episode 1 | wayf

567 28 15
                                    


Öncelikle bu benim ilk fanfic'im olucak o yüzden biraz heyecanlıyım dömdfkldnsfjşs bu bölümde aralarında hiçbir şey geçmiyor sadece giriş yaptım ve ben bu bölümü yazarken Wrapped Around Your Finger şarkısının yazılma sebebi gibiymiş gibi düşündüm o yüzden bölümü okurken Wrapped Around Your Finger dinleyebilirsiniz.

------ 

Yastığımın titremesiyle aniden uyandım. Sanırım telefonu yastığın altına koyup uyumak pek iyi bir fikir değildi. Karanlığa alışmışken aniden telefonun ışığına maruz kalınca far görmüş tavşan gibi gözlerimi ovuşturdum. Parlaklığı azalttıktan sonra kimin mesaj attığına baktım. Mesajı Luke atmıştı.

Lukey: Hey Michael uyumadıysan bize gelebilir misin ?

Michael : Saat 03.00 a.m ama tabii gelirim Luke yarım saate ordayım.

Derin bir nefes aldıktan sonra yataktan kalktım. Herkese soğukkanlı davransam da söz konusu Luke olduğunda yer, zaman, mekan kavramları tamamen yok oluyordu. O beni en yakın arkadaşı olarak görse de ben onu hiçbir zaman arkadaş olarak görmeyeceğimden eminim.

Anahtarları aldıktan sonra gizlice evden çıktım. Gecenin bir yarısı evden çıkarken aileme yakalanmak isteyeceğim son şeydi. İki sokak yürüdükten sonra Luke'un evine varmıştım. Koca sokakta yanan tek ışık onun penceresinden geliyordu. Yerden aldığım küçük bir taş parçasını camına fırlattım.

Çok geçmeden Luke kapıda belirdi. Uykusuzluktan göz altları çökmüş, okyanus mavisi gözleri laciverte kaymıştı. Onu bu halde görmek canımı yakıyordu. ''Hadi gel arka bahçeye geçelim'' dediğinde kafamı sallayıp arkasından yürüdüm.

Çimlere oturduğumuzda ikimizde bir süre konuşmadık. Onun konuşmak için hazır olmasını bekliyordum, belli ki onu tedirgin eden bir şeyler vardı. Sessizliği bozan Luke oldu.

''Ben buna daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum Mike, grup her geçen gün büyüyor ve biz daha 16 yaşındayız bunun sonu nereye gidiyor ?''

''Grup her geçen gün büyüyor, tıpkı bizim gibi. Biz devam etmek istediğimiz sürece bunun sonu sonsuzluğa gidiyor Luke neden bu kadar endişeleniyorsun ?''

Sadece gülümsemekle yetindi. Gülümsemesi o kadar büyüleyiciydi ki sadece gülümsemesiyle ilgili bir albüm oluşturacak kadar şarkı yazabilirdim ama sadece çimlere uzanmakla yetindim. O da yanıma uzandığında beraber yıldızları izlemeye başladık.

''Luke düşünsene, Santa Cruz sahilinde bir kamp ateşi yaktığımızı, ve biz kendi şarkılarımızı söylerken insanların bize eşlik ettiğini. Şuan sadece bir hayal, ama belki bir gün gerçekten bizim hissederek yazdığımız şarkılar milyonlarca kişinin içine dokunur.''

Luke tepki vermeyince kafamı ona çevirdim. Çoktan uyumuştu. Ay ışığı yüzüne vururken tıpkı bir meleğe benziyordu. Beni en yakın arkadaşı olarak gören hetero bir melek. Bütün geceyi toprağın üzerinde geçirmemesi için onu yavaşça uyandırdım ve beraber uyku sersemliğiyle odasına çıktık. Onu yatağına yatırdığımda ''Seni seviyorum Luke'' diye fısıldadım.

Uykulu bir ses tonuyla ''Bende seni seviyorum dostum, abim Jack den farkın yok.'' dediğinde kalbimin üzerine baskı uygulandığını hissettim. 

Sanırım hiçbir zaman iyi olamayacağım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dont Wanna Be Your Friend | mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin