merhabalarrr
oldukça uzun ve 😝🥵😖🔞 bir bölüm için kemerlerinizi bağlamayı unutmayın!!!!
-
Parlatıcıyı, rengi neredeyse kaybolmuş pembe rujumun üstünde gezdirdim ve dudaklarımı birbirine sürterek iyice dağılmasını sağladım. Dağılmış sarı tutamları kulağımın arkasına sıkıştırarak, görüntümü son kez aynada kontrol ettim ve vücudumu saran elbiseyi eteklerinden çekiştirerek biraz aşağı indirdim. İşimin tamamen bittiğinden emin olduğumda da lavabonun üstünde duran makyaj malzemelerimi çantama atarak banyodan çıktım. Omzuma taktığım çantayla merdivenlere yöneldim ve merdivenin ortasında sevişen çifti es geçerek müziğin geldiği ana salona varmak için adımlarımı hızlandırdım.
Jackson, ailesinin şehir dışında olmasını fırsat bilerek evinde sadece okuldaki son sınıflar için bir parti düzenlemişti. Normalde onlardan biri parti düzenlediğinde katılmazdık. Aynı şekilde bizden biri de onları davet etmezdi. Bu uzun bir süre böyle devam etmişti. Tabi geçen hafta Jimin'le aramızdaki ateşkes dolayısıyla bugün eskisi gibi eğlenceli bir parti gerçekleşecekti. Yalan söyleyemeyecektim, gerçekten de onların olmadığı parti eğlenceli geçmiyordu. Ve beni yanıltmayacak şekilde bu partide, uzun zamandır eğlenmediğim kadar eğlenmiştim. Tabi bunda gizemli yakışıklının da büyük payı vardı.
"Ne seviştiniz ama! Kimdi o çocuk Rosé, çabuk söyle." heyecanla konuşarak yanıma gelen Lisa'ya hafif bir gülümseme gönderdim. Ancak o çocuğun adını maalesef ben de bilmiyordum. "Kim olacak, davet ettiğim üniversiteli çocuklardandı." diyerek cevap vermeme fırsat vermeden araya girmişti Joy elindeki içki bardağını elime tutuşturarak. "Dediğin kadar varmış. Çocuk gerçekten iyi öpüşüyordu." dediğimde çoktan diğer kızların yanına varmıştık.
Jennie elindeki bardağı tek yudumda boşalttığın başıyla salonun diğer ucunda Jungkook ve duvarla arasına sıkıştırdığı için yüzünü göremediğim bir kızı işaret etti. "İyi öpüşen tek kişi o çocuk değil anlaşılan. Jungkook'a baksanıza..."
Eli kızın belini ustaca kavramıştı. Kızın aksine onun öpüşleri oldukça sert duruyordu. Kızların dikkatleri anında onlardan başka bir tarafa yönelmişti ancak benim bakışlarım hala o ikisinin üzerindeydi. Anlık bir düşünceyle o kızın yerinde olduğumu düşledim. Dilinin ustaca ağzımın içinde hareket ettiğini ve kemikli elleriyle kalçamı kavradığını...
Tanrım, ne diyordum ben! Daha dün onun için intikam planları yaparken bugün onu arzulayamazdım. Bu gerçekten mantıksız olurdu.
Bakışlarımı geniş salonda gezdirdim. Sadece son sınıfların olduğunu düşünüyordum ancak beni yanıltacak birkaç alt sınıfı görmemle aklımda bir plan oluştu. Aralarından biriyle göz teması kurmak için bir süre bekledim. En sonunda pembe saçlı olanın, olduğum tarafa dönmesiyle onun Ryujin olduğunu anlamıştım. Bir süre ona bakmaya devam ettim ve bakışını yakaladığımda yanıma gelmesi için kısa bir el işareti yaptım. Çok geçmeden yanıma geldiğinde Jungkook'un yanındaki kızın kim olduğunu sormuştum.
"O mu? Sanırım o Yujin. Yeonjun'un kız arkadaşı." Tek kaşım havadayken gözlerim kısa süreli tekrar üzerlerinde gezmişti. "Güzel. Kızın yanına gidip Yeonjun'un onu aradığını söyleyebilir misin?"
"Söylerim, söylerim tabi de... Yeonjun partide yok."
"Tabii ki o çocuğun partide olmadığını biliyorum. Sevgilisi burada olduğu halde başka biriyle yiyişecek değil ya!" Rahat bir tavırla omuz silktiğinde etrafa göz gezdirerek kimsenin bize bakmadığından emin olduğumda yanına biraz daha yaklaştım. "Yeonjun'nun arkadaşlarından birinin partide olduğunu ve bu durumu arkadaşına anlatacağı hakkında bir şeyler gevele işte Ryujin. Zeki kızsın, ne yapacağını söylememe gerek yok değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
whole lotta love
Fanfictionbalo kraliçesi, kralını bulmak için arayışlara başlar. rosékook.