Nasıl bir duygu olduğunu anlatamam size. Yıllarca okumanın karşılığını alıyorsun ve bavulunla gururlu bir şekilde kazandığın üniversiteye giriyorsun. Adım Nur,19 yaşındayım,üniversiteye bugün ilk kez girdim ve 12 yıllık okumamın karşılığı şimdi tam karşımda. Elimde bavulla birkaç işlemden sonra evim oluyor artık bu üniversite.
Sınıfıma giriyorum (bu arada cerrah olmak için tıp fakültesi okuyorum) ve o arada yoklama alınıyormuş. Gizlice ve hızlıca yerime oturdum ve ismim 3 defa söylendikten sonra "Sıradayım" dedim. Ah ne kadar aptalım ya burada,burdayım demek yerine "sıradayım" demiştim. Bu espriyi küçüklüğümden beri yapardım ve alışkanlık haline gelmişti bende. Ama şimdi istemsizce çıkmıştı ağzımdan. Etrafıma baktığımda herkes bana bakıyordu. Ama bir kişi hariç. Saf çocuk uyuyordu. Hem de daha üniversitenin ilk gününde... Onu boşverdim ve sınıfa ne bakıyorsunuz anlamında bir göz attıktan sonra bana bakmayı kestiler.
İlk dersimiz biyolojiydi. Öğretmenimiz 40 lı yaşlarında sevimli bir bayandı. Dersi anlatmaya başladı. Halbuki benim bildiğim ilk derste tanışma faslı olurdu. Adetti sonuçta ilk ders tanışmak. Ama bu kadın bir garipti. Belki de üniversite denen şey garipti bilmiyorum. Yanımda ki sarışın ve gayet yakışıklı çocuk bana " ne düşünüyorsun bilmiyorum. Ama ağzını kapatıp dersi dinlersen iyi olur. En azından sınıftan atılmak istemiyorsan." dedi. Tam sana mı kaye diyecekken çocuk bana gülümsedi. Dalga gülüşü müydü yoksa cidden sınıftan atılmamamı istediği için mi gülümsedi bilmiyorum. Ama o kadar tatlıydı ki gülüşü sadece " tamam " diyebildim. Yalnız onu da duydu mu emin değilim. Zil çaldı ve ben da çantamı alıp çıktım sınıftan. Uykum gelmişti ilk günün sonuna gelmiştik. yatılı bir üniversite de kalıyordum. Yatakaneye gittik yerleşme faslı tam 5 saat sürmüş. Ama benim zaten uykum olduğu için o arada bir köşede uyumuştum. Allah kahretsin uyuyakalmıştım ve kimsenin de umrunda değildim.
Sabah kalktığımda her tarafım tutulmuştu bir el omzuma dokunup " senin ne işin var burada güzelim" dedi. Allahın salağına "burası kızlar pansiyonu asıl senin burada ne işin var" dedim. O da güldü ve " burası erkekler pansiyonu yolunu şaşırdın galiba." dedi. Ayağa kalktığımda gördüm ki burası gerçekten de erkekler pansiyonuydu. Ben uyurgezerdim ama ta kızlar pansiyonundan buraya nasıl gelmiştim böyle inanamadım kendime.
" ço-çok özür dile-dilerim yanlışlıkla gelmişim" dedim. Gerçekten de çok utandım. Allahım daha başıma neler gelecek diye düşünüp koşarak uzaklaştım ordan. Aklımda kalan son şey ise arkamdan bana " buraya yanlışlıkla gelmen pek inandırıcı gelmedi. Ama inşallah bir daha yanlışlıkla gelirsin güzelim" dedi. Allahın salağı demiştim ya lafımı geri alıyorum. Allahın sapığıydı bu çocuk. Ama bir dakika bu-bu çocuk dün derste uyuyan asalak değil miydi. Neyse sana ne dedim içimden ve hızla kızlar pansiyonuna ulaştım.nYatakaneye girdim ve herkes bana baktı.
"Sen kimsin yatağın hangisi seni dün yerleşirken görmedik" diyen ve hakikaten de çok hızlı konuşan kıza
"Uzun hikaye boşver ama ben dün siz yerleşirken uyuyakalmışım da boş yatak var mı acaba" dedim.
Kız bana gülüp "ebene selam söyle biz dün 5 saat yerleşirken uyudun ve şimdi yatak istiyosun. Boş yatak filan yok. Git erkekler pansiyonunda uyu" dedi.
Bu kadar kaba konuşmak zorunda mıydı sanki. Üstüne üstük diğer kızlar da ona hak vermişti. Ama bir tane kız gelip "kesin sesinizi ve Aslı sen de bu kadar kaba konuşmayı kes. Uslu durun daha ilk günden başlamayın kavgaya" dedi. Kabadayı görünümünde desen değil,hoca desen değil ama kimdi bu kız da herkesi susturmayı başarmıştı. Ve diğer nokta o sürtük kızın adı demek ki Aslıydı. Ben bunları düşürken o beni koruyan kız " canım başka yatak yok mecbur bu gece erkekler pansiyonunda yatacaksın " dedi. Yuhh çüşşşş ohaaaaaa yani şakaydı dimi bu nolur şaka deyin bana.
