Sinem: Kızım Ali var ya
Gizem: var?
Sinem: İşte o senden hoşlanıyormuş
Gizem: Nasıl ya.
Sinem: Yaa
Gizem: sen nereden biliyorsun?
Sinem: Sırasının üstünde adın yazılı, kalpli hemde.
Gizem: tamam gidip bakacağım.
Hemencecik Ali'nin sırasına geldim de ne gördüm biliyor musunuz? Gerçekten Sinem haklıymış. Ali'nin sırasının üstünde adım yazılı, hemde kalpli şekilde.
İşte Ali geliyor..
Ali: Gizem.
Gizem: Ali lafı uzatmadan bir şey soracağım
Ali: tabi Gizem sor
Gizem: Sıranda neden adım var ve sen benden mi hoşlanıyorsun?
Ali: evet.. Ama çok utanıyor...
Gizem: (Lafını keserek) olmaz. Ben seni sevmiyorum Ali!
Biraz kırıcı olmuş olabilirim ama ne yapayım bende böyle bir kızım. Ali üzülecek diye onunla çıkacak değilim. Ben ayıp olmasın diye sevmediği ile çıkan hassas yüreklilere benzemem!
Sınıfa biri girdi, Savaş... İşte benim aşık olduğum kişi.. Sınıfın en yakışıklısı ve basketbolcu.. o sporcu..
Ben ise sınıfın en çalışkanı ve en güzeliyim fakat Savaş bana bakar mı bilmiyorum.
Savaş ve arkadaşı Barışı konuşurken dinlemeye başladım.
Savaş: Ya oğlum nasıl 33-0 yendik karşı takımı.
Barış: Aynen kanka, sen olmasan kazanamazdık
Savaş: Tabi len.
Barış: o değilde karşı takımın ponpon kızlarından biri seni kesiyordu.
Kim o kız hemen gidip yolacağım! Savaş'a ben aşığım ya.. Platonik olabilirim ama bu umrumda değil. Onu ben seviyorum başkası değil!
Savaş: kanka benim gönlüm başkasında.
Başkasında mı? Belki bu başkası ben olabilirim, umarım ben olurum, onun sevdiğinin ben olmam gerekli.
Savaş: Bizim aşkımız sıradan değil. sıradışı!