Nisa
Dün gece yanımdaki odanın yatağını Ogeday için ayarladıktan hemen sonra,hepimiz uyuyakalmıştık.Berkan'ın amcasının da durumdan haberi olduğunu öğrenmiştim.Sabah herkesten erken uyanıp kahvaltıyı hazırlayıp çıkmıştım.Üzerimde spor kıyafetlerim vardı.Kafeyi açmadan önce sahilde spor yapmak istemiştim.
Genelde bunu yapardık.Bazen Berkan benden erken uyanırdı ve koşuya çıkardı ya da kendi programından ağırlık çalışırdı.Ben de spor yapmaya bayılıyordum,tüm gün daha dinç ve enerjik olmamı sağlıyordu.
Sonunda sahil yoluna varmıştım.Kulaklıklarımı takıp koşmaya başladım.Saat çok erken olduğu için fazla kalabalık değildi.Okyanus çok sessiz gözüküyordu.Henüz yüzen kimse yoktu.
Benim gibi koşuya çıkanlar vardı.Tanıdığım dükkan sahipleri dükkanlarını açıyordu ben de onlara selam veriyordum.Bir yandan da bizimkilerin uyanıp uyanmadığını düşünüyordum.
Sahili baştan sona turladıktan sonra bizim kafenin hizasında durdum.Hala sahil yolundaydım.Bir tur daha atmak için geri istikamette koşmaya başladım.Yürüyen insanları bir bir arkamda bırakıyordum.
Sonra bir an karşıdan koşan birisi gözlerime takıldı.Ogeday'a benziyordu ama onun olabileceğine ihtimal vermemiştim.Üstünde hiçbir şey yoktu ve heybetli vücudu ve karın kasları belli oluyordu.Altında siyah bir şort vardı.Kafasına da turuncu bir şapka takmıştı.
Daha da yaklaştığımda bana doğru gelmeye başladı ve tam karşımda durdu.Gerçekten oydu.
"Günaydın" dedi kocaman gülümsemesiyle.Hala şaşkındım.Buraya hemen adapte olmasını beklemiyordum.Bir yandan da spor yaptığını doğru tahmin ettiğim için içimde bir mutluluk hissetmiştim.
Kulaklıklarımı çıkardım.
"Günaydın" dedim tüm sevecenliğimle.
"Gerçekten sen misin?Hala uyuyorsundur zannediyordum" ağzımdan minik bir kahkaha kaçtı.
"Ne kadar erken düzenime dönersem o kadar iyi olur diye düşündüm.Sonra Berkan senin sahilde koştuğunu söyledi.Belki sana da eşlik edebilirim diye düşündüm"
"İşte aradığım ev arkadaşı!dedim çoşkulu bir sesle.
"Berkan bazen mızıkçılık yapıp çıkmıyor.Artık sen olduğuna göre,spor arkadaşımı buldum!"
Güldü ve eliyle bana yol verdi.Geldiğim istikamete dönüp beraber orta tempoda koşmaya başladık.Bir yandan da sohbet ediyorduk.
"Gece iyi uyuyabildin mi?" dedim meraklı gözlerle.
"Jatlagten dolayı uyuyamadım aslında.Bu gece daha rahat uyurum diye düşünüyorum"
"Seni bugün çok yoracağız,gece deliksiz bir uyku çekeceğine emin olabilirsin" dedim.
"Her türlü göreve hazırım!İşten kaçmam ne verirsen kabulüm" dedi sevecen bir şekilde.
Çok güzel gülüyordu.Gözlerinin içi de gülüyordu ve yüzüne çocuksu bir ifade yerleşiyordu.Bu çok hoşuma gitmişti.Sarıya çalan kirli sakalları güneşte altın gibi parlıyordu.
Sürekli yüzünün farklı bölgelerini incelemek istiyordum fakat ayıp olmasından korkuyordum.Sadece gözlerine odaklanmaya çalışıyordum.
Ben içimden bunları geçirirken sessiz kaldığımı unutmuştum.
"Türk olduğumu nereden anladın?" dedi.
Yüzüne hiçbir şey anlamamış gibi bakıyordum.
"Beni ilk gördüğünde" dedi ve bir an duraksadı.Sesinde romantik bir hava sezmiştim sanki.Ya da bana öyle gelmişti.Ne demek istediğini anladığımda:
