Atlantis

34 8 0
                                    

Parmaklarının arasında sigara ile oldukça zarif duruyordu. kalbi kırıktı veya değildi, bu fark etmezdi kadının boş bakışları her şeyi anlatıyordu. Yalnızdı, ama bu onun için sorun değildi o her zaman yalnızlığı sevmişti. 'Yalnızlık, sessizlikti' Sessizliğin melodisini severdi.

"Aşk mıdır seni böylesine üzen"
Bu adamın kim olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu.

"Aşk?"

"Evet aşk. Neden bu kadar şaşırdın?"

"Aşkın varlığına inanmam ben." Dedi, hissiz bir tavırla sigarasını yudumlarken.

"Nasıl yani?" Dedi, kadının yanıbaşına otururken. Kadın berbat haldeydi buna rağmen kadının çekiciliği üzerindeydi.

"Tanrı yarattı iki cinsiyeti. Adını da aşk koydu oyun misali." Diye mırıldandı adamın gözlerinin tam olarak içine baktı. Çok yakınlardı.

"Aşkın bir oyundan ibaret olduğunu düşünüyorsun yani?"

"Aynen öyle."

"Aşk için daima umut ve inanç lazımdır. Peki ya umut ve inanç?" Denizin dalgaları ayaklarına vuruyordu fakat ikisinin de umurunda değildi.

"Umut ve inanç... Umut, en büyük zaman kaybı. Inanç ise dar bir bakış açısıdır." Dedi, sigarasından son yudumunu alırken.

"Seni bu kadar karamsar düşündüren ne?" Diye sordu adam kadının gözlerini deler gibi bakarken.

"bir pencere düşün. Ve pencerenin önünde de bir perde. Daha iyi görmek için ne yaparsın?"

"Perdeyi çekerim."

"İşte hayat da pencerinin arkasındaki gerçeklerdir. Pencere bizim görüş alanımızdır, perde ise bakış açısı. Perdeyi açarsan kusurları görürsün. Perdeyi açmazsan da hayatı toz pembe görürsün. Bazılarımız o perdeyi çeker, gerçekliğe kavuşur fakat bazıları gerçeklerden korkar açmaz perdeyi. Ve açanlara da karamsar derler." dedi hissiyatını bozmadan.

"Bunlar zamanın izleri." Dedi adam.

"Zaman..." diyerek bir iç çekti.
"...Zaman  her şeyin ilacıdır derler. Fakat kayıp her ne kadar fazlaysa, yara ne kadar derindeyse, tekrar bir bütün olmak bir o kadar zorlaşır. Acısı geçse de, geride bıraktığı yara izleri çektiğimiz acının hatırlatıcısı olarak kalır ve yaranın taşıyıcısına..." yutkundu. Sözler ağır gelmişti.
"...bir daha asla yaralanmama özelliği verir."

Adam derin, derin baktı kahve gözlere.
Sessizlik, Ve solgun bakışlar.
O kadar derinden yara almışlardı ki aşık olmamaya yemin etmiş gibilerdi.
Belki de aşk için yaratılmamışlardı
'Bizi kurtaramam Atlantis'im. Düşeriz. Biz bu şehri güçsüz bir zemine inşa ettik.'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

zamanın izleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin