca yola odaklanamadim ve yere düşüyordum. Rüzgar
"Dikkat et sevgilim " dedi.
"Tamam ederim" dedim benim jeton 8-10 köşeli olunca geç algılıyor.
"Ne dedin sen " dedim Sırıtarak .
"Dikkat et dedim" dedi gülerek
"Ondan sonra ne dedin " dedim
"Sevgilim dedim değil miyiz? " dedi sırıta sırıta.
"Öyle miyiz" dedim biraz daha yanına yaklaşarak.
"Öyleyiz tabi aksini idda eden mi varmış " dedi
Mutluydum gerçekten hemde çok.
Sahile varmıştık dahadoğrusu yıldızların altına varmıştık.
Kumların üzerine oturduk beni kendine çekti iyice sarıldı.
Daha sonra kumların üzerine uzandı başımıda göğsüne yaslamamı sağladı.
"Yıldızların altındayız" dedi Gerçekten yıldızlar çok güzel görünüyordu ikimiz de bu Sessizliği bozmak istemiyor gibi görünüyorduk.

Karanlığımdaki GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin